Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK), Açık Radyo’nun lisansını iptal etmesine bir tepkide Türk Tabipleri Birliği’nden (TTB) geldi.
Açık Radyo’nun sağlık ortamı açısından yaptığı yayınlarla kamuoyuna sağlık alanı ile ilgili doğru, objektif, bilimsel bilgileri aktaran bir yayın kuruluşu oldupunu hatırlatan TTB açıklamada şu noktaları vurguladı:
“Pandemide gördüğümüz gibi; halkın sağlığı için sorumlu yayıncılık anlayışıyla önemli katkılarda bulunmuş, COVID-19 hastalığı ve aşılarla ilgili yanlış bilgileri düzeltmek için etkili yayınlar gerçekleştirmiş, iklim değişikliği ve ekolojik krizin sağlığa yansımaları ile ilgili bilgilendirici, uyarıcı yayınlar yapmış, sürekli olarak halk sağlığını, kamucu sağlık sistemini savunmuştur.”
“Açık Radyo’nun sesinin susturulması halk sağlığının korunması ve geliştirilmesi faaliyetlerine büyük zarar verecektir. 30 yıldır “Kainatın tüm seslerine renklerine ve titreşimlerine Açık Radyo” diyerek yayın yapan radyonun, yayınının engellenmesi basın özgürlüğüne bir müdahaledir. Bu iptal kararı en temel, en vazgeçilmez özgürlüklerden biri olan halkın haber alma hakkının önünde de büyük bir engeldir.
"Açık Radyo’nun yayın lisans iptali kabul edilemez. Yetkilileri bu yanlıştan dönmeye, meslektaşlarımız ve halkımızı Açık Radyo’nun sesi olmaya davet ediyoruz.”
Ne olmuştu?
RTÜK 22 Mayıs’taki Üst Kurul toplantısında, Açık Radyo’da yayınlanan Açık Gazete’nin 24 Nisan tarihli programında yayına katılan konuğun “… Ermeni, yani Osmanlı topraklarında gerçekleşen tehcir ve katliamların, soykırım olarak adlandırılan katliamların 109. Yıldönümü, sene-i devriyesi. Bu yıl da yasaklandı biliyorsunuz Ermeni soykırım anması” ifadeleri nedeniyle, radyoya idari para cezası ve programa da beş gün yayın durdurma cezası vermişti. Gerekçe ‘toplumu kin ve düşmanlığa tahrik’ti.
Açık Radyo ceza haberinin ardından “İfade özgürlüğü, demokratik bir toplumun esaslı temellerinden biri olduğu gibi çoğulculuğun, hoşgörünün ve açık fikirliliğin de gereğidir. Karardaki değerlendirmelerin evrensel hukuk ve gazetecilik ilkeleri doğrultusunda kabulü mümkün bulunmamaktadır. Cezaya konu gündeki program içinde, ifade ve düşünce özgürlüğünün sınırlarını aşan bir ifade bulunmadığı gibi gerek karara konu ifadeler ve gerekse anılan programın bütünü değerlendirildiğinde, evrensel nitelikteki gazetecilik ilkelerine aykırı bir yön de bulunmamaktadır. Hele, anılan programın toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edici ve toplumda nefret duyguları oluşturabilecek nitelikte olabilmesi mümkün değildir” şeklinde açıklama yapmıştı.
Açık Radyo’yu dinlemek ve program destekçisi olmak için buraya tıklayabilirsiniz.
Açık Radyo’nun lisansının iptal edilmesine tepkiler: RTÜK bir söylem dayatma kuruludur
AÇIK RADYO'YA VERİLEN 'ERMENİ SOYKIRIMI' CEZASI
Yaman Akdeniz: AKP, ifade özgürlüğünü sürekli daha fazla baskı altına alma derdinde
(EMK)