İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen OdaTV davasının ilk duruşması için Çağlayan Adliyesi'nde olağanüstü güvenlik önlemleri dikkat çekiciydi. Dışarıda panzerlerin ve çevik kuvvet polislerinin konuşlandığı Adliye'de içeride ise havaalanlarını aratmayan arama noktaları, geçişin kapalı olduğu koridorlar, duruşma salonunun bulunduğu katta durmayan asansörler duruşmayı takip etmek isteyenlere zor anlar yaşattı.
Adalet Sarayı'nın en büyük salonunun 70 kişilik kapasiteye sahip olması nedeniyle duruşmayı takip etmek isteyen pek çok kişi dışarıda kalırken, içeri girebilenler de havasızlık nedeniyle zorlandı.
Duruşmanın açık duruşma olmasına rağmen içeri sınırlı sayıda kişi alabildiklerini ifade eden güvenlik elemanları, duruşmayı takip etmek isteyenleri iki saat boyunca içeri almayınca yaşanan arbede ile birlikte aralarında Ahmet Şık'ın amcası ve teyzesinin de bulunduğu çok sayıda kişi duruşma salonuna girebildi.
Asansörler durmadı, koridorlar kapatıldı
Zemin katta görülen duruşma nedeniyle pek çok koridorun kapatıldığı, zemin katta asansörlerin dahi durmadığının gözlendiği Adliye Sarayı'nda kapalı koridorlardan avukatların da geçmesine izin verilmedi.
Bu nedenle avukatlarla özel güvenlik elemanları arasında zaman zaman tartışmalar yaşanırken aralarında uluslararası gözlemcilerin ve gazetecilerin de bulunduğu çok sayıda kişi de duruşma salonunun bulunduğu koridora dört sıra halinde dizilmiş özel güvenlik elemanları tarafından engellendi.
Özel güvenlik engeli aşıldı
Mahkeme Başkanı'nın ayakta izleyici kabul etmediğini ve bu nedenle kimseyi alamayacaklarını belirten özel güvenlikçilere karşı çıkan gazeteciler duruşmanın açık olduğunu ve bu uygulamanın yasal olmadığını belirtti. Gazeteciler, koridordan da duruşmayı takip edebilecekleri, bu uygulamayla kendilerinin görevlerini yapma haklarının elllerinden alındığını ifade ettiler.
Israrlar karşısında geri adım atan özel güvenlikçiler, duruşmaya ara verilmesinin ardından bir grup gazetecinin içeri alınacağını belirtti.
Saat 12'de ara verilen duruşmaya 13.30'da tekrar devam edildi. Duruşmanın ikinci yarısında bir grup gazeteci içeri alınırken duruşmayı takip etmek isteyen siyasi parti liderleri, sivil toplum temsilcileri, tutuklu yakınları ve çok sayıda gazeteci yine güvenlik engeline takıldı.
Aralarında Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Genel Başkanı Alper Taş ile Türkiye Komünist Partisi (TKP) Genel Başkanı Erkan Baş'ın bulunduğu bir grupla özel güvenlik elemanları arasındaki tartışma kavgaya dönüştü ve içeri girmesine izin verilmeyen kişiler güvenlik engelini aşarak duruşma salonuna girmeyi başardı.
En büyük sarayın en büyük salonu 70 kişilik
Avrupa'nın en büyük adalet sarayı olduğu ifade edilerek reklamı yapılan Çağlayan Adliyesi'nin en büyük duruşma salonu olduğu ifade edilen salonda sanıklar ile izleyicilere eşit oranda yer ayrılması dikkat çekiciydi.
Duruşma salonunda Mahkeme Başkanı'nın ayakta izleyiciye izin vermemesi nedeniyle izleyiciler her ne kadar "balık istifi" sandalyelere yerleşse de çok sayıda kişinin ayakta kalması üzerine hakim, ayakta kalanların salondan çıkarılmasını istedi.
Bunun üstüne ayaktakilerin yere oturmasıyla duruşmaya kaldığı yerden devam edildi. Ancak bu sefer de güvenlik görevlileri izleyiciler ile mahkeme arasına etten duvar örünce izleyiciler için mahkemeyi takip etmek zorlaştı.
İkinci oturumun başlamasıyla birlikte salona alınan sanıklar, izleyiciler tarafından büyük bir coşkuyla karşılanırken arkamızda oturan Ahmet Şık'ın Adana'dan gelen teyzesi ameliyatlı olduğunu ve Ahmet'i görmek için geldiğini, bir merhaba demek istediğini söyledi. Ancak salondaki sıkışıklık nedeniyle bu mümkün olamadı.
"Ben de Ahmet'i Çarşamba görürüm"
Savcının, sanıklar hakkında hazırlanan iddianamede ağır cezalar öngörüldüğü gerekçesiyle tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını istediği duruşmada mahkeme heyeti de savcının talebine uyarak, sanıkların tutukluluğunun devamına karar verdi.
Mahkeme başkanı, reddi hakim talebinin 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nde değerlendirileceğini açıklayarak, davayı 26 Aralık'a erteledi ve tahliye taleplerinin görüşülmesine reddi hakim talebinin sonuçlanmasından sonra devam edileceğini belirtti.
Duruşmanın ardından sanıklar alkışlar eşliğinde salondan çıkarken, Şık'ın teyzesi şunları söylüyordu:
"Ahmet'in annesi hasta. Ben onu temsilen ameliyatlı olmama rağmen kalkıp Adana'dan geldim ama göremedim. Çarşamba günü görüşü varmış. Gidip o zaman göreceğim." (EKN)