Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) gazetecilerin, usul ve ceza hükümlerine uygun biçimde ve tutuksuz yargılanmasını, gazetecileri meslekten men etme gibi bir sonuç yaratan uygulamalara son verilmesini talep ediyor.
94 basın meslek örgütünün oluşturduğu GÖP dönem sözcüsü Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Orhan Erinç OdaTV davasının 8. duruşması öncesi Ceza Hukuku'nun topluca gözden geçirilmesini zorunlu kılan bir süreçten geçildiğini söyledi.
"Ceza hukukunun genel kurallarının kimi kez görmezden geliniyor olması yargı erkine duyulan güveni örselemek gibi bir sonuç doğuruyor."
Erinç, Çağlayan Adliyesi'ndeki 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde süren yargılamayla ilgili GÖP adına yaptığı açıklamada gazetecilerin ''Ergenekon Terör Örgütü'nün Medya Yapılanması" adıyla yargılanmasına karşı çıktı.
Çünkü, ''Silivri'deki ana davaya bakan mahkeme, Ergenekon Terör Örgütü'nün varlığının henüz kesinleşmediğine vurgu yaparak 'iddia edilen Ergenekon Terör Örgütü' denilmesine karar verdi''.
''İddianamelerde yer verilen, özel yaşamla ilgili konuşmalar, gazeteciliğin doğal görevleri arasında bulunan haber kaynakları ile görüşmeler, iddialar kapsamındaki belgeler olarak sunuluyor.
''Meslektaşlarımızın evlerinde ve bilgisayarlarında yapılan aramalarda el konulan ve çoğunun kopyaları bile meslektaşlarımıza verilmeyen tutanaklar ortadayken "delil karartma" gibi bir iddianın tutuklama gerekçesi olarak geçerli kılınmasını anlamak giderek daha da zorlaşıyor.''
Musluk, Çakır, Şık ve Şener savunma veriyor
OdaTV davasında iddianamenin okunmasının ardından savunmalara geçildi. Dünkü 7. duruşmaya, tutuklu sanıklar Prof. Dr. Yalçın Küçük, eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, gazeteciler Nedim Şener, Ahmet Şık, Soner Yalçın, Şükrü Doğan Yurdakul, Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Muhammet Sait Çakır, Coşkun Musluk, Müyesser Uğur ile tutuksuz sanık İklim Ayfer Kaleli katıldı.
Diğer tutuksuz sanık Ahmet Mümtaz İdil ise sağlık sorunları nedeniyle duruşmaya gelmedi. Davanın tutuklu sanıklarından Kaşif Kozinoğlu ise cezaevinde rahatsızlanarak 12 Kasım'da hayatını kaybetmişti.
Savunmasını yapan Terkoğlu'nun avukatlarından Serkan Günel, suçlamaların örgüt değil, gazetecilik faaliyeti olduğunu söyledi. Günel, "Henüz örgütün varlığı bile belli değil. Belli olmayan bir örgüte üyelikten tutuklu yargılama yapılamaz" dedi.
Dijital verilerin korsanlık ürünü olduğunun üniversiteden alınan bilirkişi raporlarıyla tespit edildiğini belirten Günel, müvekkilinin tahliyesini talep etti.
Günel ayrıca, iddianamede özel hayatın gizliliğine dikkat edildiğini, ancak iddianamenin ek klasörlerinde özel hayatla ilgili her şeyin yazıldığını söyledi. Duruşmada, Yurdakul ile Yıldız da savunmalarını verdi. Bugünkü 8. duruşmada, Musluk, Çakır, Şık ve Şener savunma yapacak. (AS)