Fotoğraf: Hayri Tunç
Cumartesi Anneleri/İnsanları, 943. Hafta eylemlerine yönelik polis müdahalesine dair soruşturmanın takipsizlikle sonuçlandığını açıkladı.
Sosyal medyadan açıklama yapan kayıp yakınları, 941. hafta buluşmalarına yönelik müdahalenin de aynı şekilde sonuçlandığını hatırlattı:
“Arka arkaya gelen takipsizlik kararlarında dahi AYM'nin kararları görmezden geliniyor ve yüzeysel değerlendirmeler ile soruşturmalar kapatılıyor.”
Valilik soruşturma izni vermedi
Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın avukatları, kayıp yakınlarını ve hak savunucularının 943. Hafta basın açıklamasını yapmak isterken gözaltına alınması için emir veren polis amirleri ve polis memurları hakkında suç duyurusunda bulundu.
T24’ten Murat Kök’ün haberine göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma izni için dosyayı İstanbul Valiliği’ne gönderdi. Valilik de 2020-2022 arasında Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürü olarak da görev yapmış bir ikinci sınıf emniyet müdürünü araştırmayı yürütmekle görevlendirdi.
Polisler hakkındaki ön soruşturma 29 günde tamamlandı. Raporda, İstanbul Valiliği tarafından 24 Kasım 2022 tarihinde yayımlanan “terör saldırısı sonrasında İstiklal Caddesinde güvenlik, huzur ve asayişin korunması, mevcut yaya trafiği akışının hızlandırılması konularında alınması gereken önlemlere ilişkin” emre istinaden söz konusu eylemin yasaklandığı belirtildi ve hak savunucularının “ihtara rağmen dağılmamakta ısrar ettikleri” öne sürüldü.
Araştırmayı yürüten emniyet müdürü, kayıp yakınları ve hak savunucularının müdahale sırasında yalnızca basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde yaralandıklarını ve dolayısıyla doktor raporlarının “orantısız güç kullanıldığı iddialarını destekler mahiyette olmadığını” belirtti. Rapor, 13 Temmuz 2023’te Valiliğe sunuldu.
Aynı gün karar veren İstanbul Valisi Davut Gül de rapor doğrultusunda, polis amirleri ve polisler hakkında soruşturma yürütülmesine izin vermedi. Savcılık da ardından polisler hakkında soruşturma yürütülmesine yer olmadığına (takipsizlik) hükmetti.
Ne olmuştu? |
Cumartesi Anneleri/İnsanları, AYM’nin Maside Ocak Kışlakçı kararının ardından ilk kez 8 Nisan 2023 tarihinde düzenlenmesi planlanan 941. hafta buluşması için Galatasaray Meydanı’na çıkmak isterken polis tarafından engellenerek gözaltına alındı. O haftadan bu yana 13 Mayıs Cumartesi günü hariç her cumartesi, barışçıl eylemlerini gerçekleştirmek için Galatasaray Meydanı’na çıkmaya çalışan Cumartesi Anneleri/İnsanları, 5 Ağustos 2023 tarihine denk gelen 958. hafta buluşmasında bir kez daha engellenerek gözaltına alındı. Haftalardır devam eden sistematik engellemelere rağmen 941. hafta buluşmasında gözaltına alınan Cumartesi Anneleri/İnsanları hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan soruşturmada kovuşturmaya yer olmadığına dair karar (takipsizlik kararı) verildi. 22 Mayıs 2023 tarihli takipsizlik kararında yalnızca 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 32. maddesinde tanımlanan “ihtara rağmen dağılmama” suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığına dair değerlendirme yapan soruşturma savcısı, AYM’nin vermiş olduğu ihlal kararlarına ise herhangi bir atıfta bulunmadı. |
Ters kelepçe, havasız gözaltı aracı
Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararının ardından Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Hakikat Adalet Hafıza Merkezi, Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği ve Uluslararası Af Örgütü Türkiye ile birlikte Cumartesi Anneleri’nin/İnsanları’nın her hafta Galatasaray Meydanı’nda gerçekleştirdikleri buluşmalara yönelik engellemeleri ve ortaya çıkan hak ihlallerini Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) standartlarına riayet ederek gözlemleyip raporlaştırıyor.
Cumartesi Anneleri’nin/İnsanları’nın 19 Ağustos 2023 tarihinde gerçekleşen 960. Hafta buluşmasına ilişkin hak örgütlerinin hazırladığı raporda öne çıkan tespitler şöyle:
- Cumartesi Anneleri’nin/İnsanları’nın hakikat ve adalet taleplerini dile getirmek için buluşma mekanı haline getirdikleri Galatasaray Meydanı, meydana yakın noktalar ve meydana çıkan bazı sokaklara saatler önce polis ekipleri konuşlandırıldı.
- Halihazırda bariyerler ile çevrili olan Galatasaray Meydanı etrafında buluşma saatinden önce kalkanlı çevik kuvvet polisleri ile bir engel daha oluşturuldu.
