Erzurum’da 2009 belediye başkanlığı seçimlerinde Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile 17 ilçe belediye başkanlığını Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) kazanmıştı. 3 ilçe belediye başkanlığının ise Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), Saadet Partisi (SP) ve bağımsızlar arasında paylaşıldığı Erzurum’da AKP’nin büyük ve önemli bir ağırlığı olduğu, daha ilk tabloya bakınca hemen anlaşılıyor.
Erzurum’da Çat, Hınıs ve Narman ilçeleri dışında tüm ilçe belediye başkanlıklarını kazanan AKP, ilçelerin 13’ünde kayıtlı seçmenlerin en az üçte birinin ve daha fazlasının oyuyla, 12 ilçede ise, rakipsiz olarak belediye başkanlıklarını almış.
Erzurum’un üç ilçesinde belediye başkanlıkları AKP dışındaki parti ya da adaylar tarafından kazanılırken (+) aday etkisi önemli rol oynadığı anlaşılıyor. Bir başka deyişle üç ilçede belediye başkanlığını AKP’ye bırakmayan partiler değil, adaylar oluyor.
Belediye sınırları içinde 2007 ve 2009 seçimlerinin birinci partileri karşılaştırıldığında, 2007 seçimlerinde iki, 2009 seçimlerinde ise üç ilçede AKP’nin birinci olamadığı görülüyor. AKP’nin seçimde birinci çıkamadığı ilçelerin 2007 ve 2009 seçimlerinde birbirinden farklı oluşu akla, hep aday etkisini getiriyor. Fakat yine de Erzurum’da aday etkisinin yaygınlığından söz etmek kolay değil. Çünkü Erzurum’da 2009’da yapılan 1 Büyükşehir ve 20 ilçe belediye başkanlığı seçiminden sadece 5’inde aday etkisi öne çıkıyor ve bu beş seçimden 2’sini AKP, 3’ünü de rakipleri kazanabiliyor.
2009 – 2011 Seçim sonuçlarından 2014 Seçimlerine bakmak
2009 yerel yönetim seçimlerinde belediye başkanlığı seçimi ile il genel meclisi seçiminin birinci partileri karşılaştırıldığında da önümüze 6 ilçede yaşanan bir farklılaşma çıkıyor. İlk üç ilçede görülen farklılaşma belediye başkanlığı seçimlerini o ilçelerde aday etkisiyle AKP’nin yitirmesi sonucu, ikinci üç ilçedeki farklılaşma ise il genel meclisi seçimlerinde Demokratik Toplum Partisi’nin (DTP) söz konusu ilçelerde birinci parti olmasından kaynaklanıyor. Bu ilçeler, 2011 genel milletvekili seçimlerinde de bağımsızların öne çıktığı Erzurum’un doğu ve güneydoğu sınırında bulunan Karaçoban, Karayazı ve Tekman ilçeleri.
2011 genel milletvekili seçimlerinde (2009 il genel meclisi seçimlerinde olduğu gibi) il genelinde (Büyükşehir’de) ve 20 ilçenin 17’sinde AKP birinci parti olarak tamamlıyor seçimi. Buralarda AKP’nin rakibi ağırlıkla MHP (13 ilçe ve Büyükşehir’de) , bağımsızlar (Barış ve Demokrasi Partisi / BDP – 2 ilçede) ve CHP (2 ilçede). Bağımsızların ilk sıraya geçtiği ilçelerde ise rakip AKP oluyor. Dolayısıyla AKP Erzurum’da belediye başkanlığı seçimlerine girerken ya açık ara farkla birinci parti, ya da önündeki partinin azımsanmayacak oy farkıyla izleyicisi. Bu olgu; 2014 Erzurum yerel yönetim belediye başkanlığı seçimlerinin yarışmacı niteliği için de gösterge oluşturacaktır.
Erzurum’da 6360 sayılı yeni Büyükşehirler yasasının yürürlüğe girmesi ve il – ilçe belediye sınırlarının il – ilçe mülki sınırlarına kadar genişlemesiyle ortaya çıkan seçmen artış oranı yüzde 107,8’e ulaşıyor. Dolayısıyla 2014 belediye başkanlığı seçimleri Erzurum’da 2009 belediye başkanlığı seçimlerinden önemli ölçüde farklılaşırken, 2009 il genel meclisi seçim sonuçlarıyla 2014 belediye başkanlığı seçimlerinin benzeşme olasılığı artmış oluyor.
Kır/kent ve mahalle statüleri ayrımında siyasal yönelişleri
2011 genel milletvekili seçimlerinde Erzurum kayıtlı seçmenlerinin yüzde 58,7’si AKP’ye oy vermiş. Seçmeyenler ise, (oy vermeyen ve geçersiz oy kullananlar) Erzurum’un ikinci büyük seçmen grubu olarak kayıtlı seçmenlerin yüzde 15,2’sini oluşturuyor. MHP (yüzde 11,3) ile CHP’de (yüzde 4,1) birlikte seçmeyenler kadar bir seçmen kitlesine sahip. Bağımsızlar (BDP) Erzurum’da CHP’den daha büyük bir kesim oluşturmuş durumda.
Görünen o ki 2014 seçimlerinde Erzurum’da AKP, MHP ve bağımsızlar (BDP) yarışacak, bu yarış ilçeden ilçeye değişen yapılar sergileyecek ve mahalle statüleri bağlamında farklıklar bu yarışmada pek etkili olmayacak. Ama yine de, mahalle statüleri ayrımında MHP’ye oy veren seçmenlerle, seçmeyenlerin aynı dağılımı sergilediklerini belirtmekte yarar var. Eğer bu benzer iki grubun belirli ilçelerde birlikte hareketi söz konusu olursa, AKP’ye oy vermiş bazı seçmenlerin sandık başına gitmemesi ya da farklı siyasal yönelişler sergilemesi durumunda kimi ilçelerde AKP’ye rakip olabilir.
Sonuç yerine
2011 genel milletvekili seçimlerinde AKP’nin kayıtlı seçmenlerin yüzde 58,7’sinin oyunu almış olması, yerel yönetim seçimlerinde belediye başkanlığı ve belediye meclisi için oy kullanacak seçmenin aynı tercihlerle oy kullanacağı anlamına gelmez. Çünkü seçimlerden birisi genel ülke politikaları ve yönetimi ile ilgili iken, yerel yönetim seçimleri kent ve il ölçekli politika belirlemeleri üzerine kurulu olacaktır.
Milletvekili seçimlerinin barajlı seçimler olmasına karşın yerel yönetim seçimleri barajsız, aday etkisinin göz ardı edilemeyecek kadar önemli olduğunu hatırlayacak olursak, yerel politikaları öne çıkaran seçimler olarak 2014 Mart’ında seçmenlerin farklı önceliklerle oy kullanabileceğini rahatlıkla düşündürebilir. Buna karşın siyasal kutuplaşma politikaları, yerel yönetim seçimlerinde de seçmenlerin milletvekili seçimleri gibi davranmalarına neden ve kaynak olabilir. Bu da; iktidarın lehine gelişecek bir seçmen yöneliş biçimi ortaya çıkarır. Öyle görünüyor ki karşılaşılacak muhtemel durum, Erzurum’un 2007’den 2009’a ve 2011’e benzer siyasal yönelişleri sergileyen bir il olması nedeniyle 2014 seçimlerinde de 2009 seçimlerinde sergilediği yönde seçim sonuçları ortaya çıkaracağı ve bunun da bir sürpriz olmayacağı. (ST/HK)
11 Mart: Eskişehir ve Denizli.