Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerinde aday göstereceği eş başkanlarını belirlemek amacıyla birinci ve ikinci çıktığı kentlerde 13-14 Ocak’ta sandık kurdu.
Oylamalar sonucu, partinin delegasyonunu oluşturan üye ve yöneticileri, yurttaşlar ve sivil toplum örgütlerinden temsilciler, birçok merkezde DEM Parti’nin eş başkan adaylarını belirledi.
DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Onur Hamzaoğlu, yerel seçimlerin önemini ve DEM Parti’nin seçim stratejisini Mezopotamya Ajansı’na değerlendirdi.
DEM Parti: Bizim olanı geri alalım
"Doğrudan demokrasi"
Ön seçimlerin Türkiye siyasetinde bir ilk olduğunu belirten Hamzaoğlu’nun açıklamasından öne çıkanlar şöyle:
"Türkiye siyasi tarihinde ilk olduğundan emin olduğumuz, dünya siyasi tarihinde de henüz araştırdığımız literatür taramaları kapsamında örneğine rastlamadığımız bu ön seçim, doğrudan demokrasinin önemli bir uygulaması. Halkın doğrudan doğruya iradesine, egemenliği temeline dayalı bir yönetim biçimi.
"Doğrudan demokrasi, DEM Parti için temel aldığı gelenek itibariyle büyük önem taşıyor. Çünkü 2023 seçim metinlerinde de gördüğünüz gibi, devrimci demokrasiyi kendine temel bir strateji olarak almış bir parti. Köklü ve nitelikli değişimler yaratmayı hedefliyor. Bunu da doğrudan doğruya halkın egemenliğine dayalı yönetimi bütün yapılarda hayata geçirme hedefiyle gerçekleştirileceğini beyan ediyor.
"İrademiz"
"Şu anda iradenin tümü halklara, yerele devredilmiş durumda. Yerelde kimler varsa, sadece partilerin üyeleri, delegeleri değil, o yerelde yaşayanlar, demokratik kitle örgütleri, meslek örgütleri temsilcileri ile birlikte bu adayların kim olacağını, kendilerini kimin yöneteceğine karar verdiler. Halkların iradesine devlet tarafından el konulduğu bir dönemi yaşarken, bir yandan da halklar kendi iradelerine ön seçim süreci ile sahip çıkıyor. ‘Bu belediye başkanları bizim irademizi yansıtıyordu, onları biz seçtik, bizim oylarımızla ortaya çıkan iradeydi, siz bunları gasp ettiniz ama biz yeniden bu iradeyi gösteriyoruz’ diyerek, doğrudan doğruya halkları karşılarına alan bu iktidara karşı, ‘İrademiz kendi ön seçimimizdedir’ diyor.
"Devlet şunu görmeli; ön seçime ilgi ve katılım, 61 belediyenin 6’sı dışında atanan kayyıma karşı verilen bir yanıttır. Devletin, halkların iradesini gasp etmesini reddediyorlar. Ve halklar sadece reddetmekle kalmıyorlar, devletin kendi iradelerinin üzerine koymuş oldukları iradesine karşı irade yükseltiyorlar." (TY)