2009 yerel yönetim belediye başkanlığı seçimlerinde 12 ilçe belediye başkanlığının 5’ini Demokratik Toplum Partisi (DTP), 5’ini de Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) kazanırken, diğer 2 ilçe belediye başkanlığından 1’ini Saadet Partisi (SP), 1’ini de Demokratik Sol Parti (DSP) almıştı.
2009 seçimlerinden 2 yıl önce yapılan genel milletvekili seçimlerinde Van ve ilçelerinin belediye sınırları içerisinde AKP, 11 ilçenin birinci partisiyken 2009 yerel yönetim seçimlerinde ancak 5 ilçenin belediye başkanlığını kazanabildi. Buna karşılık DTP’nin (bağımsız adaylarla) 2007’de varlık gösteremediği Van’da, 5 ilçenin belediye başkanlığı seçimini alabilecek güçlü bir konuma yükselişi dikkat çekici.
DTP Van’da çıkardığı 5 belediye başkanlığından 3’ünü (+) aday etkisiyle, 1’ini rekabet ortamındaki bir seçim yarışıyla, 1’ini de yok olma sürecine giren bir partiden kazanmıştı. Van’da 2009 belediye başkanlığı seçimlerinde yarışan ilk iki parti arasındaki oy oran farkı 3 ilçede 1 puanın altında, 4 ilçede 6-9 puan arasında, 4 ilçede 10-12 puan ve bir ilçede de 18 puan düzeyinde gerçekleşiyor. Dolayısıyla Van’ın ilçelerinde 2009’da yapılan belediye başkanlığı yarışında partiler arasında büyük olmayan oy oran farkları, Van’da çekişmeli bir yerel yönetim seçimleri yaşandığının kanıtı olarak değerlendirilebilir.
2009 – 2011 Seçimleri ve 2014 Seçimlerine gidiş
Van ve ilçelerinin belediye sınırları içerisindeki seçim sonuçlarıyla 2007 – 2009 seçimleri karşılaştırması AKP’nin önemli oranda gerilemesine işaret ederken, il ve ilçe sınırları açısından 2009 seçimlerine bakıldığında DTP’nin Van’daki ağırlığının büyük oranda artışıyla karşılaşılıyor ve DTP’nin seçimi birinci tamamladığı ilçe sayısının 7 çıkışı görülüyor.
2009 il genel meclisi seçimlerinde Van genelinde ve 7 ilçede birinci parti olan DTP, 2011 genel milletvekili seçimlerinde bağımsız adaylarla seçime giren Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) adıyla yine Van’da 7 ilçede ve Van genelinde birinci parti olarak seçimi tamamlıyor.
6360 sayılı yasayla Büyükşehir statüsü kazanan Van’da 30 Mart 2014’te yürürlüğe girmek üzere, Van Merkez ilçesi 3’ e bölünerek bir kısmı Edremit ilçesine bağlanıp, diğer iki parçası da İpekyolu ve Tuşba adlarıyla 2 yeni ilçe olarak kuruluyor. Bu iki yeni ilçe 2011 seçimi sonuçlarına göre AKP’nin birinci parti olacağı şekilde oluşturuluyor. Bu uygulama biçimini sağlamak açısından da Merkez ilçenin bir bölümü Edremit’e bağlanırken Edremit’i bağımsız ağırlıklı (BDP ağırlıklı) bir ilçe haline dönüştürmüş oluyor. Çünkü Merkez ilçenin ağırlıkla bağımsızlara (BDP’lilere) oy veren bölümü o ilçeden çıkarılarak Edremit’e bağlanınca Edremit’in AKP ağırlığı BDP ağırlığına dönüşmüş oluyor. Bu düzenlemeyle de Van’da AKP’nin birinci parti olduğu toplam ilçe sayısı 1 artarken, BDP’nin önde olduğu ilçelerin toplam sayısı değişmemiş oluyor. Bu uygulamaya gerrymandering uygulaması -coğrafi alan tanımını değiştirerek seçim sonucunu etkileme hilesi- olarak bakmak yanlış olmayabilir.
2011 genel milletvekili seçim sonuçlarına ve Van’ın yeni idari yapısına göre Büyükşehir ve 7 ilçede BDP, 6 ilçede de AKP 2014 yerel yönetim seçimlerine birinci parti olarak katılacak. Fakat Van 2011 genel milletvekili seçimlerinden kısa bir süre sonra geçirdiği deprem felaketi nedeniyle hem yıkılıp, yerle bir oldu. Hem de deprem nedeniyle çok büyük oranda göç veren ve sonraki inşa döneminde de önemli oranda göç alan bir il konumuna geldi.
2011 genel milletvekili seçimlerinde seçime bağımsız adaylarla katılan BDP kayıtlı seçmenlerin yüzde 38,5’inin oyunu alırken, AKP Van’da ikinci parti konumuna düştü ve oy oranı yüzde 31,3 olarak gerçekleşti. Van’da bu ilk iki parti dışında kalan tüm diğer partilerden yüzde 3 oranında oy alabilen parti çıkmazken, seçmeyenler (oy vermeyen, oyu geçersiz sayılan seçmenler) kesiminde yüzde 22,2’lik bir yığılma ortaya çıkıyor. Bir başka deyişle Van’da azımsanmayacak bir oy verecek parti bulamayanlar kesimi oluşuyor.
Sonuç yerine
2011 seçimi sonuçlarına göre 2014 yerel yönetim seçimleri BDP’nin AKP ile yarışacağı bir seçim olarak görünüyor. Ama deprem nedeniyle dışa göç veren ve sonraki süreçte göç alan bir il olarak Van’ın yeni seçmen kompozisyonu üzerinde bu noktada değerlendirmeler yapmaya kalkmak doğru bir yaklaşım olmayacağı gibi, gerçekçi de değil.
Dolayısıyla 2014 seçimlerinden elde edilecek veriler Van seçmeninin siyasi yönelişleri üzerine yeni bilgiler sahibi olabilmemizi sağlayacak Ayrıca Van’ın kır/kent ve mahalle statüsel dağılımları konularında da bize bilgiler verecek. 2014 yerel yönetim seçimleri sonrasında ortaya çıkacak bu yeni bilgilerden hareketle Van’ın değişme örüntü ve yaklaşımı açısından hangi illerle benzeşip, hangi illerle benzeşmediğini görme fırsatını da bu seçim sonuçlarının değerlendirilmesiyle doğmuş olacak. (ST/HK)