Diyarbakır'da Dağkapı Meydanı, Sur çevresi ve Sanat Sokağı gibi merkezlerde, yurttaşlar dolmuşlarda, kahvehanelerde ve kendi aralarında konuşurken neredeyse tek bir konudan bahsediyor: Barış süreci ve bugün gerçekleşen tarihi silah bırakma töreni.
Kentin dört bir yanındaki sivil toplum kuruluşlarında, tören canlı yayınla izlendi; insanlar heyecandan ve umut dolu anlardan gözyaşlarını tutamadı.
bianet’e konuşan pek çok kişi, kavurucu sıcak havaya rağmen bu anları evlerinde, ekran başında yaşamanın öncelik olduğunu vurguladı. Herkesin yüreğinde ortak bir beklenti ve umut var: Barışın kalıcı olması.

"Devlet Kürtlere anadili hakkını versin"
Şehmus Akın (Öğrenci, 24): "Süreç heyecan veriyor. Bunun için çok mutluyum; ama korkuyorum da. Bir önceki sürecte ne olduğunu hepimiz gördük. Gerçekten artık savaşın bitmesi lazım. Her şeyi karşılıklı denedik; ama kimse yenilmedi. Sonuç yine kardeşlik olacak. Devlet geç kalmadan hemen adım atmalı. Yaşasın halkların eşitliği diyorum."
Dilan Kara (Öğrenci, 26): "Sayın Öcalan'ın son videolu konuşması hepimizi herkesi umutlandırdı. Ondan önce kafamda onlarca soru işareti vardı. Ama artık inanıyorum; kardeşlik, eşitlik olacak. Devlet bizimle yüzleşmeli. Halk artık inanmak istiyor. Taraflar bu fırsatı iyi değerlendirmeli. Mutluluğun yanında kaygılarımızda var. Devlet adım atmayıncaya kadar da kaygılarımız geçmeyecek."
DBP Diyarbakır il binasında bir araya gelen partililer, PKK’nin silah bırakma törenini izledi.
— bianet (@bianet_org) July 11, 2025
👉 Törenin televizyon ekranlarına yansıdığı anlarda salonda “Bijî Serok Apo” sloganları atıldı. Bazı partililer duygusal anlar yaşadı, gözyaşlarını tutamadı.
📹 Video: @arenyldrm pic.twitter.com/20lTkLNjoa
Akif Burhan (İşçi, 50): "Ekonomik olarak çökmüşüz, bunun sebebi savaştı. Savaş da bitti, devletin buraya yatırım yapmasını istiyoruz. Artık bahanesi kalmadı. Gidip İstanbul'da, Ankara'da, İzmir'de çalışmak istemiyorum. İş olanakları burada da yaratılabilir."
Berdan Töre (Öğretmen, 45): "İki gündür heyecandan uyuyamıyoruz. Devlet samimi ise Kürtlere anadili hakkını versin. Gerisi boş. Devlet Kürtçeyi tanırsa kültürümüzü, sanatımızı, gerçekliğimizi tanımak zorunda kalır. Dilimiz, kültürümüz bizim her şeyimizdir."

"Başkan Apo hepimiz için en iyisini yaptı"
Arin Polat (Öğrenci, 19): "Sonunda barışıyoruz, buna inanmak istiyoruz. Sayın Öcalan'ı bıraksınlar hemen, Kürtçe resmi dil olsun artık. Onlarca atanmayan Kürt öğretmen var. Bunlara hemen çare bulsunlar. Kürtçenin gelişimi için devlet özel destek vermeli. Siyasi tutsaklar hemen bırakılsın. Diyarbakırımızın adı Amed olarak haritada yer alsın. Devlet samimi ise bunları yapsın biz de inanalım."
Berfin Yılmaz (Konfeksiyon çalışanı, 37): "Biz halk olarak hiçbir zaman savaş istemedik. Keşke hiç yaşanmasaydı bu süreç, çünkü binlerce insan katledildi. Hâlâ cezaevinde binlerce insanımız var. Biz partimize sonuna kadar bağlıyız ve destekliyoruz. Onların verdiği kararın arkasındayız."
Adnan C. (Esnaf, 50): "Sadece meraktan soruyorum: Silah bırakıldı, sonra ne olacak? Silah bırakılanlar Türkiye'ye dönerse tutuklamazlar mı? Devlet bunun için güvence verdi mi? Ben devlete inanmıyorum. Daha düne kadar İstanbul'da diğer partilerin belediye başkanlarını tutukladılar. Demokrasi, kardeşlik diyorlar. Her şey çok karışık. Neye inanacağımızı bilmiyorum. Sadece Öcalan'ın çağrısı beni rahatlatıyor, heyecanım da ondan."
Raziye Emin (Çalışmıyor, 75): "Barış olsun, kan dökülmesin. Çocuklarımız gerillada, çocuklarımız askerde. Hepsi için canımız yanıyor. Başkan Apo'yu bırakın artık. O, hepimiz için en iyisini yaptı. Bizler için cezaevinde. Allah ömrümün geri kalanını ona versin. Hepimiz insanız, hepimiz biriz kardeşiz." (AY/TY)
.jpg)











