Ankara’nın Keçiören ilçesinde 7 Aralık’ta, sokaktaki köpeklerin saldırısı sonrası yaralanan dördüncü sınıf öğrencisi T.Y.’nin ardından sokakta ve barınakta yaşayan köpeklerin akıbeti yeniden gündemde.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Başıboş sokak hayvanlarıyla ilgili artan şikâyetlerin farkındayız. Bu sorunu inancımız, kültürümüz ve şefkat medeniyetimizin bize vazettiği ilkeler çerçevesinde mutlaka çözüme kavuşturacağız," dedi.
Konuyla ilgili açıklama yapan siyasilerden bir diğeri de Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş oldu. Yavaş, “Kısırlaştırmayla popülasyonunun önünü almanın imkânı yok,” diyerek sorumluluğu gönüllülere ve sivil toplum kuruluşlarına attı.
Konuyla ilgili bianet’e konuşan Doğa İnsan Hayvan Koruma ve Bilgilendirme Konfederasyonu (DİHKONFED) Kurucular Kurulu Başkanı Haydar Özkan, Yavaş’ın ABB Başkanı seçildiği 2019 yılından beri sorumluluğunda olan sokak ve barınaktaki hayvanlarla ilgili üzerine düşeni yapmadığını söyledi.
“Bulunduğumuz durum artık hayvanlar için dip noktadır”
“Barınakların durumu daha kötü”
Özkan, açıklamasına şöyle devam etti:
“2019 Mart ayında Sayın Mansur Yavaş, Ankara Büyükşehir Belediye başkanı seçildiğinde hepimiz hayvanlar için iyi olacak, dedik. Çünkü Mansur Başkan, ‘Hayvanları Koruma Kanunu’nu uygulayacağına dair söz verdi ve söz konusu metne imza attı. ‘Ankara’daki hayvanlara hak ettiği değeri vereceğim, etkin kısırlaştırma yağacağım, hiçbir hayvana hak ihlali yaşatmayacağım, hayvanları koruyacağım,’ dedi. Mansur Bey’in belediye başkanı seçilmesinin üzerinden dört buçuk yıl geçti ve bu konuda hiçbir gelişme olmadı.
“Barınakların durumu daha kötüye gitti. Sorumluluk STK’lara ve gönüllüler olarak bizlere kaldı. Kulübelerin inşası, ilaçlama, hayvanların ihtiyaçlarını karşılama görevi bize kaldı. Barınakta çalışan personellerin durumu da bu tutumla orantılı olarak geriye gitti. Örneğin personelin, hayvana narkotik uyuşturucu iğne attığı ve saat 17’de barınaktan ayrıldığı olayların ihbarını aldık. Bunlar kabul edilemez. Hayvanları kısırlaştırmadıkları gibi, ‘uyutma’ denilen yöntemle öldürdüler.
“ABB sözünü tutmadı”
“Ankara Büyükşehir Belediyesi, etkin kısırlaştırma konusundaki sözünü maalesef tutmadı. Etkin kısırlaştırma, dişi hayvanların yüzde 80’inin kısırlaştırılması demek. Kısırlaştırılması gereken sayının dörtte birini yakalayamadılar. Kısırlaştırdık dediği, kulağında küpesi olan hayvanların doğurduğunu gördük.
“Mansur Bey’e hem sözlü hem de belgeleri toplayıp, dedik ki Ankara’daki 25 ilçe kendi sınırları içerisinde kısırlaştırma merkezi kurup, kısırlaştırma yapmalı. Biz bütün belediyelerin kısırlaştırmasını yaparız dediler; ancak yapmadılar. İlçe belediyeleri de kısırlaştırmak için alıyoruz hayvanları, dediler. Sonra ne yaptılar biliyor musunuz? Ankara’nın en uzak ilçelerine bıraktılar. Ankara'da köpek sayısında patlama yaşandıysa, bunun bir numaralı sorumlusu Sayın Mahsur Başkan’dır.
“Saldırıların sorumlusu, hayvanları kısırlaştırmayanlar”
“Bu popülasyon artışı ve hayvanları yaşadığı ilçeden uzak başka bir ilçeye bırakmak bize üzücü vakalar olarak geri döndü. Son olarak Keçiören’deki evladımızın yaralanma vakasından sonra fatura yine köpeklere kesildi. Saldırıdan sonra Keçiören Belediyesi barınağına gittik, çünkü olaydan sonra barınağın önündeki yüzlerce (400’e yakın) hayvanın yok edildiğine dair STK ve gönüllülerden haber aldık.
“Barınak önündeki yüzlerce hayvana ne olduğu konusunda inceleme başlatılması ve barınak durumu için resmi girişimlerde bulunduk. Bunun takipçisi olacağız; ama gittiğimizde ne yazık ki Keçiören Belediyesi hayvan barınağının, kapasitesinin çok üzerinde hayvanla doldurulduğunu gördük. Kapasitenizin üç katı oranında hayvanı barınakta tutmak çözüm değil. Hayvanlar açısından asla kabul edilemez. Keşke belediyeler el ele verip kısırlaştırma sorununu çözseydi de böyle üzücü vakalar yaşamasaydık. 20 yıldır, ne zaman ısırma vakası olursa belediyeler hemen konuyla ‘ilgileniyorlar’, sonrasında da hayvanları ve insanları kendi hallerine bırakıyorlar. Kısırlaştırma, kısırlaştırma, kısırlaştırma. Hayvanları da insanları da koruyacak en etkin yöntem bu.”
Saki: Sokakta yaşayan hayvanlar için yeni düzenlemeler gündemde
Yaralanan T.Y.’nin durumuna dair
T.Y.’nin, 14 Aralık’ta yaşamsal bulguları stabil hale geldi ve solunum makinesinden ayrıldı.
Uzuv kaybı yaşamayan, bilinci açık olan ve organ yetmezliği bulunmayan T.Y.’ye, fonksiyonlarını geri kazanabilmesi için rehabilitasyon programı uygulanıyor. (TY)