Ankara’daki Ulucanlar Cezaevinde 26 Eylül 1999’daki operasyonda yaralanan ve ölenlerin ailelerinin ikinci başvurusu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nce bugün karara bağlandı.
AİHM, daha önce verdiği kararında manevi tazminat almasına karar verilen Behsat Örs’ün ölümünün ardından, tazminatın eşi ve kızına verilmesine hükmetti. Operasyonda öldürülen Abuzer Çat’ın yakınlarına da toplam 50 bin Euro tazminat verilecek.
Operasyonda öldürülen sekiz mahpusun aileleri ile yaralananlardan oluşan 63 kişinin başvurusuyla ilgili 6 Ekim 2015’te karar veren AİHM Türkiye’yi, 63 başvurucuya masraflarla birlikte toplam 816 bin Euro tazminat ödemeye mahkum etmişti.
Bu kararda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin yaşam hakkının düzenlendiği 2. maddesinin ihlal edildiğine, Ulucanlar Cezaevi’ne yapılan operasyonda tutuklulara işkence yapıldığı, adil yargılanma haklarının ihlal edildiğine hükmedilmişti.
Bu karara göre, Abuzer Çat’ın yakınları Hüseyin ve Hasan Çat'a toplam 50 bin, Behsat Örs'e 5 bin Euro tazminat ödenecekti.
Hükümet Büyük Daire’ye gönderilmesini istedi
Türkiye hükümeti, AİHM’in bu kararının ardından 5 Ocak 2016'da Sözleşmenin 43. maddesine istinaden dosyanın Büyük Daire'ye gönderilmesini talep etti.
Bu sırada 8 Ocak 2016'da ise avukat Kazım Bayraktar mahkemeye, Behsat Örs'ün 27 Ocak 2014'te hayatını kaybettiğini ve yasal varislerinin eşi ve kızı olduğunu bildirdi. Bayraktar, mahkemeden, ölen başvurucunun iki yasal varisi adına tazminat kararının yeniden düzenlenmesini talep etti.
Tarafların taleplerini inceleyen mahkeme hükümete Bayraktar'ın talebini gözden geçirmesi için üç hafta süre tanımaya karar verdi. Bayraktar'a da hükümetin Büyük Daire’ye yönelik talebini incelemesi için aynı süreyi tanıdı.
AİHM her iki tarafında da taleplerinin, Büyük Daire kararı aranmaksızın yeniden sınıflandırılarak gözden geçirilmesine karar verdi.
Bugün açıklanan kararda da AİHM, 6 Ekim 2015 tarihli kararını gözden geçirdiğini belirtti, Türkiye'nin Behsat Örs'ün varisleri olan eşi ve kızına toplam 5 bin euro manevi tazminat ödemesine hükmetti.
Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin 21 Mayıs 2015 tarihli kararını da gözönüne alarak Hüseyin Çat ve Hasan Çat'a da 50 bin Euro tazminat ödenmesi kararlaştırıldı.
Ulucanlar'da ne oldu? |
Ankara, Ulucanlar Cezaevi'nde koğuşların yetersizliği gerekçesiyle protestoya girişen siyasi tutuklu ve hükümlülere karşı jandarma 26 Eylül 1999'da sabahın erken saatlerinde koğuşlara operasyon düzenlemiş, direniş şiddetle bastırılmıştı. TIKLAYIN - "VURULMADI, ASKERİN İŞKENCESİYLE YANIMDA ÖLDÜ" Operasyonda, Ümit Altıntaş, Abuzer Çat, Önder Gençarslan, Nevzat Çiftçi, Mahir Emsalsiz, Halil Türker, Ahmet Savran, Aziz Dönmez, İsmet Kavaklıoğlu ve Zafer Kırbıyık, ateşli silahlarla öldürülmüş, onlarca tutuklu ve hükümlü ise ağır yaralanmış, işkenceden geçirilmişti. Adli Tıp raporlarıyla, öldürülen tutukluların tümünün ateşli silahlarla vurulduğu, olayda pompalı av tüfekleri kullanıldığı, atışların çok yakın mesafeden yapıldığı, cesetlerden bazılarının ağır darp nedeniyle tanınmayacak halde olduğu tespit edilmişti. Operasyonda görevli 161 jandarmanın Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 49/1. maddesine göre "kasten öldürme ve yaralama" suçunu işledikleri iddiasıyla yargılandığı Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davada 18 Aralık 2008’deki kararla tüm sanıklar beraat etti. Dava Anayasa Mahkemesine taşındı, mahkeme 9 Ağustos 2015’teki kararıyla yaşam hakkının usul yönünden ve makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine hükmetti. Başvuruculara 20-25 bin liralık manevi tazminat ödenmesine karar verdi. 1925’te kurulan ve 2006’da kapatılan cezaevi daha sonra müzeye dönüştürüldü. |
(AS)