68 Mayıs’ında fitili ateşlenen cinsel devrimden 40 yıl sonra bugün 20 yaşındaki genç kadınlar aşklarını nasıl yaşıyorlar? Fransa’nın dört farklı bölgesinden öğrenci ve çalışma hayatında olan yedi genç kadınla aşk hayatlarını konuştuk, sırlarını paylaştık.
Boulevard Courcelles’de yaşayan 20 yaşındaki Maria ailesinin güzel evinden erkek arkadaşıyla birlikte olmak için ayrılmış:
"Onunla arkadaş çevresinden tanışıyoruz."
Kadınlar artık evlilik düşünmüyor
"Evlilik"i henüz düşünmüyor, sebep olarak "Belki daha sonra. Doğru insanı bulduğuma emin olmalıyım ve eğitimimi bitirmeliyim" diyor ve sanat tarihiyle Japonca üzerine çalıştığını ekliyor. Eğitimlerini tamamlamak konuştuğumuz genç kadınların birçoğunun "yuva kurması" ya da aile hayatı yaşaması için bir fren görevi görüyor.
Örneğin Marsilya’nın Castellane bölgesinde yaşayan yarı İtalyan yarı Cezayirli 20 yaşındaki Sarah bu nedenle birlikte yaşadığı sevgilisinden daha yeni ayrılmış:
"Birlikte çok mutluyduk, her şey yolundaydı ama çocuklarımız olsun istedi, evlenmek istedi. Ben daha hayatımı yaşayamadım. Yaşamak ve eğlenmek istiyorum. Daha da önemlisi henüz eğitimimi tamamlamadım."
Sarah’nın söylediğinden hereketle genç kadınların özgürlüklerinden vazgeçmeme isteklerine Fransız Sağlık ve Tıbbi Araştırma Kurumu’nun (INSERM) araştırmacılarından Alain Giami de 2004’te yayımlanan "Genç yetişkinlerin cinsel deneyimi" adlı araştırmasında dikkat çekiyor.
Giami "Bilinenin ya da kabul edilenin aksine bugünkü genç kadınlar ya da erkekler çift olarak yaşamayı hapis hayatı gibi algılıyor, özgürlüklerini kısıtladığını düşünüyor" diyor.
"Bu yaşta evlilik bizi boğar"
Giami bu düşüncesine şöyle devam ediyor:
"Bugün 20 yaşında olan genç kadınlar geleneksel ilişki tarzını reddetmiyor ama bu yaşta böyle bir ilişkiye girmenin kendilerini boğacağını düşünüyorlar. Bu tip bir ilişkinin 25 yaşından sonra daha uygun olacağı fikrinde birleşiyorlar."
Genç kadınlar bazı karışık konularda bile kendilerini çok iyi ifade ediyor ve ne istediklerini çok net anlatıyorlar. Hayatlarının sorumluluğunu almak istediklerini itiraf ediyorlar. İlişkilerinde eşit olmak istiyorlar. Cinsellikte nelerden zevk aldıklarını ya da hangi doğum kontrol yöntemini tercih ettiklerini erkek arkadaşlarıyla açıkca konuşmak özgürlüğüne sahipler.
Elbette seks yapmak ya da yapmamakta da özgürler.
Örneğin bu yedi kadından ikisi henüz cinsel ilişki kurmamış. Bu onların bilinçli seçimi. Paris’te yaşayan 20 yaşındaki Togo-Fransız melezi Doris bekaretini "hayatının erkeği"ne rastlayana kadar korumayı tercih ediyor. Casablanca doğumlu ve Auvergneli bir aile tarafından evlat edinilen 19 yaşındaki Chemsi sonsuz aşka inanmasa da evlenene kadar bakire kalmanın "çok romantik" olduğunu düşünüyor:
"Belki bir gün evleneceğim ama bu mantık evliliği olacak çünkü aşk geçici bir duygu."
Romantizm pragmatizmle kafiyelendiğinde
Genç Fransız kadınlar aşkın hayalkırıklarını, acılarınıysa daha en başından kabul edip kendilerini bundan korumak için pragmatizmle karışık bir romantizmi savunuyorlar. Pas-de-Calais’de yaşayan 22 yaşındaki dilbilim öğrencisi Laurie:
"Aşka inanıyorum ama hayatta iniş ve çıkışların olduğunun, her şeyin mükemmel olmadığının bilincindeyim."
