Gey bir İsrail askeri geçtiğimiz günlerde işgal altındaki Gazze topraklarında LGBTİ+ bayrağı açtı ve Gazze’ye “onur” getireceğine dair kendine verdiği sözü tuttuğunu söyledi.
İsrailli asker Yoav Atzmoni, dün (12 Kasım) The New York Post'a verdiği demeçte bu eylemi “Aşk adına” yaptığını belirtti.
Görüntüler hafta sonu sosyal medyada dolaşıma girdi ve İsrail yanlısı bazı kullanıcılar, Gazze Şeridi'nde LGBTİ+’ların da yaşadığı düşünüldüğünde bu eylemin “ne kadar güçlü” olduğunu yazdı.
Atzmoni ekim ayı sonlarında da Business Insider'a verdiği demeçte "gökkuşağı bayrağını bir tankın üzerinde sergilemeyi ve Filistinlilere ulaştırmayı umduğunu" söylemişti. Mensubu olduğu ordu ve bağlı olduğu hükümet, Filistinlilerin temiz suya erişimini kesiyor ve hizmet dışı kalan Şifa Hastanesi'nde elektrik olmadığı için kuvözde oksijene bağlı bebekler yaşamını yitiriyorken.
Atzmoni, bu eyleminde ve arkasına almaya çalıştığı, kısmen de aldığı destekte ve yürüttüğü politikada yalnız değil. İsrail, uzun süredir insan haklarını hiçe sayan politikalarına rağmen savunulmaya devam ediyor. En azından bunun medya ayağını iyi yönetiyor ve bu politika, ne yazık ki Ortadoğulu LGBTİ+’lar arasında da sempati toplayabiliyor.
İşgal Karşıtı Komite
Geleneksel olarak her yıl Tel Aviv’de düzenlenen Onur Yürüyüşlerine on binlerce insan katılıyor ve bu, İsrail’in LGBTİ+ politikaları bağlamında kendini gösterdiği en önemli gün. Dünya kamuoyunda da büyük yankı uyandıran bu yürüyüşler, İsrail’in Ortadoğu’da LGBTİ+ haklarını savunan bir ülke olarak "ne kadar demokratik olduğunu" gösterme yöntemlerinden biri. Çünkü Ortadoğu gibi bir coğrafyada LGBTİ+ hakkını savunan bir ülke, çölde vaha gibidir, değil mi?
Çöldeki gerçek vahalar, kendilerini "İşgal Karşıtı Komite" olarak tanımlayan İsrailli queerler ve sosyalistler. Onlar, bu yürüyüşlerde İsrail’in riyakârlığını göstermek için ellerinden geleni yapıyor. "İşgalde gururlanacak bir şey yoktur", "Bibi (İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu) merak etme, yakında seni de süpürecekler," sloganları atmak ve Tel Aviv sokaklarına "Gazze için özgürlük", "İşgal=Terör" yazmak gibi.
İsrail’in Filistin’i işgalini meşrulaştırma çabalarının ayaklarından biri olan LGBTİ+ haklarını savunma projesi, esasen İsrail aracılığıyla dünyaya daha hızlı yayılan bir kavramla dört başı mamur bir şekilde açıklanıyor: Pinkwashing ya da gökkuşağı yıkama/pembe yıkama.
Jasbir Puar kavramı şöyle tanımlıyor: “Bir ulusun bazı topluluklara uyguladığı ayrımcılık politikalarının üzerini küçük bir gruba ayırdığı gey haklarının çığırtkanlığını yaparak kapatma veya dikkati başka yere çekme pratiği.”
Kavram olarak pinkwashing, LGBTİ+ hakları ve eşitlik konularını kapsayan bir olgunun yanı sıra, daha genel olarak "kâr amacı güden kuruluşların veya şirketlerin, LGBTİ+ topluluğuna yönelik destekleri veya eşcinsel haklarına duyarlı olduklarına dair gösterdikleri çabaların, aslında sadece itibarlarını artırmak veya pazarlama amaçlı bir taktik olarak kullanılması" anlamına geliyor.
Filistinli queerler
Kavramın ortaya çıkışı ise 1980'lerin sonlarına dayanıyor. Yani tam da LGBTİ+’lar arasında HIV pozitif tanılarının hızla arttığı ve AIDS tablolarına dönüşlerin kısa sürede yaşandığı döneme. Henüz pozitif tanılara karşı herhangi bir ilacın geliştirilemediği bu dönemde LGBTİ+ komünitesi büyük kayıplar verdi ve bazı şirketler bunu tersine çevirmek için “iyi hiçbir şey” yapmamalarına rağmen, komünite ile dayanışma içindeymiş gibi göründü. Günün sonunda LGBTİ+’lar yine yalnızlaştırıldı ve arkadaşlarının cenazelerine kimse “dokunmak” bile istemedi.
