Güney Afrika Cumhuriyeti'nin İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD/ICJ) açtığı "soykırım" davasının ilk duruşmasının bugün ve yarın (11-12 Ocak) Lahey'de görülecek.
ÇHD: İsrail’in eylemleri, soykırım suçunun kriterlerini karşılıyor
Güney Afrika, İsrail'i Gazze Şeridi'nde soykırım yapmakla suçladığı 84 sayfalık bir dosyayla, 7 Ekim'den bu yana katliamlar ve yıkımların yanı sıra su, gıda, ilaç, yakıt, barınma ve diğer insani yardımlar gibi temel ihtiyaçların engellenmesini de içeren uygulamaları açıkladı.
GÜNEY AFRİKA'NIN BAŞVURUSU
Lula, İsrail'in soykırım suçlamasıyla Uluslararası Adalet Divanı'na sevkini onayladı
Güney Afrika'nın iddiaları
Güney Afrika, İsrail'i, 1948 tarihli BM Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni üç şekilde ihlal etmekle suçluyor.
İlk olarak, İsrail’in, Gazze'de yürüttüğü operasyonlarda, aynı ulusa, ırka ve dine mensup Gazze halkına karşı soykırım maksadıyla öldürme, ciddi surette bedensel veya zihinsel zarar verme güdüsüyle hareket ettiğini ve Gazzelilerin yaşam şartlarını, fiziksel varlığını ortadan kaldıracak şekilde kasten değiştirdiğini iddia ediyor.
Güney Afrika'nın 84 sayfalık başvurusunda ikinci olarak, İsrail'in soykırımı önlemede başarısız olduğu ifade ediliyor.
Son olarak, Güney Afrika, İsrail'in soykırımı teşvik eden yetkilileri cezalandırmadığına işaret ediyor.
BM Raportörlerinden de soykırım suçlaması
Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese ve Konut Hakkı Özel Raportörü Balakrishnan Rajagopal, İsrail'i Gazze'de sivilleri aç ve evsiz bırakarak soykırım suçu işlemekle suçladı.
Filistin Özel Raportörü Albanese, X hesabından, Gazze’deki nüfusun yüzde 45'inin şiddetli açlık çektiğini belirterek, bazı bölgelerde 10 aileden 9'unun hiçbir şey yemeden bir günü geçirdiğine işaret etti: “Bu durum soykırım suçlamalarını ağırlaştırıyor çünkü aç bırakmak yoluyla fiziksel yıkım sağlanabilir. İsrail, bunun abartı olduğunu söylüyor. O halde neden medya mensupları ve insan hakları gözlemcileri Gazze'ye giremiyor?”
BM Konut Hakkı Özel Raportörü Rajagopal da X hesabından uydu görüntülerine göre Gazze'deki evlerin yaklaşık yüzde 56'sının yıkıldığını veya hasar gördüğünü vurgulayarak, yüzde 82 oranında tahrip olan Gazze'nin kuzeyinin en ağır hasarı alan bölge olduğunu belirtti.
Rajagopal, Uluslararası Adalet Divanının (UAD) bunu, Güney Afrika tarafından daha önce belgelenmiş kanıtlarla birlikte "soykırım kanıtı" olarak değerlendirmesi gerektiğini vurguladı.
Soykırım davası
Davada Güney Afrika tarafını Güney Afrikalı uluslararası hukuk profesörü John Dugard başkanlığındaki hukukçular, İsrail tarafını ise İngiliz hukukçu Malcolm Shaw temsil edecek.
Eski Birleşmiş Milletler (BM) insan hakları raportörü Dugard, daha önce ICJ'de birçok kez hakimlik yaptı. Dugard, Aralık 2023'te AA muhabirine yaptığı açıklamada, "İsrail yönetiminin, Başbakan (Binyamin) Netanyahu'nun, savaş kabinesinin ve İsrail ordusunun pek çok mensubunun savaş suçları, insanlığa karşı suçlar ve muhtemelen soykırım suçunun işlenmesinden sorumlu olduğunu vurgulamak önemlidir. Bu suçlardan sorumlu tutulmalıdırlar" demişti.
Güney Afrika hukuk ekibinin diğer önemli üyeleri arasında kıdemli avukat Adila Hassam, Johannesburg Barosu avukatlarından Tembeka Ngcukaitobi ve uluslararası avukat Max Du Plessis yer alıyor. Ekipte ayrıca avukatlar Tshidiso Ramogale, Sarah Pudifin-Jones ve Lerato Zikalala yer alırken, İrlandalı avukat Blinne Ni Ghralaigh ve İngiliz avukat Vaughan Lowe dışarıdan danışmanlık veriyor.
Haaretz gazetesine göre, davada İsraili temsil eden Malcolm Shaw, uluslararası hukuk konusunda dünyanın önde gelen isimlerinden biri olarak kabul ediliyor.
Shaw, geçmişte de ICJ'de görev yaptı. İngiltere, Ukrayna, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Sırbistan hükümetlerine de danışmanlık hizmeti verirken, ICJ'nin yanı sıra daha önce Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Avrupa Adalet Divanı ve dünyanın dört bir yanındaki diğer üst düzey mahkemelerdeki davalara da müdahil oldu.
Divan hakimleri
ICJ'de 9 yıllığına seçilen 15 hakim görev alırken bu kişiler genellikle eski hakimler, diplomatlar, avukatlar ve akademisyenlerden oluşuyor.
ICJ Statüsü'nün 31. maddesi gereği hakimler arasında vatandaşı olmayan bir ülkenin davası görüldüğünde, dava tarafı ülke sadece o dava özelinde görev alması koşuluyla "ad hoc" denilen geçici hakim atayabiliyor.
Davada, Güney Afrika Anayasa Mahkemesinin eski Başkan Yardımcısı Profesör Dikgang Moseneke ve eski İsrail Yüksek Mahkemesi Başkanı Aharon Barak'ın ülkeleri adına ad hoc hakim olarak görev almaları öngörülüyor.
2023 Filistin-İsrail Savaşı
(AS)