Annelerinin nesilleri ile bozuşurken sevdikleri, geliştirmek istedikleri ve sahip oldukları tüm yollarla özen göstererek sahip çıktıkları bedenlerini sahipleniyorlar. Şaşırtıcı bir sadelikle, “güzel” yada “ hoş”lar ve “erkeklere keyif vermeyi” düşünüyorlar.
Ve fark ediliyor ki başörtüsü ya da son moda giysileri içindeki bu genç kadınlar baştan çıkarma güçlerinden eminler. Elbette her alana yayılmış yargıları yoketmeyi düşlüyorlar, çirkin bir karınları olmamasını, göğüslerini büyütmeyi istiyorlar kendi sözleriyle kadın olmaktan “gururlular”.
22 yaşındaki tıp asistanı Lila ve 21 yaşındaki arkadaşı birkaç kilo vermek istiyorlar ama kalıbı çıkaran kotları ve en ufak harekette göbeği ortaya çıkaran tişörtleri giymiyorlar. Bu iki genç kadınla başkentte üst sınıf Cezayirli gençlerin gittiği bir çay salonunda tanıştık. Lila Cezayir burjuvazinin en köklü ailelerinden birinden geliyor.
Büyükbabası hala ülke merkezindeki bir bölgenin saygı duyulan bir fahri başkanı konumunda. İnce ve sarışın Yasmine bir sanayicinin kızı. İki arkadaş Cezayir'de birkaç yıldan beri varolan güzellik salonunda bir yıllığına ev sahipliği yapacakları haberini henüz aldıkları için heyecanlılar. Lila bunun para için yapmayacaklarını söylüyor “ çok eğlenceli ve biz de gülmekten patlayacağız" diyor. Cevaplarını kahkahalarla noktalıyor.
Monica Belluci, Brad Pitt
Referanslarını Avrupalı modeller oluşturuyor. Aktris Monica Bellucci’yi ideal kadın, Brad Pitt’i ise ideal erkek model olarak görüyor. Cezayir’de daha önceleri "kıymetli" olan "şişman ve beyaz genç kadın", evlilik piyasasında açık yüz renginin üstünlüğü oldukça önemli olsa dahi uzun zamandır çok başarılı olamıyor. Her şeye rağmen dergilerden ve yabancı televizyonlardan alınan model tüm sosyal kategorilerde empoze ediliyor
Görüşülen kadınlardan hiçbirisi moda dan uzak yaşamıyorlar ve imkanları dahilinde olabildiğince içinde olma eğilimindeler. Bejaia’da engelli çocuklar merkezinde öğretmenlik ( başkente 270 km uzaklıkta) yapan 27 yaşındaki Kahina, Fransa’da göçmen bir babanın ve bir ev kadını annenin dördüncü kızı. Nora ise gamze dolu yuvarlak hatlı yüzlü hukuk bölümü son sınıf öğrencisi. Bir kamyon şoförü baba ve bir ev kadını annenin çocuğu olan Nora Kabil Tizi ouzou’den geliyor. Onları Kahina’nın teyzesinde tanıyoruz. Kasabada gerçekten ne düşündüklerinin bilinmemesi için adlarının yayınlanmaması üzerine ısrar ediyorlar.
Biz kadınlar da insanız
Gösterişten uzak pantolon ve kazak içinde Cezayir’de “ciddi kızlar” denen bir tarzda giyiniyorlar. Zayıflamak istiyorlar ancak bunun için özel bir rejim yapmıyorlar. Nora bir spor etkinliğine gitmek istiyor ancak “ arabasız imkansız”. Görünüşe göre geleceğin avukatı olacak Nora’ya göre daha parçalı konuma sahip Kahina şaşırtıcı içtenliği ile daha keyifli görünüyor. Dolambaçsız bir yoldan zevkin önemli olduğunu söylüyor, “ Biz kadınlar da insanız, değil mi ?”. Nora cevap vermiyor, Kahina’nın üstelemesinden sonra kızararak “evet, doğru” diye fısıldıyor. Bununla birlikte her ikisi de mükemmel aşkın yok olduğuna hem fikirler. Aşk öncelikle başkasına saygıdır, paylaşım ve dürüstlüktür. Kahina bize ideal kocayı tanımlıyor “ince uzun, esmer, açık gözlü ve özellikle göbeksiz”, gülüyor ve ekliyor “aslında sadece seyredilebilir olmasını istiyorum”.