Kavram, zaman içinde dönüşerek özellikle İsrail ile özdeşleştirilmeye başlandı.
Bazı eleştirmenler, işgal rejiminin olumlu bir imaj vermek için Tel Aviv’i LGBTİ+ dostu kent olarak tanıtarak uluslararası kamuoyunu etkilemeye çalıştığını yazdı. Çünkü LGBTİ+ dostu başkent imajının arkasında şunlar yaşanıyordu: İsrail hükümeti, istihbarat teşkilâtı ile Gazze ve Batı Şeria’daki Filistinli LGBTİ+’ların bilgilerine ulaşıyor ve kendilerine yardım etmezlerse cinsiyet kimlik ve yönelimlerini ailelerine ifşa etmekle tehdit ediyordu.
Filistinli ve Queer Olmanın Anlamı
“Onurumuzdan elinizi çekin”
Filistinli queerler, tüm bunlar ışığında hem 7 Ekim’den bu yana süren savaş hem de İsrail’in pinkwashing politikalarına dair geçtiğimiz günlerde bir açıklama yayımladı:
“Siyonist rejimin yok edici gazabının son 75 yılda gerçekleştirdiği yüzlerce feci katliamı not ediyor, belgeliyor ve anlatıyoruz; Deir Yassin'den İsrail'in kuruluşunun dayandığı Tantura Katliamı’na (1948), Kafr Qassem Katliamı’na (1956), Sabra ve Şatilla'ya (1982) kadar -ve bunlar sadece birkaçı. Soykırımcı ölüm makinesi İsrail ile aynı hizaya gelen hiçbir siyasi ve toplumsal hareketin haysiyet kazanma ihtimali yoktur. İsrail kan üzerine kurulmuştur ve kanla ayakta durmaktadır.
“Bu zamanlarda İsrail, liberal kimlik politikalarını uzun süredir istismar etmesine paralel olarak, Filistin'e yönelik her türlü desteğe ve yerleşimci-sömürgeci projesine yönelik her türlü eleştiriye karşı koymak için queer bedenleri silah olarak kullanıyor. İsrailliler (politikacılar, örgütler ve ‘siviller’) ‘medeni’ ve ‘barbar’, ‘insan’ ve ‘hayvan’ gibi sömürgeci ve diğer insanlıktan çıkarıcı ikilikleri Filistinlilere yönelik saldırıları meşrulaştıran bir söylem olarak seferber ediyor.”
İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası Komitesi de bugün yaptığı açıklamayla Atzmoni’nin “dalgalandırdığı” gökkuşağı bayrağına dair “Onurumuzdan elinizi çekin. İsrail barbarlığıyla barışmayacağız. Filistin halkının yanındayız,” dedi.
Göz boyama
Tartışmaya dair en özgün ve politik açıklamalardan birini Türkiye’deki üniversiteli LGBTİ+’ların yaşadığı hak ihlallerini takip eden, üniversitelerde ayrımcılıkla mücadele eden ÜniKuir yaptı:
“İşgalci İsrail rejiminin önce Filistinli LGBTİ+’ların hakları için mücadele edecekleri ülkelerini ellerinden alıp, sonra onları radikal İslamcıların elinden kurtardığı yalanını yemiyoruz.
“Bir yanımız Dürzî bayrağını gökkuşağı bayrağı zanneden ve bunun üzerinden LGBTİ+’lara nefretini kusan A Haber’le, diğer yanımız LGBTİ+'lara ‘Hamas size neler neler yapardı’ diye had bildirmeye kalkan hadsizlerle çevrili. Hayatı din temelli baskılarla mücadele etmekle geçmiş LGBTİ+ aktivistlerine radikal İslam’ı işaret ederek politika dersi vermeye kalkma hadsizliğinize destur verecek yolumuz yok.”
ÜniKuir: İşgalci İsrail’in LGBTİ+ hakları için mücadele yalanını yemiyoruz
İşgal rejimi LGBTİ+’lar üzerinden geliştirdiği göz boyama politikalarına her gün bir yenisini ekliyor ve çok açık ki eklemeye devam edecek.
Savaş ve çatışma dönemlerinde toplumun en kırılgan grupları; özellikle kadınlar, çocuklar, LGBTİ+’lar ve yaşlılar, daha fazla risk altında. Dolayısıyla bu grupların haklarını ve güvenliklerini korumak büyük bir öneme sahip. Ortadoğu'da yaşayan queerler olarak, İsrail'in Filistinli ve Ortadoğulu LGBTİ+’lar için bir cennet vadetmediğini göstermek, hatta bu politikalarını ifşa etmek ve buna karşı mücadele etmek de. (TY)