Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi, bugün İstanbul’un Üsküdar ilçesinde basın açıklaması düzenleyerek sokaktaki hayvanların yasalarla güvence altına alınan haklarını hatırlattı.
Amacı, hayvan haklarıyla ilgili örgütlenmeyi yerelde harekete geçirerek Türkiye’nin diğer kentlerinde de yaşam savunucularının benzer eylemler yapmasını ve belediye başkan adaylarıyla hayvan özgürlüğü ve hakları için görüşmeler yapmasını sağlamak olan inisiyatifin açıklaması özetle şöyle:
“Açlık, soğuk, şiddet, zehirleme ve araçla ezilme gibi yaşamsal tehditler sebebiyle, son derece zor şartlarda hayatta kalmaya çalışan sokak köpeklerinin ‘itlaf’, ‘toplama’ ve ‘uyutma’ adı altında kitlesel toplatılmalarının ve katliamlarının yeniden tartışmaya açıldığı, 2024 Yerel Seçimleri’nde ülkede başka hiçbir sorun yokmuşcasına hedef tahtası haline getirildiği bir dönemden geçiyoruz. Neredeyse her gün bir belediyenin, vatandaşın hayvan katliamına, eziyetine, şiddetine tanık oluyoruz.
Doğmak dışında hiçbir suçu olmayan hayvanların ‘başıboş’ diye yaftalandığını, düşman ilan edildiğini, geldiğimiz durumun en büyük sebebi olan nefret dilinin bizzat yetkililer tarafından körüklendiğini görüyoruz.
"Hayvanları da insanları da koruyacak en etkin yöntem kısırlaştırma"
“Hukuka aykırı açıklamalar”
Cumhurbaşkanlığı söylem ve genelgeleri baş tetikleyici olmak üzere;
- İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum’un ve Yeniden Refah Partisi’nin çocukları ve ailelerin hassasiyetini sömürerek, gerçekleri çarpıtarak ve kendi yasal sorumluluklarını ve ‘sorumsuzluklarını’ gizleyerek topluma verdiği ‘çocuklarımız tehdit altında, annelerimiz endişe içinde’ mesajları, ‘ahlak yoksa başıboş köpekler vardır’ ve ‘güvenli sokaklar yaratacağız’ sloganları,
- Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş’ın ‘kısırlaştırmayla bu iş çözülemez diyerek uzman veteriner hekimlerce uygulanabilir olan tek bilimsel çözümü keyfi şekilde yok saydığı iddiası,
- İstanbul Valisi Davut Gül’ün, hayvanları birer mal gibi sunduğu, ‘Sahipsiz köpek olmaz. Bu hayvanların bir sahibinin olması gerekiyor' hezeyanı,
Sokaktaki hayvanları ‘da’ koruma maskesi altında köpeklerin ömür boyu hapsedilerek özgürlüklerinden alıkonmalarına neden olacak.
Yaşatmak mümkün
Yerel yönetimler ve siyasi partiler tarafından defalarca ortaya konan bunlar gibi hukuka aykırı eylem ve açıklamalar, türlü hastalıklara maruz kalacakları alanlarda insandan uzak mutsuz ve sağlıksız yaşamlar sürmelerine, kapalı kapılar ardında işkence görmelerine ve hesap vermeyecek şekilde, gizlice öldürülmelerine sebep olacak.
- Sokakta yaşayan hayvanların aşılanıp, kısırlaştırıp, tedavi edilerek sokaklarda, gözümüzün önünde yaşamaya devam etmesinin adil, ahlaklı ve etik olan tek çözüm olduğunu biliyoruz.
- Hayvanlara yüklenmeye çalışılan, ancak belediyelerin sorumluluktan kaçmasından kaynaklanan mevcut durumun tek çözümünün, ortadan kaldırılmaya çalışılan Hayvanları Koruma Kanunu’nun 6. maddesinin uygulanmasından geçtiğini biliyoruz.
Yaşatmak mümkün.
‘Başıboş’ olanlar köpekler değil, yıllardır Türkiye’nin sırtına çökmüş, nefret siyasetiyle beslenen yöneticilerdir; hapis cezası dahi almadan sokaklara salınan hayvan ve potansiyel insan katilleridir. Artık yeter! Dostlarımıza el uzatan, onları düşmanlaştıran ve birlikte yaşama kültürünü baltalama vaadiyle sandıklara yüklenen siyasilere oy vermeyeceğiz. Gerici ve faşist düşmanlık politikalarına boyun eğmeyeceğiz. Yaşamak haktır. Hayvana, insana, yeryüzüne özgürlük!" (TY)