Nora her noktası ile babasına benzeyen bir erkek istiyor. Şu anda her ikisinin de bir erkek arkadaşları yok ve aşk tecrübeleri lisedeki geçici aşklarından ibaret. “Aldatılmaktan korkuyorum, beni incitecek birisine rastlamaktan”, diyor Nora tekrardan kızararak. Kahina berberi diliyle “ ve özellikle baban bir erkek ile çıktığını öğrenirse sizin zeytin ağaçlarından birine asar seni” diye atılıyor. Setif’te (başkentin 300 km doğusunda) laboratuar teknisyeni olan evli ve bir çocuklu Rahima vücudu ile barışık ancak “kalçalarından” ve "göbeğinden" kurtulmak istiyor. Rejim yapmıyorum, "Ancak dikkat ediyorum."
Tıbbi nedenler dışında başka bir sebeple yememek yeni nesillerin bir davranışı. Kilolu olmak ne şık ne de seksi bir şey. Kent insanları açık bir şekilde daha çok bakıyorlar kendilerine, spor yapmak para ve yol gerektiren bir şey. Egzersiz salonları büyük şehirlere ait bir şey. Lila ve Yasmine Sheraton’daki hiçbir seansı kaçırmıyorlar. Cinselliğe ve cinsel doyuma değindiğimizde onlar da daha az konuşkan oluyorlar. Konuşmalarında batılı televizyon dizilerinden ve dergilerinden alınma kelimeler ve cümleler buluyoruz.
Evlilik için bakirelik önkoşul
Buna karşın gülerek "cinsel teknik ve pozisyonları" bildiklerini itiraf ediyorlar. Sonunda fark ediyoruz ki hiç biri zevklerinden ve de kişisel deneyimlerinden bahsetmiyor. Söylemler kısa ve özlü, utangaçlık sarıyor. Zevki arayışı can sıkıntısını garantiler. İnançsız olan bazıları erkek arkadaşları ile konuşmaya hazırlar çünkü "önemli" görüyor.
Cinsel ilişkiye girmiyorlarmış gibi sanıldıklarından dolayı bekar kadınlar bu soru karşısında neredeyse şaşkınlaşıyorlar. Bekaret bir eş bulmak ve cinsellik dünyasını keşfetmek için bir değişmez koşul gibi impoze ediliyor. Evliliğe ulaşmak için bakirelik önkoşul. Yasmine ve Lila buna ayak uyduraraktan “Cezayir’de böylesi daha iyi” diyor. . İki Kabilli kadın, Kahina ve Nora, Rahima, biyolog Meriem ve ülke içinde aynı tıbbi laboratuarda üç vardiya çalışan temizlikçi kadın Amira için bekaret kendi ifadeleri ile “bir hazine” “soylu bir şey” ve bir kere kaybettiğin taktirde telafisi olmayan” “onu korumak gerekli aksi takdirde senin ve ailenin üzerine kalacak bir leke”.
Ancak “bir kaza olabileceğinin” farkındalar ve bu durumda özellikle başörtülü ya da değil, ibadet ediyorlar yada etmiyorlar, üniversiteli yada yoksul çalışanlar, bütün kadınlar hoşgörülü ve özellikle merhametli görünüyorlar. Kızlık zarının onarımı ? Eğer bu şerefini kurtaracaksa nedn olmasın diyor Kahina, Meriem ve Amira. Evet ama Tanrı onu kandırdığını bilecek diyor Nora. Yasmine ve Lila kolay karar veremezken “ nişanlım bundan dolayı bozulacaksa terk etmesi daha iyi” diyor. Anne ile cinsellik üzerine konuşmak, baba veya erkek kardeş ile asla konuşmamak, genellikle evlilik öncesi perhiz yapma işinden ibaret. Yalnız anneleri ile gerçekleştirdikleri diyaloglar her şeyden önce erkeklerin kurnazlıklarına karşı direnmek için ve el değmemiş "iyi aile kızı" şerefini koruma gerekliliği üzerine "tavsiyeler".
