2014 Yerel Seçimleri

Her 100 sandıktan 5’inde, seçmenlerin seçime katılma düzeyi yüzde 99 ve üzerinde bir oranla gerçekleşmiş. Yani 284 kayıtlı seçmenden sadece 2’si, söz konusu sandıklarda oy kullanmaya gitmemiş. Peki, bunun daha da üzeri olabilir mi?

AKP 2002 seçimlerinden bu yana genel milletvekili seçimlerinde kazandığı oyları kaybetmeyen bir parti. Buna karşın genel seçimlerle yerel yönetim seçimlerinde aynı oy düzeyine sahip olmadığı da göz ardı edilmemeli.

AKP’nin 2014 seçimleri için propaganda yaklaşımını inançlar ve kutuplaşma üzerinden yürütmesi, bir tercihten çok kaçınılmazlık gibi görünüyor. Acaba bu AKP için sonun bir başlangıcı mı, yoksa Türkiye için yeni bir süreç sinyali mi?

2011 seçimi sonuçlarına göre 2014 yerel yönetim seçimleri BDP’nin AKP ile yarışacağı bir seçim olarak görünüyor.

Konya’nın önemi, Büyükşehirler içinde AKP’ye en yüksek düzeyde oy veren il olmasından geliyor. Çünkü hangi politikanın nerede nasıl yansımalar bulduğu ve ne gibi değişmeler yarattığı önemli bir inceleme konusu.

Seçimler kır ve kent bütünlüğünde yapılacak. AKP’nin oy oranı bu kesim toplamında rakip partilerin oylarından çok daha fazla. Bu noktada akla 31 Aralık 2013'de bile il nüfusu 750 bini geçmeyen Ordu’nun Büyükşehirler kapsamına alınışı geliyor.

AKP Samsun’da belediye başkanlıklarını kazandığı ilçelerde yüksek oy farkıyla seçimi kazanırken, kaybettiği ilçelerde ise düşük oy oranı farkıyla seçim yitiriyor. Bu olgu da AKP’nin Samsun’daki yumuşak karnına işaret ediyor.

2014 yerel yönetim seçimleri, 2007’den 2009 ve 2011 uzanan seçim sonuçlarından hareketle yordanmaya çalışıldığında Sakarya’da AKP’nin tek ve rakipsiz olduğunu söylemek mümkün.

2014 yerel yönetim seçimlerine Kocaeli’nde 2007’den 2011’e yaşanan seçim sonuçlarından hareketle bakılınca AKP tekleşmiş bir siyasi güç olarak çıkıyor.

Mersin seçimlerinde seçim sonucunu en büyük oranda belirleyecek seçmen kitlesi, mümkündür ki, 2011’de MHP’ye oy vermiş seçmenler olacaktır.

Manisa'nın kentsel kesimindeki 20,6 puanlık bir seçmen kitlesi (MHP+Diğer Partiler+Seçmeyenler) belediye başkanlığı seçimlerini belirleyecek önemli bir güç ve yönü belirsiz bir kitle olarak ortaya çıkıyor.

2014 seçimlerinde CHP’nin kendi yanına göreli olarak daha kolay çekebileceği 15 puanlık bir seçmen kitlesi olduğu görünüyor. Bu kitle 2011'de sandık başına gitmemiş ya da AKP dışındakilere oy vermiş seçmenlerden oluşuyor.

İzmir'de seçmeyenlerin CHP seçmenlerine, CHP ve AKP dışındaki partilere ya da bağımsızlara oy veren seçmenlerin ise AKP seçmenlerine daha yakın toplumsal kesimler olduğu görülüyor.

Tekirdağ’da CHP ve AKP farklı toplumsal kesimlerin partileri değil, benzer toplumsal kesimlerin her iki partiye de oy veriyor.

İstanbul'da AKP ya da CHP’ye oy vermeyenlerden oluşan siyasal kesim, toplam seçmenlerin üçte birini oluşturan ve seçimi etkileyebilecek potansiyele sahip önemli bir güç.

AKP’ye oy vermiş seçmen dışındaki kitlenin gücü, kendi aralarında bütünleşmedikçe ortaya yeni bir yapının çıkarılabilme olasılığı, Antep’de neredeyse sıfıra eşit.

2011 seçim sonuçları 2014 Urfa yerel yönetim seçimlerinde de yinelenecek olursa bu; toplumu kutuplaştırıcı politikanın başarısı ve çatışmacı bir yaklaşımın Urfa seçmeni tarafından da onaylanması anlamına gelebilir.

Denizli’de 2014 yerel yönetim seçimlerinde sonuca etki edecek AKP ve CHP - MHP açılarından farklı etmenler var.

Eskişehir’de önemli bir yarışma yaşanacakmış gibi görünüyor. Bu öngörünün kaynağı AKP ile CHP arasında 7,4 puanlık oy farkının olması.

Trabzon’da her iki seçmenden yaklaşık birisi AKP’ye oy verirken, onun üçte biri kadar bir seçmen kitlesinin de seçmeyenlerden oluştuğu görülüyor