Bu konuşmalarda kesin olan şi ki "mavi çicekler" nesli güzel ancak şimdiden solgun. Örneğin 20 yaşındaki Francilinli güzel Celia -erkek arkadaşının sadakatsizliklerini "normal" karşılayan Celia- "Aşkta birçok hayal kırıklığı yaşadım ve kötümser birine dönüştüm" diyor.
Ama bu kötümserlik onu bir gün "İdeale en yakın erkekle" evlenmek ve dört çocuk hayalinden vazgeçirmiyor. Doris de Celia da aynı fikirde:
"Görünüşte uyanık ve sinik biriyim ama derinliklerimde çok romantik bir kadınım aslında."
Bu cevaplardan yola çıkarak bir tespit yapmak gerekirse konuştuğumuz kadınların çoğunluğu "idealist aşk" peşinde değil, hepsi evlenmeye ve çocuklarla dolu bir aile hayatı kurmaya can atıyorlar. Bu genç kadınlar geleneksel aile ve ilişki modelinin gözden geçirip bu çağa uyarlıyor.
Ayrılık kadınları artık yıkmıyor
15-25 yaş arası gençlere hitap eden Muteen dergisinin editörlerinden Marie Renard genç kadınların tavırları konusunda diyor ki:
"Yeni nesil genç kadınlar inanılmaz bir 'evrim' geçirmiş. Artık genç kadınlar yaşadıkları üzüntüler konusunda farklı davranış biçimleri üretiyor. Kendilerini hayal kırıklığına bırakmıyorlar ve acıya boğulup kendilerini yok etmiyorlar. Bugün genellikle şöyle yapıyorlar: Tamam beni terk etti o zaman ben de gidip kendime bir çift yeni ayakkabı ya da ruj alayım."
Söz konusu pragmatizm medya tarafından dayatılan özgür kadın imajını anlatan daha çok görecelilikle ilişkili bir pragmatizm aslında.
Renard bu eğilimi "Ben gerç kadınların 'Sex and the City' serisinden etkilendiklerini düşünüyorum. Görünürde acı çekiyor gibi duruyorlar, her şeyi içlerinde yaşıyorlar ve kendilerini ‘Hayat devam ediyor’ diyerek rahatlatıyorlar" cümleleriyle açıklıyor.
Tedbirli bir yol
Bu pragmatizmden bağımsız olarak, konuştuğumuz genç kadınlar aşktan ne beklediklerini biliyorlar. Lille yakınlarında yaşayan 20 yaşındaki hasta bakıcı Helen'e aşkı "Benim için aşk saygı, özen ve anlayış. Ama daha çok hayatın tüm günlerinde birbirine destek olmak" diyerek açıklıyor.
Laurie’yse "İki insanın birbirini dinlediği ve anladığı eşit bir ilişki" aradığını söylüyor.
Aşkla ilgili fikirlerini söyleyen bu kadınların geneli bugüne kadar üç ya da dört aşk tecrübesi yaşamışlar. Çapkınlıktan uzak samimi duygularıyla anlatıklarına göre modern zamanların "beyaz atlı prensi" onlara göre "eğlenceli", "yakışıklı" ve "kişilik sahibi" olmalı.
Öte yandan onlara göre cinsellik kesinlikle içinde aşkı ve şefkati barındırmalı. Yeniden INSERM araştırmacılarından Giami’nin tespitlerine dönersek:
"Bu bulgularla topluluğun küçük bir azınlığında hakim olan cinselliğin eğlenceli bir şey olduğu düşüncesine uzak bir senaryo içindeyiz. Bu genç kadınların deneyimlerine göre cinselliği sadece heyecan verici bir şey olarak tanımlamıyorlar. Şefkat ve aşk da istiyorlar."
Giami’ye göre aşk genç kadınlar için "Kuralları olan gerçek bir ayin", çeşitli oyunlarla, tuzaklarla süslenmiş bir yol. Tüm bu bugulardan yola çıkarak söylenebilecek olansa bu "çiçek genç kadınların" duygusal düşüncesi her zaman pembe olmasa da yetişkinlerin dünyasının kapısını açacak anahtarı bulmuş durumdalar. (SBA/EA/GG)
* Bu metni Fransızca orjinalinden Efnan Atmaca Türkçeleştirdi.