Cumartesi Anneleri/İnsanları 506. defa Galatasaray’da buluşarak 1993 yılında kaybedilen Hüseyin Taşkaya’nın akıbetini sordu.
Buluşmada konuşan CHP İstanbul milletvekili Sezgin Tanrıkulu adaletin yerini bulması için mutlaka Hakikatleri Araştırma Komisyonu’nun kurulmasının, işkence ve zorla kaybetmelerde zamanaşımının kalmasının ve cezasızlığın sona ermesinin gerektiğini söyledi.
Ağırnaslı: Polis devleti Taşkaya'nın akıbetini karartıyor
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon’un basın açıklamasını okuyan Cumartesi Anneleri/İnsanları’ndan Nuran Ağırnaslı hukuk devleti istediklerini, kaybedilenlerin akıbetinin ancak bu şekilde açığa çıkabileceğini söyledi.
“Bizler devletin ağır insan hakları ihlallerinin mağdurları ve tanıkları olarak tüm faaliyetleri hukuk kurallarıyla sınırlanmış, yurttaşlara eşit davranan, onların temel hak ve özgürlüklerini güvence altına alan, bu güvenceyi bağımsız yargı ile sağlayan hukuk devleti istiyoruz.
“Biliyoruz ki kaybedilenlerin akıbetini açığa çıkartacak, faillerinden hesap soracak demokratik siyasi iradenin oluşması, asker-polis devletinden hukuk devletine geçiş ile mümkün olacaktır.
“Hükümet ise devletin faaliyetlerini kutsallaştıran, her türlü itirazdan muaf tutan cezasızlık ve hukuki keyfiliği esas alan zihniyeti devam ettiriyor.
“Asker devlet uygulamalarının 21 yıl önce Urfa/Siverek’te gözaltında kaybettiği Hüseyin Taşkaya’nın akıbeti günümüzde de polis devleti uygulamaları ile karanlıkta bırakılıyor.
“Yıllardır Galatasaray’dan açıklıyoruz: Hüseyin Taşkaya’nın gözaltında kaybedilmesinden korucubaşı Sedat Bucak başta olmak üzere, korucular Ahmet Bucak, Ahmet Ersin Bucak, Halil Beyazkaz, Kemal Üzeyroğlu, Mustafa Üzeyroğlu, İsmet Özeyranoğlu sorumludur.
Hüseyin Taşkaya’nın gözaltında kaybedilmesinden dönemin Siverek Jandarma Karakol Komutanı Üstteğmen Ahmet Şentürk, Siverek kaymakamı Celalettin Yüksel, Urfa Jandarma Alay Komutanı Seral Saral, Jandarma Asayiş Bölge Komutanı Korgeneral Hasan Kundakçı, Urfa Emniyet Müdürü Mehmet Cebe, Urfa Emniyet Müdürlüğü Siyasi Şube Müdürü Mustafa Tekin, Urfa Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Fidanboy, Urfa Valisi Tevfik Ziyaeddin Akbulut, OHAL Valisi Ünal Erkan, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, Özel harekatçı Korkut Eken, Genel Kurmay Başkanı Doğan Güreş, İçişleri Bakanı Nahit Menteşe, Başbakanı Tansu Çiller, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Orgeneral Doğan Bayazıt’ın Genel Sekreterliğini yaptığı Milli Güvenlik Kurulu sorumludur.
“Onlar bu insanlık suçunun hesabını vermeden, Hüseyin Taşkaya ailesine teslim edilmeden bu dava bizim için kapanmayacak.”
Cumartesi Anneleri/İnsanları 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde, Meksika’da öldürülen 43 gencin aileleriyle dayanışmak için Beşiktaş İskelesi’nde fener uçuracak. (EA)
Hüseyin Taşkaya'nın kaybedilmesi |
90’lı yıllarda Urfa, JİTEM- Bucak Aşireti, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Özel Harekât işbirliğinde kontrgerilla merkezi haline geldi. Güvenlik güçleri bölgede yaptığı operasyonların tamamını Bucak Aşireti’ne devretti. “Terörle mücadele” adı altında yargısız infazlar, gözaltında kaybetmeler, yakılan-yıkılan köyler Urfa’nın gerçeği oldu. Bu akıl almaz vahşet yaşanırken dönemin Urfa Valisi Ziyaeddin Akbulut basına verdiği demeçte “ …tüm ilçelerimizi hizaya getirdik” dedi. 42 yaşındaki 4 çocuk babası Hüseyin Taşkaya tamamen Bucak Aşireti’nin hakimiyetindeki Siverek’te müteahhitlik yapıyordu. Adının ölüm listesinde olduğu duyumları gelmeye başlayınca evini İstanbul’a taşıdı. Kalan işlerini tamamlamak için bir süreliğine Siverek’e döndü ve amcası Mehmet Taşkaya’nın evinde kalmaya başladı. 6 Aralık 1993 tarihinde askerler, polisler ve Bucak aşiretine mensup korucular otuz araçlık konvoyla, Urfa'nın Siverek ilçesi Bağlar Mahallesindeki Mehmet Taşkaya'nın evine baskın yaptı. Evde bulunan Hüseyin Taşkaya gözaltına alındı. Hüseyin Taşkaya’yı sormak için emniyete, savcılığa, valiliğe koşan ailesine “Sedat Bucak’a sorun.” denildi. DYP milletvekili, aşiret reisi-korucubaşı Sedat Bucak da “Bizim ekip almış fakat devlete teslim etmiş; bundan sonra haberimiz yoktur, devlet biliyor.” dedi. Oğlundan haber alma umuduyla Siverek Emniyet’ine giden Fatime Taşkaya’ya “Bir daha bize gelmeyin. Diğer oğullarınla birlikte burayı terk edin, yoksa onlar da kaybolur.” denildi. Ailenin tüm başvuruları sonuçsuz kaldı. Hüseyin Taşkaya’dan bir daha haber alınamadı. 21 yıldır Hüseyin Taşkaya dosyasında hukuki keyfilik ve cezasızlık devam ediyor. |