Fotoğraf: AA
6’lı masanın bugün açıkladığı Ortak Mutabakat Metnine insan hakları alanından baktık.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin ve İHD Yönetim Kurulu Üyesi Nuray Çevirmen, metindeki vaatleri ve eksikleri bianet’e değerlendirdi.
244 sayfalık metinde, Altay Tankı’nda motor tedarik sürecinden kripto para ve yapay zeka uygulamaların dair birçok detay bulunuyor ancak “insan hakları” şeklinde ayrı bir başlık yer almıyor.
Fotoğraf: Zülal Koçer, bianet
Keskin: İhlalleri kısmen de olsa düzeltebilir
İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, metinde Kürt sorununa veya LGBTİ+ haklarına değinilmediğine dikkat çekerek, iktidar ve muhalefetin aynı kaynaktan besleniyor olmasının bu metne yansıdığını anlattı, 6’lı masanın vaatlerini şöyle değerlendirdi:
“Millet İttifakının hazırladığı mutabakat metninde, bugüne kadar yazılı olanlardan fazla bir şey görmedim. Özellikle bugün yaşadığımız ifade özgürlüğü ihlalleri son derece üst boyutta, bugüne dek 90’lı yıllar da dahil ifade özgürlüğünün bu kadar ihlal edildiği bir süreç yaşamadık. Ancak gerek Anayasa’da gerekse yasalarda ifade özgürlüğünün sınırları nasıl tanımlandıysa bu mutabakatta da böyle tanımlanmış. Bu bir sorun, çünkü siz bu vaatleri ortaya koyduğunuzda zaten istediğiniz gibi ifade özgürlüğünü sınırlayabiliyorsunuz, bugün olduğu gibi. Oysa ki özellikle ifade özgürlüğü konusunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) verdiği kararlar son derece açık, mahkeme birçok içtihadında ‘bir düşünce şok edici de olsa yasaklanamaz’ diyor. O nedenle bu metnin yeterli olmadığını düşünüyorum.
Ayrıca Millet İttifakı içinde yer alan bir partinin İstanbul Sözleşmesine yaklaşımını son derece iyi biliyoruz, metinde kadına yönelik şiddet ve LGBTİ hakları konusunda çok ayrıntılı beyanlar bulunması gerekirken bunun olmadığını görüyoruz.
İnsan hakları savunucuları olarak her zaman dile getiriyoruz, insan haklarında ilerleme kaydetmenin önündeki en büyük engel, iktidar ve muhalefetin aynı kaynaktan besleniyor olması. Bugün kendilerini belirleyen resmi ideolojinin yarattığı kırmızı çizgiler konusunda çok büyük bir fark görmüyorum.
Bizim rahat bir nefes alabilmemiz için öncelikle düşüncenin önündeki tüm engellerin kaldırılması ve resmi ideolojinin kırmızı çizgilerinin de tartışmaya açılacağı bir ortam yaratılması gerekiyor. Bir insan hakları savunucusu olarak, böyle bir ortamın Millet İttifakı tarafından yaratılacağını mümkün görmüyorum. Ama tabii ki vaatleri en azından bugün yaşadığımız ihlalleri kısmen de olsa düzeltebilecek nitelikte. Ama sadece bu kadar.
Yaşadığımız coğrafyada hak ihlallerinin en büyük nedeni ya da en büyük ihlalleri gördüğümüz alan, Kürt sorunu. Millet İttifakının Kürt sorunu konusunda net bir tavrının olduğunu asla düşünmüyorum. Hala aralarında HDP ile yan yana gelmeyen partiler var. Yine LGBTİ hakları açısından son derece kötü durumdayız, özellikle LGBTİ+’lara karşı devlet diliyle büyük bir nefret üretiliyor. Bu konunun böyle bir metinde mutlaka yer alması gerekirdi. Maalesef ki bunlar da eksik.”
Çevirmen: Hapishaneler görmezden gelinmiş
İnsan Hakları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Nuray Çevirmen de çalışma alanı olan cezaevleri konusunda mutabakat metnini şöyle değerlendirdi:
“Türkiye hapishanelerinde 341 bin 497 tutuklu ve hükümlü bulunuyor. Keyfi tutuklanmalar, istisnai olması gereken tutuklu yargılamanın norm haline gelmesi, düşünce ifade özgürlüğünün suç kabul edilmesiyle binlerce insan hapishaneye kapatıldı. Siyasetçiler, gazeteciler, hukukçular, muhalifler, itiraz hakkını kullananlar hapishanelere atıldı. Metinde bütün bunlara dair bir düzenleme yok.
Hapishanelerle ilgili olarak ‘Cezaevinde kalamayacak derecede hastalığı, engeli bulunan hasta ya da yaşlı mahpusların tahliye ve infaz erteleme taleplerinin değerlendirilmesinde ölçüt kabul edilen Adli Tıp Kurumu raporlarının yanı sıra, Adalet Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı kararı ile her ilde belirlenmiş tam teşekküllü devlet hastaneleri tarafından alınan raporların da dikkate alınmasına yönelik yasal bir düzenleme yapacağız’ şeklinde bir paragraf var. Ancak sorun bununla kısıtlı değil.
Hapishaneler, binlerce ihlali içinde bulunduran çok katmanlı ve devasa bir sorun yumağı. Sürekli inşa edilen hapishaneler, artan tecrit, sağlık hakkı ihlalleri, İdare Gözlem Kurulu kararlarıyla mahpusların tahliyelerinin engellenmesi, hapishanelerde meydana gelen işkence ve kötü muameleler, adil yargılanma hakkı ihlali ve mahpusların haklarının kullandırılmaması, tecrit meselesi hiç gündeme alınmamış. Hapishaneler adeta görmezden gelinmiş. Oysa hapsetme sisteminin bu kadar yaygınlaşması ve paralelinde hak ihlallerin de bu kadar yaygın hale gelmesi toplumun tüm kesimlerini ortak paydada buluşturan bir sorunlar yumağı.”
İnsan haklarında "kamu düzeni" vurgusu |
Ortak Mutabakat Metni’nde insan hakları ve yargı konularındaki vaatlerden bazıları şöyle:
|
(AS)