Eşit, adil ve yaşanabilir bir dünyanın en temel ve gerekli koşulunun, hayvanların yaşam haklarının korunması olduğunu söyleyen Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi, 4 Nisan Dünya Sokak Hayvanları Günü’nde açık bir çağrı yayımladı.
İnisiyatifin açıklaması özetle şöyle:
“Yüzyıllardır bu topraklarda sokaklarımızı paylaştığımız köpekler, AKP iktidarı tarafından siyasi bir hedef haline getirildi; mevcut belediyeler kanuna aykırı toplamalar ve katliamlar yaparken, YRP ve BBP gibi partiler de kanuna aykırı seçim vaadinde bulunarak sokakta tek bir köpek bırakmayacaklarını, ‘itlaf’ edeceklerini yani açıkça öldüreceklerini duyurdu. Toplumun büyük bir kesimi tarafından itiraz edilse de, bu suçlar hakkında hiçbir yasal işlem başlatılmadı. Şimdi herkesin bir olup, bu açık katliam duyurusuna karşı durması gerekiyor.
"Yeniden Refah Partisi ve BBP’nin hayvan düşmanı politikalarına geçit yok"
“Özellikle YRP’nin aldığı Yozgat, Şanlıurfa ve BBP’nin aldığı Sivas gibi şehirler ve yine bu partilerin aldığı diğer belediyeler barolar ve hayvan koruma gönüllüleri tarafından denetlenmeli, kanuna aykırı her uygulama engellenmeli, suç delilleri barolara ulaştırılarak yasal sürecin başlatılması sağlanmalıdır. Fakat hak ihlalleri ne yazık ki sadece bu gerici partilerin söylem ve uygulamaları ile sınırlı değildir. CHP’li bazı belediyeler de partilerinin iç tüzüğüne ve seçim süreci genel tutumuna aykırı uygulamalarda bulunmakta ve kanuna aykırı toplamalar ile açıkça suç işlemektedir.
İnisiyatifin açıklama kapsamında çağrı yaptığı kurum, kuruluş ve mecralar ise şöyle: Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), yerel yönetimler, medya, üniversiteler ve akademisyenler, sanatçılar, barolar.
Dayanışma
İnisiyatif, dayanışma talebinde bulunduğu açıklamasını şöyle sonlandırdı:
“İnsana, hayvana, yeryüzüne özgürlüğü sağlayamadığımız sürece dünya adil bir yer olmayacak. Ne yazık ki, insan merkezci-türcü ideoloji, farklı alanlarda mücadele veren hak savunucularının da bu gerçeği göz ardı etmesine sebep oldu. Ancak ülkemizde gittikçe büyüyen bir bütünleşik mücadele alanı da var. Anti-türcü hareket, cinsiyetçilik, ırkçılık, sağlamcılık gibi ideolojilerle mücadelede politik bir zemin sağlarken, ekoloji hareketine de en tutarlı politikaları sunabilmektedir.
“Tüm şiddet ve tahakküm biçimleri ortak bir temele dayanır: Bazı hayatların diğerlerinden daha üstün olduğu fikri. Bu fikri yeniden üreten tüm söylem ve eylemlere karşı ortak bir mücadele yürütülmesi gerekmektedir. Bu sebeple kadın hareketi, ekoloji hareketi, işçi hareketi, LGBTİ+ hareketi gibi farklı alanlarda mücadele yürüten tüm hak savunucularını dayanışmaya davet ediyoruz.”
Açık çağrıya imza vermek için [email protected] adresine e-mail atabilirsiniz. (TY)