- Cumartesi Anneleri’nin/İnsanları’nın buluşmasına yönelik müdahale öncesinde ya da sırasında meydan ve meydana yakın noktalarda ilk yardım aracı bulundurulmadı.
- Cumartesi Anneleri/İnsanları, onlara eşlik eden ve aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) 27. Dönem İstanbul Milletvekili ve İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube Sekreteri Oya Ersoy ile HDP 27. Dönem İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu ve İHD Yönetim Kurulu üyesi Osman İşçi’nin de bulunduğu grup, Galatasaray Meydanı’na yürümelerine müsaade edilmeden İstiklal Caddesi üzerinde oluşturulan “güvenlik çemberi” içerisinde polis tarafından ablukaya alındı.
- Cumartesi Anneleri/İnsanları ve hak savunucularına “Dağılın” anonsu yapılmasına rağmen dağılmaları için herhangi bir imkan sağlanmadan Cumartesi Anneleri/İnsanları ve hak savunucuları kelepçelenerek gözaltına alındı.
- Aralarında 71 yaşındaki kayıp yakını Hanife Yıldız, 72 yaşındaki kayıp yakını Mikail Kırbayır, İHD MYK üyesi Osman İşçi ve İHD İstanbul Şube Sekreteri Oya Ersoy’un da olduğu 13 kişiye hiçbir şekilde direniş göstermemelerine rağmen düz kelepçe takıldı.
- Benzer şekilde hiçbir direniş göstermemelerine rağmen 8 kişi, ters kelepçe ile gözaltına alındı. Ters kelepçeye maruz bırakılanlar arasında Cumartesi Anneleri’ne/İnsanları’na yönelik polis müdahalesine tepki gösterdiği için gözaltına alınan bir yurttaş da vardı.
- Gözaltına alınan Cumartesi Anneleri/İnsanları ve hak savunucuları, klimaları açılmadığı için havasız kalan gözaltı araçlarında ortalama 2 saat 2 dakika tutuldu.
- Hukuksuzca gözaltına alınan Cumartesi Anneleri/İnsanları ve hak savunucuları, sağlık kontrolü için götürüldükleri hastanelerde önyargılı ve hasmane tavırlar ve usule uygun olmayan uygulamalara maruz bırakıldı.
- Cumartesi Anneleri/İnsanları ve hak savunucularının avukatlarına bu hafta da emniyete girişte “Talimat var” denilerek sorun çıkarıldı.
- Gözaltına alınan Cumartesi Anneleri/İnsanları ve onlara eşlik eden hak savunucuları, ifade işlemleri sonrasında ikinci sağlık kontrolü için iki grup halinde Galatasaray Meydanı’na uzak iki farklı hastaneye götürüldü ve bu hastanelerden serbest bırakıldı.
- Cumartesi Anneleri’nin/İnsanları’nın 960. hafta buluşmasına yönelik hukuksuz polis müdahalesinin, Galatasaray Meydanı ve çevresinde hayatın olağan akışını, yaya-araç trafiğini ve bölge esnafının çalışmasını olumsuz etkilediği gözlemlendi.
Anayasa Mahkemesi kararları |
Anayasa Mahkemesi (AYM), Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın 25 Ağustos 2018 tarihinde düzenlenen 700. hafta buluşmasının Beyoğlu Kaymakamlığı tarafından yasaklanmasının ve polisin sert müdahalesinin Anayasa’nın 34. maddesince garanti altına alınan “toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının” ihlali olduğuna dair iki ayrı karar verdi. AYM, o gün gözaltına alınanlar arasında bulunan ve Cumartesi Anneleri/İnsanları’ndan Maside Ocak başvurusunda oy çokluğuyla aldığı kararının “yeni ihlallerin önlenmesi için” Beyoğlu Kaymakamlığı’na; 700. hafta buluşmasına katılan İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri başvurusunda oy birliği ile aldığı kararının ise Adalet Bakanlığı’na gönderilmesine karar verdi. Polis müdahalesine dayanak olan yasaklama kararında 700. hafta buluşması için bildirim yapılmamış olması gerekçe olarak öne sürülmüştü. AYM, kararında toplantı ve gösterilere yönelik müdahalenin zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşıladığının ve orantılı olduğunun ispatının gerektiğini belirtti. İdari makamların toplantı ve gösteri yürüyüşlerini otomatik olarak yasaklama yoluna gitmek yerine bu hakkın etkin kullanımını sağlamaya yönelik pozitif yükümlülükleri olduğunu hatırlatan AYM, Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın yaklaşık yirmi dört yıl boyunca belirli zaman ve yerde barışçıl bir toplanma gerçekleştirdiğine dikkat çekerek idarenin bu etkinliğin yapılacağına ilişkin olarak önceden bilgisi olmadığını iddia edemeyeceğine karar verdi. Ayrıca AYM, Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın “gözaltında kaybedilen yakınlarının bulunması ve kamuoyunda farkındalık yaratılması için oturma eylemi düzenlemek istemesinin demokratik bir toplumda saygı ile karşılanması gerektiği” tespitinde bulundu. |
(AS)