Kazdağı Doğal ve Kültürel Değerleri Koruma Derneği, Türkiye’de yaşanan orman yangınlarına karşı sert bir açıklama yaparak mevcut yangın politikalarını eleştirdi.
Dernek, yangınların yalnızca insan hatası değil, sistemsel ve politik nedenlerle ortaya çıktığını vurguladı. Açıklamada, yangınlara karşı önleyici politikaların acilen devreye alınması çağrısı yapıldı.
Orman yangınları ekologu Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, orman yangınlarının karmaşık bir sistem sonucu ortaya çıktığını belirterek, “Karmaşık sistemlerin yönetimi, yüksek derecede sorgulanmış bilgi ve deneyim gerektirir” dedi. Yangınların sosyal, ekonomik, çevresel ve ekolojik nedenlerine dikkat çeken Neyişçi, yalnızca parçaları değil, bütünü anlamanın önemli olduğunu söyledi.
Dernek, Türkiye'nin son yıllarda hem yangın sayısı hem de yanan alanların büyüklüğü açısından endişe verici bir tabloyla karşı karşıya olduğunu belirtti. Yerleşim yerlerine kadar ulaşan yangınlar nedeniyle yaşamını yitiren yurttaşlar ve canlılar için yüreklerinin yandığını ifade etti.
Açıklamada, hükümetin orman yangınlarıyla mücadele politikasının yalnızca yangına müdahale üzerine kurulu olduğu, yangınların nedenlerine odaklanılmadığı belirtildi. Ormanların bir ekosistem olduğu hatırlatılarak, rant odaklı enerji, madencilik ve turizm yatırımlarına açılmasının ormanları yangına açık hale getirdiği vurgulandı.
Prof. Dr. Erdoğan Atmış’ın “Ülkemizde orman yangını rejimi değişmiştir. Alışılmışın dışında politikalar geliştirilmelidir” ifadelerine yer verilen açıklamada, orman yangınlarının artışında iklim krizinin etkisi olduğu, ancak tüm sorumluluğun buna yüklenemeyeceği belirtildi. Atmış’a göre, 2010-2019 arasında yıllık ortalama 7 bin hektar orman yanarken, 2020'de 21 bin, 2021’de 140 bin, 2023-2024 arasında ise ortalama 20 bin hektar alan yandı.
Orman Teşkilatının yapısındaki bozulma, liyakat eksikliği, yangınla mücadele bütçesindeki kesintiler ve personel eksikliği de yangınlarla mücadeleyi zayıflatan etkenler arasında gösterildi. Açıklamada, 2018 yılında 191 milyon TL olan yangın bütçesinin 2019’da 28 milyona, 2020’de ise 56 milyona düştüğü, 2021’deki büyük yangınların ardından artırılsa da bu bütçelerin etkili kullanılmadığı vurgulandı.
Yapılan eleştiriler arasında, orman gönüllülerinin yeterince eğitilmemesi, teknolojik donanım eksikliği ve yerel halkın yangına müdahale kapasitesinin zayıflatılması da yer aldı. Özellikle elektrik dağıtım hatlarının bakımının yapılmaması nedeniyle yangınların arttığı, bu şirketlerin kâr odaklı hareket ettiği belirtildi.
Kazdağı Derneği açıklamasının sonunda şunları kaydetti:
*İktidar, ormanları bir ekosistem olarak görmeli, koruyucu önlemleri almalı ve yasal düzenlemeleri yerine getirmelidir.
*Yangınların nedenine odaklanılmalı, gerekli profesyonel ve gönüllü insan gücü ile müdahale kapasitesi artırılmalı, kara ve hava araçları ile yangın filosu güçlendirilmelidir.
*Tasarruf yangından değil, lüks ve israftan yapılmalıdır.
*Ormanlar enerji, maden ve turizm şirketlerinin işgalinden kurtarılmalıdır.
*Bu şirketler yangın dönemlerinde faaliyetlerini durdurmalı, makine parklarını Orman İdaresi’nin kullanımına sunmalıdır.
Daha fazla orman yangınına, bir ağacın bile yanmasına tahammülümüz kalmadı.

ORMAN BAKANLIĞI HESAP VERMEYECEK Mİ?
Erdoğan: "Orman yangınlarını büyükşehir itfaiyeleri söndürsün"

"MEVCUT ÖNLEMLER İKLİM KRİZİNİ GÖRMÜYOR"
Orman yangınları karşısındaki kurumsal acze uluslararası eleştiri
(EMK)










