* Avusturya Sankt Georg Kilisesi’ne inen yol
Ada’nın Kumbaros mıntıkasından Hristos Tepesi’ne (Bayrak Tepe) doğru virajlarla yükselmekte olan yolun Sankt Georg Avusturya Rahipler Manastırı’na kadar ulaşan kısmı dışında, Ada’nın yeni Müslüman Mezarlığı’nın üst kapısından Hristos Kilisesi ve Ortodoks Mezarlığı’na ulaşılan kısmına asfalt dokunun altyapısını oluşturan ilk kaba malzeme geçtiğimiz günlerde döküldü.
* Yeni Müslüman Mezarlığı’ndan Hristos Tepesi’ne giden yol
Yangına müdahale edecek kara araçlarının teknik donanımı toprak yollarda hareket etmek için yeterliyken mevzubahis yollar için öngörülen asfalt doku akla Prens Adaları için son zamanlarda tartışılan yeni imar planlarını ve elektrikli araçlar konusundaki laçkalığı getiriyor.
* Huzurlu Tepe istila tehdidi altında
Tüm adalarda gerekli mazeretlere sahip kişilere verilmesi öngörülen elektrikli araç kullanım izninin yasal sınırlamalarına rağmen çeşit çeşit elektrikli araç günbegün artmakta; herhangi bir sağlık sorunu olmayan birçok insanın söz konusu araçlarla gezdiği, hatta ticari amaçlarla kullanıp fayton taşımacılığından pay kaptığı gözlemleniyor. Adalılar için bir statü sembolü haline gelmiş olması bir yana her yaştan çocuğun okula giderken veya okuldan dönerken, iskeleden eve, evden iskeleye, hatta orman yollarındaki gezintilerde elektrikli araçlara bindirildiği dikkat çekiyor.
Konforla birlikte gittikçe durağan hale gelmiş çağdaş yaşam alışkanlıklarıyla birçok yetişkinin sağlık problemleriyle boğuştuğu bilinen bir mevzu. Asıl korkutucu olan gelişme çağındaki çocukların Ada’da, açık havada, bol oksijenli ortamda, bedensel faaliyetler içinde asgari seviyedeki performans olan yürüyüşten men edilmeleridir.
Tembelleşen vücutlar gittikçe aksiyondan uzaklaşacak ve gelecekte sağlık sektörüne tamamıyla teslim olacaktır.
Sadece azaların alındığı Adalar Su Sporları Kulübü’ndeki sportif faaliyetlere katılmak veya İstanbul’daki herhangi bir spor salonunda beden çalışmaları yapıp sağlığı korumak kimse için kader olmamalıdır.
* Tepeye yeni kondurulan ve doğa şartlarına ne kadar dayanacağı meçhul banklardan biri. Günün birinde bankların çoğalmayacağı ve tepede inşaat yapılmayacağı ne malum?
* Toprakla ilişkimiz günbegün kesiliyor.
Burgazadası’nın hem yerleşim bulunan kısmının hem ormanının, Büyükada örneğinde görüldüğü gibi gittikçe bir lunaparka dönüştüğü rahatlıkla söylenebilir. Ayrıca Ada’daki çeşit çeşit inşaat, Adalılara bilgi ve hesap verilmeden, belki mülki âmirin bilgisi dışında belki de metazori biçimde her geçen gün artmaktadır.
Tepeden inme kararlarla gerçekleştirilen müdahaleler sırasında fosil yakıt kullanan araçların agresif varlığı, çevreye yaydığı gürültü ve havaya saldığı egzoz dumanları kaba kuvvetle istediğini almaya ve varlığını empoze etmeye endeksli arsız kapitalizmin suretidir ki bunların zamanla elektrikli araçların yerini almayacağını kim garanti edebilir?
Ben Ada’nın kaymağını üç nesildir yiyen bir insanım ve TC dışında yabancı bir ülke vatandaşlığına sahip olduğum için arzu ettiğim anda sınırı geçip komşu Yunanistan’ın herhangi bir adasında yaşantımı aynı rahatlıkla sürdürebilirim.
Fakat bundan sonra Ada’da yaşayacak nesiller, şehre hem bu kadar yakın hem de bu kadar uzak Prens Adaları’nın şehirleşmesi durumunda tüm dünyada kıskanılan ayrıcalıklarını tamamıyla kaybedebilirler. Gelecekle ilgili küçük hesaplar peşinde koşarken agresif soylulaştırma sonucunda yerlerinden edilmeleri işten bile değildir, benzer dinamikler birçok ülkede defalarca yaşanmıştır.
Adalar’ın korunması şarttır: İstanbul’daki birçok yeşil alanda yaşandığı gibi beton ve asfalt küçücük adaları kısa zamanda kolaylıkla yutabilir. Adalar kalabalık İstanbul’un yükünü kaldıracak kapasiteye sahip değildir, öngörülen planlar baştan savma ve gerçekçilikten uzaktır. Adalar bu gidişle kısa zamanda mahvolabilir, bunun bedelini ödeyecek olanlar da şu anda Adalar’da yaşayanlardır, ranttan ise başkaları yararlanacaktır.
Gelecek nesillerin gözden çıkarılmasına izin vermemek için sağduyulu davranıp, yazlıkçı ve kışlıkçı ayırt etmeden birlik içinde hareket edilmelidir. (MT/AS)
* Yazı ilk olarak Adalar Postası’nda yayınlandı.