Fotoğraf: Deprem bölgesinden fotoğraflar Anadolu Ajansı , Mehmet* ismi güvenlik nedeniyle değiştirildi.
“Antep’te sabaha karşı bir depremle hayatımız başımıza yıkıldı. Bazılarımız uyurken yakalandı depreme, bazılarımız sağ çıktı bazılarımız en yakınlarımızı kaybetti.
“Hayatta kalanlar, belediyelerin ve resmi kurumları açtığı toplanma alanlarına gitti, biz translar, LGBTİ+’lar gidemedik bu alanlara. Oysa hepimiz aynı acıyı yaşadık, aynı kaybı hissettik….”
Antep Queer LGBTİ+ Dayanışması’ndan Mehmet*, depremde LGBTİ+’ların yaşadıklarını böyle özetliyor.
"En acil ihtiyaç güvenli barınma alanları"
Depremden önce resmi kurumların, üst düzey yetkililerin ve Diyanet Başkanlığı’nın hedef gösteren, nefret yayan açıklamalarının deprem sürecinde daha da etkili olduğuna dikkat çekiyor Mehmet, diyor ki:
“Nefret o kadar çok artmış durumdaki bir çok trans arkadaşımız, LGBTİ+ arkadaşımız, gıda desteği almak için toplanma alanlarına gidemiyor. Gittiklerinde ayrımcı söylemlerle ve davranışlarla karşılaşıyorlar.”
“Görece olsa da ben şanslıyım ailemle kalıyorum ve güvendeyim, kurduğumuz dayanışma ağına gelen başvurularda arkadaşlarımızın ne kadar sorun yaşadığına sahip oluyorum” diyor ve LGBTİ+’ların yaşadığı ayrımcılıkları sıralıyor:
“En önemli sorunlarımızdan biri güvenli alan bulmak. Normal koşullarda, güvenli alanlarımız, bize yakın alanlar bulmak zorken, depremle birlikte bu durum iki katına çıktı. LGBTİ+'lar daha da görünmez oldu, görünmez hale getirildi, nefret arttı.
“Antep Valiliği ve belediyenin kurduğu çadırlara gitmek gibi bir durumumuz yok. Çünkü bazı arkadaşlarımız bu alanlara gittiler ve kötü tepkilerle karşılaştılar. Bu anlamda bu alanlara gidemiyoruz da linç girişimi de olabilir. Sonuçta örgütlü olan bir nefret dili de yaygın.
“Diğer bir yandan buranın en çok ihtiyaç duyduğu şey battaniye. Çünkü bir çok arkadaşımız sokaklarda kalıyor. Herkes gibi bizlerin de acilen battaniyeye ihtiyacı var. En sık gelen talep, bu battaniye.
“Bazı otellerin de depremden etkilenenler için açıldığını duyduk arkadaşlarımız buralara gitti fakat orada da yine kötü davranışla karşılaştılar. Çok fazla transfobik davranış ve söylemlerle karşılaştılar.
“Bu toplumun parçasıyız biz de fakat biz zaten sınırlı olan kamusal desteklerden yararlanamıyoruz…”
"Ortak acıları birlikte aşabiliriz"
Mehmet’in bir çağrısı da var, soruyor:
“Hepimiz aynı acıyı yaşadık, aynı matemi tutuyoruz, yakınlarımızı kaybettik. Hepimiz büyük bir yas sürecinden geçiyoruz, Herkes bir birine kenetlenirken, bu toplanma alanları olsun, diğer beraberliği hissedeceğiniz alanlar olsun buralarda bir araya gelirken, LGBTİ+’lar için bu alanlar neden güvenli değil?"
"Kapsayıcı bir sosyal hizmet vermek çok mu zor? Neden herkes birbirinden güç alırken, LGBTİ+'lar buradan dışlanıyor. Oysa ortak acıları yine hep birlikte aşabiliriz. LGBTİ+'lar bu toplumun bir parçası, yerel yönetimler bunu ne zaman hatırlayacak?"
TIKLAYIN - Antep Queer LGBTİ+ Dayanışması: Deprem bölgesindeki LGBTİ+'lar bize başvurabilir
(EMK)