402. kez Galatasaray Meydanı'nda toplanan Cumartesi Anneleri/İnsanları Hüseyin Taşkaya'nın gözaltında kaybediliş hikayesini anlatarak, isimlerini verdikleri sorumluların yargılanmasını istedi.
Gülseren Yoleri tarafından okunan İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Gözaltına Kayıplara Karşı Komisyon adına yapılan basın açıklamasında İnsan Hakları evrensel Bildirisi'nin kabulünün 10 Aralık'ta 64. yılını dolduracağı vurgulandı:
"Biz, yaşam hakkı ve kişi güvenliği hakkını bildiride yazılı hak ve özgürlüklerin bu topraklarda hayat bulandığı gerçeğinin kanıtı olarak, devletin hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, insan haklarına saygı yükümlülüğünü yerine getirmesinin ifadesi olarak 402. kez buradayız."
Hüseyin Taşkaya 42 yaşındayken, 6 Aralık 1993'te Urfa'nın Siverek İlçesi Bağlar Mahallesi'ndeki amcasının evinden gözaltına alındı. Taşkaya'yı gözaltına almak için gelen 30 araçlık konvoyu Üsteğmen Ahmet Şentürk yönetiyordu. Konvoyda Ahmet Bucak, Sedat Edip Bucak, Ahmet Ersin Bucak ile Bucak aşiretine bağlı korucular Halil Beyazkaz, İsmet Özeyranoğlu, Kemal Üzeyroğlu, Mustafa Üzeyroğlu ve emniyet mensupları da vardı. Bucak aşireti reisi ve korucubaşı Sedat Bucak ile görüşen aile; "Bizim ekip almış fakat devlete teslim etmiş, bundan sonra haberimiz yoktur, devlet biliyor" yanıtını aldı.
Ailenin ve İHD'nin başvurularına rağmen Hüseyin Taşkaya'nın gözaltına alındığı inkar edildi. İki yıl önce Taşkaya'nın kızı Serpil Taşkaya, babası hakkındaki tüm gerçeği, faillerin isimleri ile birlikte Başbakan'a anlattı.
Açıklamada, Hüseyin Taşkaya'nın gözaltında kaybedilmesinde sorumlu olanların isimleri verildi:
Jandarma Asayiş Bölge Komutanı Korgeneral Hasan Kundakçı, Urfa İl Jandarma Komutanı Albay Seral Saral, Gözaltı operasyonunu yöneten Üsteğmen Ahmet Şentürk, Bucak Aşireti Lideri Sedat Bucak, Urfa Emniyet Müdürü Mehmet Cebe, Urfa Emniyet Müdürlüğü Siyasi Şube Müdürü Mustafa Tekin, Urfa Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Fidanboy, Urfa Valisi Tevfik Ziyaeddin Akbulut, OHAL Valisi Ünal Erkan, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, Genel Kurmay Başkanı Doğan Güneş, İçişleri Bakanı Nahit Menteşe, Başbakanı Tansu Çiller, Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel.
"Zorlukla büyütülen çocukları kolayca kaybediyorlar"
Hüseyin Taşkaya'nın kızı Serpil Taşkaya babasına özlemini anlatan bir mektup okuduktan sonra, rahatsız olduğu için gelemeyen babaannesinin mektubunu okudu: "Oğlumun kemiklerini verin bana. Hüseyin'i aldığınız yetmedi onu arayan kardeşi Faik'i de KCK'yle hukuksuz şekilde içeri aldınız. Suçu ne, Kürt olmak mı?"
Hüseyin Taşkaya'nın oğlu Şerif Taşkaya, kendisinin de bir baba olduğunu ve çocuk büyütmenin ne kadar zor bir şey olduğunu gördüğünü söyleyerek insanların bu kadar kolay kaybedilmesine tepki gösterdi.
"Zorlukla büyütülen insanları basitçe kaybediyorlar. Devletin yaklaşımı hep bu oldu. Artık güvenmiyoruz hiçbir şeye."
Şerif Taşkaya, babasına seslendi:"Bugün olsan dik durduğun için yine kaybedilecektin. Bu sistem Alevi'ye, Kürt'e, sosyaliste, Müslüman'a karşı tepkisini kabul etmeyecektin."
Şerif Taşkaya Başbakan'ın yapılanlara göz yumduğunu söyledi: "Biz devletin, başbakanın aynasıyız. Başbakan aynadan kaçabilir ama bir gün yüzleşmek zorunda kalacak."
"Dedemizin katili bulunsun"
Galatasaray Meydanı'nda çocuklarını arayan annelerin yanında Halil Alpsoy'un 12 yaşındaki torunları gibi dedelerini arayan çocuklar da var. Eylem Alpsoy, "Dedemizin katili bulunsun. Bulunana kadar bu meydana gelmekten vazgeçmeyeceğiz" derken Helin Alpsoy da "Dedemin katili her kimse bulunsun, cezasını çeksin" dedi.
Savcıların bulamadığını, aileler buldu
Geçtiğimiz yıl Ayhan Çarkın, Ayhan Efeoğlu'nun İstanbul Emniyeti'nde işkence öldürüldüğünü söyleyip, gömüldüğü yeri gösterdi. Savcılar, 22 Aralık 2011'de gösterilen yerde tüm teknik imkanlara sahip olmalarına rağmen 40 dakika bir kazı yaptırdı ve herhangi bir bulguya rastlamadıklarını açıklayarak olayı kapattı. Tutuklu Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği'nden (TAYAD) aileler 1 Aralık'ta kayıp Ayhan Efeoğlu'nun gömüldüğü yerde adeta elleriyle yaptıkları kazıda dört kemik parçasıi bir terlik, bir ayakkabı parçası ve bir hırka bularak savcılığa teslim etti.
TAYAD'lı ailelerin kazısıyla ilgili Çerkezköy Savcısı Mikail Demirci, Adli Tıp incelemesi sonucunda kemiklerin insana ait oldupu anlaşırsa teknik bir ekiple bölgede kazıların başlayacağını söyledi. (BK/EKN)