PKK Merkez Komite Üyesi Duran Kalkan, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın 23 Ekim'de 43 ay sonra yeğeni ve DEM Parti Urfa Milletvekili Ömer Öcalan ile gerçekleştirdiği görüşmede verdiği mesajla ilgili konuştu.
Kalkan, Medya Haber TV’de katıldığı programda Öcalan’ın “çözüm gücünü” ortaya koyduğunu belirterek, “Her şey Önder Apo'nun fiziki özgürlüğüne bağlı. Bu gerçekleşmeden somut bir gelişme beklenemez,” dedi.
Kalkan, Öcalan’ın bu mesajla kendisine yöneltilen eleştirilere de yanıt verdiğini belirtti.
“Kürt tarafı bir ve bütündür”
Öcalan’ın Kürt sorunundaki çözüm tartışmalarında rol alabilmesi için tecridin sona ermesi gerektiğini söyleyen Kalkan, konuşmasına özetle şöyle devam etti:
“Çağrılar vardı, kendisine dönük cevap verdi. Kürt sorunun çözümünü hukuki ve siyasi alana taşıyacak teorik ve pratik güce sahibim dedi. Bu temelde de Apo'nun gücü yok, bir şey yapamaz, örgüt dinlemez, halk dinlemez ve benzer şeyler söyleyenleri, hezeyanda bulunanları yalanladı. Gücünü ortaya koydu. Ardından eş başkanlığımız, hareketimiz ve halkımız adına Önder Apo'nun (Abdullah Öcalan) yürüteceği her türlü mücadeleyi, geliştireceği her tutumu destekleyeceğini, ardında olacağını ilan etti. Bu neyi gösterdi?
“Kürt tarafı bir ve bütündür. Kürt tarafı her türlü demokratik, siyasi çözüme, müzakereye, tartışmaya açıktır, hazırdır. Bunlar net bir biçimde ortaya çıktı.
‘Süreç’ için gözler İmralı’ya çevrildi
Öcalan’ın rolü
“Önder Apo'dan rol oynaması için çağrıda bulunanlar vardı. Ama tabii bunun için uygun koşulların yaratılması gerekli. Elbette dünyadan tecrit edilmiş, İmralı ortamında olmaz bunlar. Çünkü aktif bir çalışma gerekli. Bunun için 24 saat çaba gerekli. Herkesle ilişki gerekli. Herkesin görüşünü alması gerekli. Bu bakımdan İmralı işkence tecrit ve soykırım sistemi içerisinde olmaz.
“Gerçekten Önder Apo'nun rol oynamasını istiyorlarsa, söz konusu çevreler, bağcı dövmek istemiyorlarsa, özel savaş taktiği yapmıyorlarsa, o zaman uygun koşullar yaratmalılar. Başka türlü olmaz. Böyle adım atmazlarsa da bu hiç güven vermez. Zaten dikkat edelim, çok fazla güven vermedi. Herkes bu tür çağrılara kuşkuyla yaklaştı. Nereden çıktı bu, dediler. Halbuki çok doğal bir durumdu. O nedenle Önder Apo'nun sağlık, güvenlik ve özgür çalışma koşullarının hazırlanması lazım. Eş Başkanlığımız onu da somut olarak ifade etti.
Erdoğan: Açılan tarihi fırsat penceresi kişisel hesaplara kurban edilmemeli
“Başmüzakereci”
“Şimdi net tutumu gördü bütün kamuoyu, herkes, hepimiz. Görev Önder Apo dışında hepimize düşüyor. Bu uygun koşulların yaratılması görevi de hepimizindir. Bizlerindir, daha güçlü mücadele etmeliyiz. Bu görev aynı zamanda İmralı sistemini yaratanlarındır, çağrı yapanlarındır. Şunu belirtelim. Bir kere daha şu görüldü: Gerçekten de Kürt sorununun demokratik siyasi çözümünü gerçekleştirebilecek, Türk barışını sağlayabilecek, bir sürece öncülük edecek tek kişi Önder Apo'dur. Önder Apo, Kürt halkının özgürlük ve demokrasi iradesini temsil ediyor. Başmüzakerecidir.
“Tecrit kırıldı sanmamalı. Durumu normal görmemeli. Kuşkusuz daha duyarlı olmalıyız, daha dikkatli olmalıyız, daha örgütlü olmalıyız. Önder Apo'nun fiziki özgürlüğünü hedefleyen küresel özgürlük hamlesini her alanda daha yaygın ve etkili bir biçimde geliştirmeliyiz. Daha güçlü mücadele etmeliyiz. Mücadelede asla gerileme olmamalı. Her şey Önder Apo'nun fiziki özgürlüğüne bağlı. Bu gerçekleşmeden herhangi bir somut gelişme olmaz, ortaya çıkmaz.” (TY)