Dün (30 Kasım) başlayan ve 12 Aralık’a kadar devam edecek olan Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 28. Taraflar Konferansı (COP28), petrol ülkesi Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) düzenlendiği için eleştirilerin hedefi olsa da, iklim kriziyle mücadele konusunda önemli gelişmelere gebe.
COP28’e damga vurması beklenen konular arasında, ilk defa bu sene yayımlanacak olan Küresel Durum Değerlendirmesi Raporu; artırılmış yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği hedefleri; fosil yakıtlardan çıkış tartışması ve iklim finansmanı ile ilgili süregelen sorunlar yer alıyor. Ayrıca tarım sektörünün emisyonlarının azaltımı konusunun ilk kez iklim krizi bağlamında tartışılacak olması da ilgi çeken başlıklar arasında.
COP28 Dubai’de başladı: "İklim değişikliğiyle mücadele eylemleri ciddi şekilde hızlanmalı"
Fosil yakıtlardan çıkış
Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı, 2030’a kadar yenilenebilir enerji hedeflerini üç kat, enerji verimliliği hedeflerini ise iki kat artırma ihtiyacını açıklamıştı. Londra merkezli haber ajansı Reuters'ın haberine göre, dünya ekonomisinin yüzde 85’ini temsil eden devletler, COP28 öncesi bir araya gelerek yenilenebilir hedeflerini üç katına çıkarmak üzerine anlaştılar. Anlaşmaya varanlar arasında ABD, Avrupa Komisyonu ve BAE de bulunuyor. Bu anlaşmanın, fosil enerji ve özellikle kömür yatırımlarını azaltmayı da hedeflediği belirtiliyor.
BAE’nin devlete bağlı fosil yakıt şirketinin, hem yenilenebilir hem de fosil yakıt yatırımlarını artıracağı açıklamasını da yakın zaman önce yapmış olması, bu konuda şüphe yaratan unsurlardan sadece biri. Fosil yakıtlardan çıkış hususu COP28’de ciddi anlamda tartışıldığında, BAE’nin nasıl bir tavır takınacağı belirleyici olacak.
Fosil yakıt üretimi ekonomilerinde büyük pay sahibi olan Rusya ve Suudi Arabistan gibi başka ülkelerin de fosil yakıtlardan çıkışı onaylamadıkları, duyumlar arasında yer alıyor. Öte yandan Çin ve Hindistan gibi sera gazı salımları yüksek ülkelerin tavrı ise merak konusu. Örneğin, Çin’in kömür yatırımları devam ediyor. Bu konunun, COP28’in en çok tartışılan meselesi olması bekleniyor ve bahsi geçen anlaşmanın COP28’e damgasını vurması kesin gibi.
Anlaşmanın COP28’de şeffaflık kazanması sonucunda, Türkiye’nin bu anlaşmadaki yeri de belli olacak. Ulusal Enerji Planı altında elektrik sistemini 2035’e kadar ciddi anlamda karbonsuzlaştırmayı öngören Türkiye, kömüre hâlâ yatırım yapması ve doğal gaza olan ihtiyacı sebebiyle eleştiriliyor. Bu Plan aynı zamanda güneş enerjisi kapasitesinin ciddi ölçüde artırılmasını öngörüyor; yeterli olmasa da rüzgar ve batarya teknolojilerini içeriyor ve nükleer vurgusunu artırıyor. Hem yenilenebilir enerji hem de kömür yatırımlarının artırımını planlayan Türkiye’nin, yenilenebilir hedeflerini üç katına çıkaracak bir anlaşma altında yer alması, ‘Kömürden çıkışa doğru bir adım olabilir mi?’ sorusunu gündeme getirebilir.
BAE’nin tutumu endişe konusu
Çevreci aktörler ise bu anlaşmanın COP28 kararının bir parçası olmasına ve -gerçekleşse dahi- etkili olacağına bel bağlamıyorlar. Her şeyden önce, BAE gibi fosil yakıtlar ile özdeşlemiş endüstriye sahip bir ülkenin COP 28’e ev sahipliği yapması, endişelere neden oluyor. COP28’in başkanlığını yürüten Dr. Sultan Al Jaber’in aynı zamanda BAE devletinin petrol (Abu Dabi Ulusal Petrol Şirketi-ADNOC) ve yenilenebilir enerji (Masdar) şirketlerinin CEO’su olması, durumu daha da olumsuz etkiliyor.
Bu kaygılar, BBC’nin bu hafta yayımlanan bir haberiyle iyice alevlendi: Buna göre BAE, COP 28’i, diğer devletlerle petrol anlaşmaları yapmak için kullanmayı planlamıştı. Bütün bunlar bir araya geldiğinde, yenilenebilir enerji hedeflerini üç kat artırma planlarına BAE’nin önderlik etmesi, anlaşmaya olan inancı sarsıyor.
Sera gazı emisyonlarının aslan payından sorumlu olan enerji sektörünün durumu, iklim kriziyle mücadelede çok ciddi bir mesele. COP28 ise bu düğümün tartışılacağı yer olacak.
Max Planck İnovasyon ve Rekabet Enstitüsü’nde kıdemli araştırmacı olarak çalışan Dr. Ezgi Ediboğlu Sakowsky tarafından kaleme alınan bu yazı, kısaltılarak İklim Masası ve bianet işbirliği ile yayımlanmıştır.
İklim Masası, iklim kriziyle ilgili güvenilir bilgileri kamuoyunda yaygınlaştırmayı hedefleyen bir haber servisidir. Yazarları, haberleştirdikleri konularda uzmanlığı bulunan bilim insanlarından oluşur. (TY)