İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, dün (18 Ocak) partisinin Sivas Belediye Başkan adayı Mehmet Ceylan’ı açıkladığı buluşmadaki ‘siyasi cinayetler’ çıkışı büyük tepki topladı.
Akşener, hem Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümünün hem de Sinan Ateş cinayetinin aydınlatılması için “Gücüm yoktu, gücüm. Şimdi sizden ehliyet istiyorum. Önce Mehmet Ceylan’ın seçimi için el vermenizi, yol vermenizi, 2028’de de bizi iktidar etmenizi istiyorum” dedi ve sözlerinin devamında Ateş cinayetine atıfla şunları söyledi:
“Biz geçmişimizde siyasi cinayetlere şahit olduk ama mertçeydi. Onun için de hiçbirimiz korkmadık. Ama o çocuğun babasını katledenler torbacılar, torbacılar… … Ve onların yarın ne yapacaklarını o çocuk bilmiyor. Bir çocuğa bunu yaşatmaya kimsenin hakkı yok.”
“Yapılması gerekiyorsa yapmışımdır”
Ancak Akşener’in bu sözleri, İçişleri Bakanlığı yaptığı dönemde yaşanan siyasi cinayetlere ilişkin ilk olumlu sözleri değil.
Akşener 2016’da yaptığı bir konuşmada, “MHP’ye genel başkan olmasın, faili meçhullerin sorumlusu odur diyorlar. Ne derseniz deyin hepsi kabulümdür. Bu ülke için, bu milletin birliği beraberliği için bir şey yapılması gerekiyorsa yapmışımdır, sorumluluğunu da sonuna kadar alıyorum” demişti.
3 Kasım 1996’daki Susurluk kazasından sonra İçişleri Bakanlığı’ndan istifa eden Mehmet Ağar’ın yerine geçen Akşener, 8 Kasım 1996-30 Haziran 1997 tarihleri arasında bu görevi yürütmüştü.
1000 operasyonun sahibi: Kim bu Mehmet Ağar?
İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) verilerine göre, 1989-1999 yıllarını kapsayan 10 yıllık dönemde toplam 1964 kişi faili meçhul siyasi cinayetlerde hayatını kaybetti:
1989-1991 yılları arasında 42 kişi, 1992’de 210 kişi, 1993’te 510 kişi, 1994’te 292 kişi, 1995’te 321 kişi, 1996’da 78 kişi, 1997’de 109 kişi, 1998’de 192 kişi, 1999’da 210 kişi.
HRW RAPORU
Faili Meçhul Cinayetler ve Kayıplar için Cezasızlık Sona Ermeli
“Namertçe…”
Akşener’in sözleri, 90’lı yıllarda faili meçhul cinayetlerde yakınlarını kaybedenler başta olmak üzere toplumun geniş kesiminin tepkisini çekti.
DEM Parti Milletvekili Pervin Buldan, sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda, Akşener’in konuşmasını alıntılayarak “Namertçe..” dedi. Pervin Buldan’ın eşi Savaş Buldan, arkadaşları Adnan Yıldırım ve Hacı Karay’la birlikte1994'te polis kimlikli kişilerce kaçırılıp öldürülmüştü.
Babası Mecit Baskın, 1994’te sivil polislerce kaçırılıp katledilen avukat Eren Baskın ise “‘Mertçe işlediğiniz siyasi cinayetlerle’ kaybettim ben babamı! Ben 30 yıldır babamın akıbetini sorarken sizin siyasi güdümdeki yargınız beraat kararı ile ödüllendirdi üstadın Mehmet Ağar’ı Bizi eksik bıraktınız… İki elimiz yakanızda!” paylaşımı yaptı.
8 Ocak 1996'da İstanbul'da gözaltında işkenceyle katledilen Evrensel Gazetesi muhabiri Metin Göktepe’nin kardeşi Meryem Göktepe de X’ten yaptığı paylaşımda “Evet çok mertçe(!) Metin Göktepe’nin katillerini uzun süre adaletten kaçırarak, sakladınız ve korudunuz... Faili meçhullerin müsebbibi olarak çok namertsiniz, çook...” ifadelerini kullandı.
İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin de “Korkunç hatta korkunç ötesi!! ‘Mertçe cinayet’ dediği kimler biliyoruz değil mi? Şiddeti savunan bu açıklama ancak böylesine bir Distopya da yapılabilir! Bizim ölülerimizden söz ediyor” paylaşımı yaptı.
Son Beş Yılda 522 Faili Meçhul
DEM Parti’den tepkiler: "Katliamcı zihniyetin itirafı"
Akşener’in ‘siyasi cinayetler mertçeydi’ sözlerine DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan da tepki gösterdi.
Hatimoğulları’nın paylaşımı şöyle:
“Mertlik buysa, mertliğiniz batsın! Kürt’ü, Alevi’yi, Ermeni’yi, sosyalisti, aydını katlederek Türkiye’yi karanlığa sürükleyenler, tarih ve toplum önünde mahkûm edilmiştir. Düşmanlığın bile ahlakı olur ama bu karanlık şahsiyetlerin namertliği dünyaya nam saldı. Bugün dillerinden dökülen katliamcı zihniyetin itirafıdır. Tetikçilerin de tetikçi sevicilerinin de vicdanlarımızdaki hükmünü hukuk önünde de sağlayana kadar mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. And olsun ki, katliamcılara karşı barışı bu ülkeye hâkim kılacağız.”
Bakırhan ise paylaşımında, “Cinayet ve katliam failleri, köy boşaltanlar suçlarını birer birer itiraf ediyor. Musa Anter, Mehmet Sincar, Muhsin Melik, Hrant Dink ve daha adını sayamadığımız binlerce faili meçhulün namertçe olduğunu biliyorduk. Şimdi kendiniz itiraf ediyorsunuz. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında mücadele namertler ile onurlu barış mücadelesi yürütenler arasındadır. Üçüncü bir seçenek yoktur. Barış ve demokrasi mücadelesi yarattığınız karanlığa son verecek” ifadelerini kullandı.
DEM Partili vekiller de Akşener’e tepki gösterdi.
Kars Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, “17 bin faili belli cinayet, binlerce yakılan köy, asit kuyuları, katledilen Kürt aydınları, iş insanları… Yani 1990’ları kast ediyor. Katledilen Kürtler olunca katiller muteber sayılıyor” derken, Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş ise “Biz de siyasi cinayetlere şahit olduk; bu cinayetler kalleşçe, alçakça ve korkakçaydı…” paylaşımı yaptı.
(VC)