Gebeliği önleme yalnızca evlilik sonrası konuşulabilecek bir konu. Genç kızların gebelik önleyici bir yöntem kullanabilecekleri tahmin edilmiyor ve daha çok konunun tümden inkarı itiraf ediliyor. İnanılabilir bir şey çünkü Cezayir’de evlilik dışı doğan çocuk sorunu sert bir şekilde karşınıza çıkıyor. Doğumda terk edilen çocuklar ergenlik yaşlarına kadar kamusal hizmet yardımı alıyorlar.
Çoğuna göre kürtaj günah
En şanslılarını kafala -islami kurallara göre tavsiye veren yasal kitap aracılığı ile aile koruyor. Diğerleri bütün yaşamları boyunca utanç verici bir biçimde doğmanın yükünü çekiyor. Yasak olan kürtaj bazen özel mekanlarda kaçak yolla ve de bazı zamanlar zararlı sağlık koşullarında gerçekleşiyor. Görüşmeci kızların çoğu bunu bir "günah" olarak görüyor. Nora çocuktan doğumda vazgeçmek “bir zevk anı için insan öldürmek” diyor, Kahina ise bir ceninden kurtulmanın bir çocuğu toplumun aşağısamasına ve de yalnızlığa sürüklemekten daha akıllıca olduğunu söylüyor.
Bizim iki mirasçı Lila ve Yasmine “100% kürtajdan yana olduklarını” dile getiriyor. Meriem, Amira ve Rahma bunu bir hak davası olarak açıklamıyorlar ancak bunun her hangi bir “hata durumda” kadınlara isimlerinin afişe edilmemesini sağlayacak bir sağlık siteminde kürtaj olanaklarının kullanılabilmesi hakkını talep ediyorlar. Bu hak hiçbir zaman feminist örgütler tarafından tam olarak savunulmadı çünkü kadınlar ve çocukların hakları üzerinde egemen olan aile hukuku şeriata dayanıyor. İslam dini kürtajı ve evlilik dışı ilişkiyi yasaklamakta. Peki aşk nerede ? “Samimi, gerçek, namuslu, sürekli” olmak şartı ile her yerde. Peki tüm bu karmaşıklık içinde kadın hayat arkadaşı ile nasıl karşılaşabilecek.
Geleneksel yöntemler hala ayakta. Büyük kentlerin kimsesizliği arkadaşlık ilişkilerini genişletmekte, karşılaşmaları desteklemekte, popüler mekanlar, seyahatler ülke içindeki iş ve üniversite dünyası aile ortamının yardımı ile gelecekteki eşi bulmaya kolaylaştırmaktadır. Rahima erkek kardeşinin arkadaşı ile evlendi. Evlilikten önce çıkmadılar ama telefonla çok sık görüşüyorlardı. Meriam eşiyle üniversitede tanıştı. “Ailelerine açıklamadan önce bir yıl boyunca görüştüler”.
"Sık sık görüşme" restoranlarda ve kafelerde buluşma, parklarda dolaşma ve kapalı mekanlarda flört etme anlamına geliyor. Asla cinsel birleşmeyle sonuçlanmayacak bir flört etme. Dixit Meryem’i zorlamadı, otele gitmek, evlilik cüzdanı gerektirdiği ve büyük risk anlamına geldiği için zaten imkansızdı. Amira babasının aracılığıyla “görücü usulüyle” evlendi. Evlilik sadece üç yıl sürdü. Şimdi bir tamirciyle çıkıyor. Tabii bir ev bulabilirlerse… Amira 28 yaşında bütün heyecanını kaybetti. Yine de, diğer genç kadınlar gibi rahat bir ilişkinin olabilirliğine inanıyor. Hepsi toplumsal yasaklara rağmen kadınlıklarını yaşamak, bedenlerini özgürleştirmek için mücadeleye hazır. (NZ)
* Bu metni Fransızca orijinalinden Çağdaş Önder çevirdi.