30 Kasım’da başlayan Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 28. Taraflar Konferansı (COP28), Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Dubai kentinde devam ediyor.
12 Aralık’a kadar sürecek olan COP28’te öne çıkan önemli gelişmelerden bazıları şöyle:
- BAE’nin devlet petrol şirketi ADNOC’un CEO’su olan Sultan Ahmed Al Jaber’in COP 28’e başkanlık etmesi, kararlaştırıldığından bu yana tepki topluyordu. ADNOC’un, üretim kapasitesini 2027 yılında günde beş milyon varile çıkarmayı hedeflediği biliniyor.
- İklim zirvesi başlamadan hemen önce de, Al Jaber’in ekibinin, COP 28’in organizasyonu için yapılan görüşmeleri petrol anlaşmaları yapmak için kullanmayı planladığına dair haberler su yüzüne çıktı.
- Son olarak The Guardian gazetesinin 3 Aralık’ta yayımlanan haberi, 21 Kasım’da katıldığı bir toplantıda Al Jaber’in, küresel ısıtmayı 1.5°C ile sınırlandırmak için fosil yakıtlardan vazgeçmek gerektiğinin bilimsel temeli bulunmadığını iddia ettiğini ortaya çıkardı. Al Jaber aynı zamanda, fosil yakıtlardan çıkmanın insanlığı yeniden mağara devrine götüreceğini söylüyordu. İddialara bir basın toplantısında yanıt veren Al Jaber, söylediklerinin ‘bağlamından koparıldığını’ savundu.
- Büyük Kirleticileri Dışarı Atın (Kick Big Polluters Out) tarafından 5 Aralık’ta yayımlanan analize göre, küresel iklim krizine en fazla sebep olan sektörlerden 2,456 lobici, bu seneki COP28’e katılım gösteriyor.
- Fosil yakıt lobisi, COP28’e etkin katılım göstermeye devam ederken, 5 Aralık sabahı duyurulan Küresel Karbon Bütçesi Raporu, küresel karbondioksit emisyonlarının 2023 yılında da artmaya devam ederek rekor seviyeye ulaştığını ortaya koydu. Çalışmaya göre, COVID-19’la birlikte gerileyen emisyonlar, bu sene itibariyle, COVID-19 öncesi dönemin üzerine çıktı; Paris İklim Anlaşması’nın imzalandığı 2016 senesinden ise yüzde 6 oranında daha yüksek oldu.
Kömürden çıkış
- Koordinasyonu Exeter Üniversitesi tarafından yürütülen ve 6 Aralık’ta yayımlanan Global Tipping Points (Küresel Devrilme Noktaları) Raporu ise daha önce düşük olasılıklı olarak değerlendirilen yüksek etkili ‘devrilme noktaları’nın, yüksek olasılıklı olaylar haline geldiğini ortaya koyuyor. 200’ün üzerinde araştırmacı tarafından tamamlanan kapsamlı çalışma, yeryüzü sisteminin 26 devrilme noktasının beşinin, aşılmak üzere olduğu, 1.5°C’nin aşılması durumunda ise üç noktanın daha aşılabileceğini öngörüyor. Bilim insanlarına göre, aşılan devrilme noktaları, bir diğerini tetikleyerek domino etkisi yaratabilir.
- Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) yanı sıra Çek Cumhuriyeti, Kıbrıs, Dominik Cumhuriyeti, İzlanda, Kosova ve Norveç, kömürden çıkış taahhüdü veren ülkelerin katıldığı ‘Powering Past Coal Alliance’a dahil olduklarını açıkladı. Yeni katılan yedi ülke ile birlikte ittifaktaki ülkelerin sayısı 57’ye yükseldi. Türkiye’nin ise henüz kömürden çıkış taahhüdü bulunmuyor. Öte yandan ‘Kömürden Adil Çıkış: Hedef 2030’ kampanyasını yürüten 13 kurum, taahhüt taleplerini yineledi.
- 2 Aralık’ta 118 ülke, 2030’a kadar yenilenebilir enerji kurulu güçlerini üç kat artırma ve enerji verimliliklerini ise iki katına çıkarma sözü verdi. Söz veren ülkeler arasında Çin ve Hindistan gibi önemli kirleticiler bulunmuyordu. Türkiye de taahhüdü imzalamayan ülkeler arasında yer alıyor.
- Uzun süredir gündemde olan Kayıp ve Zarar Fonu, Avrupa Birliği’ne ilaveten 15 ülkenin toplam 655 milyon dolar taahhüt etmesiyle kuruldu. Ancak uzmanlar, taahhüt edilen miktarların, gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaç duyduğundan çok daha az olduğuna dikkat çekiyor. 2022 tarihli bir çalışmaya göre, Çin hariç tutulduğunda dahi, gelişmekte olan ülkelerin en az 2.4 trilyon dolar iklim finansmanına ihtiyacı var.
- Türkiye delegasyonu, Türkiye’nin de Kayıp ve Zarar Fonu’ndan yararlanması gerektiğini savunuyor.
Lobiciler
- Gıda kaynaklı emisyonlar her ne kadar küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık üçte birinden ve biyoçeşitlilik kaybının yüzde 60’ından sorumlu olsa da bugüne kadar ülkelerin ulusal katkı beyanlarına dahil edilmiyordu. Ancak COP28’in ikinci gününde, 130’un üzerinde ülke, iklim planlarında gıda ve tarıma da yer verme taahhüdü içeren Gıda Sistemleri Deklarasyonu’nu imzaladı. Türkiye ise imzacı ülkeler arasında yer almıyor.
- Fosil yakıt sektörünün lobi faaliyetleri gibi, tarım sektörünün lobicileri de COP28’de endişe uyandırıyor: The Guardian’ın Ekim 2023’te yayınladığı bir haberde, Gıda ve Tarım Örgütü’nün eski çalışanları, Örgüt’ün tarım sektörü lobicileri tarafından yoğun baskı altında olduğunu iddia ediyordu. COP28’de ise sektörün, et tüketmenin sürdürülebilir olduğu mesajını vurgulamaya çalışacağı iddiaları basına yansıdı.
- Gıda ve Tarım Deklarasyonu’nun imzalanmasının hemen ardından 124 ülke, İklim ve Sağlık Deklarasyonu’na imza attı. Deklarasyonu imzalayan ülkeler, sağlık konusunu iklim çalışmalarının merkezine oturtma ve iklime dirençli, sürdürülebilir ve adil sağlık sistemleri yaratma sözü verdiler. Bu kapsamda, artan sıcaklıklarla birlikte yükselişe geçen tropikal hastalıklarla mücadele için de 777 milyon dolarlık kaynak oluşturuldu. Türkiye, İklim ve Sağlık Deklarasyonu’na imza atan ülkeler arasında yer almadı.
İklim Masası tarafından hazırlanan bu haber, İklim Masası ve bianet işbirliği ile yayımlanmıştır.
İklim Masası, iklim kriziyle ilgili güvenilir bilgileri kamuoyunda yaygınlaştırmayı hedefleyen bir haber servisidir. Yazarları, haberleştirdikleri konularda uzmanlığı bulunan bilim insanlarından oluşur. (TY)