"Eğer İstanbul Sözleşmesi ve 6284 No'lu yasa nedeniyle verilen uzaklaştırma kararı uygulansaydı, Hülya bu mahkemede olmayacaktı, kocası da yaşıyor olacaktı.
"Ama meşru müdafaa hakkını kullandı, kocasını öldürdü. O nedenle de burada. Bu dava tam bir adalete erişimin engellenmesi sonucu kişinin kendisini savunma davasıdır"
Bakırköy Adliyesi 20. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmayı feminist avukat Selmin Cansu Demir böyle özetliyor.
Hülya H., kendisine evliliği boyunca sistematik cinsel ve fiziksel şiddet uygulayan kocası Kadir Ö.’yü bıçaklayıp öldürdüğü için bugün hakim karısındaydı.
Sanık kadının savunması herkesi etkiledi
Mahkeme salonu dolu olduğu gerekçesiyle davayı takip etmek isteyen bazı kadın hakları savunucuları, salona alınmadı. Önce beni de almak istemediler ancak, duruşmayı takip eden tek gazeteci olduğumu söyleyince, salona alındım.
Onlarca kadın hakları savunucusu, sanık Hülya H., ailesi ve feminist avukatlar salonda kendilerine ayrılan yerdeydi.
Mahkeme başkanı kimlik kontrollerini yaptı. Sanık sandalyesinde mavi hırkası elinde kâğıt mendili ile Hülya H. savunmasına başladı. O konuştukça salonda bulunan kadınların yüzleri asıldı. Mahkeme tutanaklarını daktilo eden kadın dahi sessizliğe büründü. Daktilonun tuşlarının sesi kesildi.
Hülya H. yaşananları anlattı:
“Boşanmak istiyordum. Aileler araya girip bizi barıştırıyordu. Evliliğimin üçüncü gününden itibaren şiddet görüyorum. Her alkol aldığında bana cinsel işkence ediyor, tecavüz ediyordu.
“Olay günü de bilgisayarda porno film açmıştı. Orada izlediklerini bana yapmak istedi. Dört parmağını birden cinsel organıma soktu. Her engelleme girişimim de bana şiddet uyguladı. Bana cinsel saldırıda bulundu.
“Elinden kaçıp mutfağa gittim. Arkamdan geldi. Boğazımı sıktı, astım hastalığım var. Nefessiz kaldım. Çekmeceden bıçak aldım. O benim boğazımı sıkmaya devam ediyordu. Bıçağı salladım. O boğazımı sıkmaya devam ediyordu. Bıçağı bir kez daha salladım. Yere düştü. Dönüp baktığımda yerde uzanıyordu. Daha önce bana şaka yapmıştı. Yine öyle şaka yapıyor sandım. Vücuduna dokundum ama ses vermedi. Ben de polisi ve ambulansı aradım.”
Mahkeme Başkanı: Sana cinsel saldırıda bulundu mu?
Hülya H.’nin savunması bittiğinde mahkeme başkanın soruları başladı. Hülya H.’nin sorulara net yanıt vermesini istiyordu. “Sana cinsel saldırıda bulundu mu?” diye sordu. Hülya H. de “Evet defalarca saldırdı. O gün de sürekli olarak cinsel şiddet uyguladı” diye yanıtladı.
Sıra Hülya H.’nin avukatlarına geldi. Önce Avukat Meriç Eyüboğlu söz aldı. Olay anının daha iyi anlaşılabilmesi için olay örgüsünün zabıtlara doğru aktarılması gerektiğini belirten Eyüboğlu, Hülya H.’nin ifadesinde bazı yerlere açıklık getirdi.
Yapılan her düzeltmenin ardından Mahkeme Başkanı’nın “Oldu mu avukat hanım?” diye sorması dikkat çekti. Başkan, konuya vakıf feminist avukatların salonda olduğunun farkındaydı.
Kadir Ö.’nün ailesi söz aldı. Sanık Hülya H.’nin yemek yapmadığını, alkol aldığını Kadir Ö.’den boşanmak istemediğini iddia ettiler. Hatta Kadir Ö.’nün abisi “Bir kocanın karısıyla cinsel ilişkiye girmesi nasıl tecavüz oluyor?” diye sordu. Bunun üzerine mahkeme başkanı, bunun da tecavüz olabileceğini söyledi; konuyu kapattı. Mahkeme başkanını bu tavrı mahkemelerde pek de alışık olmadığımız bir yaklaşımdı.
Dava, kadınların adalete erişim mücadelesi
Feminist avukatlardan Selmin Cansu Demir söz aldı. Hülya H.’nin boşanmak için Bakırköy Adliyesi’ne gittiğini ancak dava açmak için gerekli olan harç parasını denkleştiremediğinden boşanma davasını açamadığını söyledi. Şiddet gördüğü için koruma ve uzaklaştırma kararı çıkarması rağmen Hülya H.’nin korunmadığını ve kendisini savunmak zorunda kaldığını söyleyen avukat Demir, “Bu dava sorumluluğu bulunan kurumlar görevlerini yapmadığı için açılmıştır” dedi.
Son olarak konuşan feminist avukat Ayşe Aylin Barcın da olay anına ait yeterli delillerin toplanmadığını, Hülya H.’nin fiziksel ve psikolojik durumunu gösteren raporlara başvurulmadığını belirtti.
Duruşmanın savcısı “kuvvetli suç şüphesi” olduğu iddiası ile Hülya H.’nin tutukluluk halinin devamı yönünde görüş bildirdi.
Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, Hülya H.’nin tutukluluk halinin devamına karar verdi. Davanın bir sonraki duruşması, 5 Aralık’ta görülecek.
"Kadınlar davanın peşini bırakmayacak"
Kadın hakları savunucuları duruşma sonrasında Bakırköy Adliyesi önünde, “Hülya H.’ye özgürlük” yazılı pankartı açtı.
Feminist avukatlardan Meriç Eyüboğlu kısa bir açıklama yaptı ve şunları söyledi:
“Hülya’nın en baştan beri tutuklanmaması gerekiyordu. Ama tutuklandı. Bugün tahliye olması gerekiyordu. Ama tahliye olmadı. Yine cezaevine gönderildi. Biz kadınlar, kadınların kendilerini savunmak zorunda kalınca cezalandırılmalarına alışığız. Nevin Yıldırım kendisini savunduğu için yıllardır cezaevinde. Oysa erkekler yemeğin tuzu yoktu diyerek öldürdüğü kadınların cinayetinde haksız tahrik indirimi alıp kısa sürede tahliye oluyor.
“Hülya gibi kadınları biliyoruz, hikâyesini biliyoruz. Hepimizin Hülya gibi yol ayrımına geleceğini biliyoruz. Hülya yaşamak için öldürmek zorunda kalan bir kadın. Eğer Hülya kendisini savunmasaydı bugün burada ona sistematik şiddet uygulayan Kadir yargılanıyor olacaktı. Devlet şiddetten korumadığı için kadınlar kendilerini korumak zorunda kalıyor. Bu haksızlık bitsin diye bu davayı takip etmeye devam edeceğiz.” (EMK)