Birleşmiş Milletlerin (BM) işgal altındaki Filistin topraklarında işlenen suçları araştıran Bağımsız Uluslararası Soruşturma Komisyonu, 7 Ekim-31 Aralık 2023'te gerçekleşen uluslararası hukuk ihlalleri ve işlenen uluslararası suçlara ilişkin raporunu yayımladı.
Raporda, İsrail'i, Gazze'de Filistinlileri toplu imha dahil savaş suçları işlemekle suçlayan Komisyon, İsrail'den Refah'ta binlerce sivili güvensiz yerlere kaçmaya zorlayan saldırılarını derhal durdurmasını istedi.
“Bir savaş yöntemi olarak açlıktan öldürme”
Komisyonun raporunda, İsrailli yetkililerin, bir savaş yöntemi olarak açlıktan öldürme, kasten öldürme, sivillere yönelik kasıtlı olarak saldırılar, işkence, insanlık dışı muamele, keyfi gözaltı, zorla nakil ve cinsiyete dayalı şiddet gibi savaş suçlarından sorumlu olduğu bildirildi.
“Maksimum zarar verme niyeti”
Raporda, Gazze'de çok sayıda sivil kaybı ve altyapının geniş çapta tahrip edilmesinin, ayrım, orantılılık ve yeterli önlem ilkelerini göz ardı ederek maksimum zarar verme niyetiyle yürütülen bir stratejinin kaçınılmaz sonucu olduğu kaydedildi.
“Ayrımcılığa, düşmanlığa veya şiddete teşvik”
Raporda, İsrailli yetkililerin yaptığı açıklamaların, geniş çaplı yıkıma neden olma ve çok sayıda sivili öldürme politikasını yansıtma dahil "kışkırtma" anlamına geldiği ve başka ciddi uluslararası suçlar teşkil edebileceği belirtildi.
"Soykırıma doğrudan ve aleni teşvik, saldırıların yürütülmesi konusunda doğrudan yetkisi olmayan kişiler tarafından yapılsa bile, uluslararası hukuka göre bir suçtur" ifadelerinin yer aldığı raporda, ayrımcılığa, düşmanlığa veya şiddete teşvik etmenin, uluslararası insan hakları hukukunun ciddi bir ihlali olduğu vurgulandı.
“Tahliye güzergahları sürekli olarak saldırıya uğradı”
İsrail'in, Gazze'nin kuzeyi ve diğer bölgelerindeki insanlar için yüzlerce kez "tahliye talebinde bulunduğu" hatırlatılan raporda, güvenli tahliye için yeterli süre sağlanmadığı tespit edildi: “Tahliye güzergahları ve güvenli olarak belirlenen alanlar İsrail askerleri tarafından sürekli olarak saldırıya uğradı. Komisyon, tüm bunların zorla nakil anlamına geldiğini belirledi.”
“Sivil halka karşı toplu cezalandırma”
İsrail'in sivil halka karşı toplu cezalandırma anlamına gelen "topyekun kuşatma" uyguladığı tespit edilen raporda, İsrailli yetkililerin ablukayı silah haline getirdiği, su, yiyecek, elektrik, yakıt ve insani yardımın kesilmesi dahil yaşamsal ihtiyaçların sağlanmasını stratejik ve siyasi kazanımlar için kullandığı belirtildi.
Filistin ve İsrail’e çağrı
Raporda, İsrail hükümetine derhal ateşkes uygulaması, Gazze ablukasını kaldırması, insani yardımların ulaştırılmasını sağlaması, sivilleri ve sivil altyapıyı hedef almayı durdurması çağrısı yapıldı.
İsrail'in, Uluslararası Adalet Divanının 26 Ocak, 28 Mart ve 24 Mayıs'ta aldığı geçici tedbir kararlarında belirtilen yasal yükümlülüklerine tam olarak uymaya ve özellikle Komisyon üyelerinin Gazze'ye erişimine izin vermeye davet edildiği raporda, Filistin hükümeti ve Gazze'deki fiili yetkililere, İsrail'e yönelik tüm saldırıları durdurma ve tüm rehineleri koşulsuz olarak serbest bırakmaları çağrısı yapıldı.
Raporda, İsrail'de işlenen savaş suçlarından da Filistinli silahlı grupların sorumlu olduğu tespit edildi.
Rapor, BM İnsan Hakları Konseyine sunulacak
Raporda görüşlerine yer verilen BM işgal altındaki Filistin topraklarında işlenen suçları araştıran Bağımsız Uluslararası Soruşturma Komisyonu Başkanı Navanethem Pillay, suç işleyen herkesin sorumlu tutulmasının zorunlu olduğunu belirtti.
Pillay, "Her iki tarafın saldırganlığı ve intikam duygusu dahil tekrar eden şiddet döngülerini durdurmanın tek yolu uluslararası hukuka sıkı sıkıya bağlı kalmayı sağlamaktır" dedi.
Komisyon raporunu, 19 Haziran'daki BM İnsan Hakları Konseyinin 56. Oturumunda sunacak.
2023 Filistin-İsrail Savaşı
(AS)