Son bir haftada Mersin, Ağrı Doğubeyazıt, Siirt Kurtalan, İstanbul ve son olarak Hakkari’de Kürtçe şarkı eşliğinde halay çeken ve slogan attıkları öne sürülen 30 yakın kişi gözaltına alındı, 20’ye yakını ise tutuklandı.
Gözaltına alınan ve tutuklananlara söyledikleri şarkılar, çektikleri halaylar ve attıkları sloganlar nedeniyle örgüt propagandası suçlaması yönetildi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) eski Eş Genel Başkanı, DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu üyesi, hak savunucusu avukat Öztürk Türkdoğan, bir haftada yaşanan gözaltı ve tutuklamaları bianet’e değerlendirdi.
Türkdoğan, halay çekmek, marş söylemek ve slogan atmakla “örgüt propagandası” suçunun işlenemeyeceğini belirtti.
Anayasa Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Yargıtay’ın ifade özgürlüğü ile ilgili kararlarını hatırlatan Türkdoğan, sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşımlar üzerinden suç oluşturulamayacağını vurguladı.
"Keçe Kurdan" ve "Şervano"yu söyleyen Koma Özgün'ün üyeleri tutuklandı
“Türkiye’de bağımsız bir adli kolluk yok”
“Türkiye’de bağımsız bir adli kolluk yok” diyerek sözlerine başlayan Türkdoğan, şöyle devam etti: “Adalet teşkilatı direk İçişleri Bakanlığı’na bağlı, bu gözaltı tutuklamalar bunu gösteriyor. Adli işlemleri Cumhuriyet Savcısı yapıyor. Bu gözaltı, arama, yakalama, el koyma kararlarını Sulh Ceza Hakimliği alıyor.
"Bu kararı alan hakim ve savcılar Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Yargıtay kararlarını bilmek zorunda. Bu kararlara rağmen insanlar halay çekiyor, slogan atıyor veya şarkı söylüyor diye gözaltı-tutuklama kararı veriyorsanız kesinlikle talimatla hareket ediyorsunuz demektir. Bu da az da olsa var olan adli kolluğun çöktüğünü gösteriyor. Bu adalet teşkilatı açısından çok bir durum.”
Doğubayazıt'ta düğüne Kürtçe şarkı baskını
"AYM, 'özel hayata saygı' dedi, iptal etti"
Sosyal medya taraması üzerinden açılan soruşturmalara değinen Türkdoğan, Anayasa Mahkemesi’nin bu uygulamayı iptal ettiğini söyledi.
Polis Vazife ve Salahiyeti Kanunu ek 6’ncı maddesinin bu kapsamda olduğunu ifade eden Türkdoğan, yüksek mahkemenin bu maddeyi “özel hayata saygı hakkı” çerçevesinde iptal ettiğini belirtti ve ekledi:
“Anayasa Mahkemesi, insanların sosyal medya hesaplarını tarayıp bunun üzerinden suç isnat edilmesini, kanunlara aykırı buldu. Bu savcı ve hakimlerin bunu bilmesi gerekiyor ancak bunu da ihlal ediyorlar.”
İstanbul’da ‘Kürtçe halay’ gerekçesiyle 11 tutuklama
"Örgütsel suç olması için kuvvetli delil olmalı"
Gözaltı ve tutuklamalara dayanak yapılan Terörle Mücadele Kanunu’na (TMK) da değinen Türkdoğan, bir durumun örgütsel suç sayılabilmesi için "kuvvetli delil olması" gerektiğini belirtti:
"Terör soruşturmaları özel soruşturmalardır, bunlar sosyal medya paylaşımı veya bir fotoğraf üzerinden yapılamaz, geniş çaplı araştırma ve somut delil toplanması gerekir. Bunlar yoksa yaptığınız asayiş uygulamasıdır, asayiş uygulamasında ise gözaltı yapamazsınız ifadeye çağırırsınız.
İKTİDARIN "KÜRT HALAYI" SORUNU
DEM Parti Van İl Örgütü’ne halay baskını, gözaltılar sürüyor
"Somut delil yoksa tutuklayamazsın"
"Propaganda suçlarında yüzün kapatılması ve açıkça şiddet çağrısı yapılması durumunda ancak tutuklamaya başvurulabiliyor fakat şu an tüm kriterler alt üst edilmiş durumda. Söylenen şarkılar suç gibi gösteriliyor veya bunların niçin söyledikleri sorgulanıyor. Burada niyet sorgulaması var. Halbuki Anayasa ‘insanların düşüncelerini açıklamaya zorlanamayacağını’ söylüyor.
"İnsanları, herhangi bir şarkıyı, türküyü söyledikleri için gözaltına alıp tutuklayamazsınız. Soruşturma açmaya yeterli somut-objektif başka deliller var mı, buna bakmalısınız. Suça dair delilleriniz varsa soruşturma yürütebilirsiniz ancak bu nedenle kimseyi tutuklayamaz, gözaltına alamazsınız. Somut objektif deliliniz yoksa niyet sorguluyorsunuz demektir bu Anayasa göre yasak olduğu gibi masumiyet karinesinin de ihlalidir.
Van'da birçok eve baskın: DEM Parti İl Eş Başkanları gözaltında
"Marş söylemek ifade özgürlüğüdür"
"Bir şarkı veya marş söyleniyor, slogan atılıyor olabilir tüm bunlar ifade özgürlüğü kapsamındadır. Fakat ifade özgürlüğü yine Türkiye’de başat sorun haline geldi. İnsanlara o kadar çok dava açıldı ki artık dava açacak konu bulamıyorlar. Suçlayacak konu bulamıyorlar suç uyduruyorlar vahim olan durum bu.
"Halay çekmek, slogan atmak, şarkı-marş söylemek suç uydurmaktır bunların hiçbiri suç değildir. Yapılan tüm gözaltı ve tutuklamaların tamamı hukuk dışı, hiçbir hukuki karşılığı yok. Bu da iktidarın yargıyı ne kadar çok kullandığını gösteren durumlardan biri."
(RT)