Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK), “Ermeni soykırımı” ifadesi nedeniyle daha önce idari para ve beş kez yayın durdurma cezası verdiği Açık Radyo’nun lisansını iptal etmesi toplumda tepkiyle karşılandı.
Milletvekillerinden gazetecilere, akademisyenlerden basın meslek örgütlerine kadar birçok kişi ve kuruluş hem RTÜK'ü eleştirdi hem de kararı geri çeklemesini istedi.
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi ve bianet Medya Özgürlüğü Raportörü Erol Önderoğlu: RTÜK’ün Arçık Radyo’nun lisansına göz dikmesi, kendini adalet ve ifade özgürlüğü değerlerinin üzerinde konumlandıranların bir fırsatçılığıdır. Onca kez ifade ettik, yineliyoruz: RTÜK, yapıcı bir düzenleme kurulu değil düzen ve söylem dayatma kuruludur.
İfade Özgürlüğü Derneği Başkanı ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Yaman Akdeniz: Radyo ve Televizyon Sansür Kurulu, Açık Radyo'nun lisansını iptal etmiş. Sansür bağlamında görmediğimiz bir bu kalmıştı, bunu da gösterdiler bize. Hep Türkiye'ye verdiğiniz zararlarla anılacaksınız.
DEM Parti Erzurum Milletvekili, Hukukçu Meral Danış Beştaş: İktidarın muradı; “Tek radyo; tek gazete; tek kanal!” olsun. Buna teslim olmayacağız; Açık radyo açık kalmalı; düşünce ve ifade hürriyeti korunmalıdır. RTÜK, verdiği kararla haksız bir yoldadır, bu yoldan bir an önce dönmelidir.
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS): Radyo Televizyon Üst Kurulu'nun, Açık Radyo ile ilgili verdiği lisans iptal kararı, açıkça Anayasa’nın düşünce ve ifade özgürlüğünü düzenleyen 26. Maddesi'ne aykırıdır. Özerk bir kurum olması gereken RTÜK, bu kararı derhal geri çekmelidir.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC): Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) iktidarın sansür kurulu olarak yayın durdurma ve para cezalarıyla Anayasa’ya aykırı davranmayı sürdürmektedir. Türkiye’de demokrasinin yeşerebilmesi için haber özgür dolaşmalı, yurttaşlar habere sansürsüz ulaşmalıdır. Oysa RTÜK kararlarıyla gazeteciliğe müdahale etmekte, haberi engellemektedir. İktidarın kamu yararına olmayan uygulamalarının eleştirildiği TV kanallarına mutlaka ceza vermektedir.
RTÜK son olarak ‘Toplumu kin ve düşmanlığa tahrikten beş gün program durdurma cezasına uymadığı gerekçesiyle’ Açık Radyo’nun lisansını iptal ederek basın özgürlüğüne yine zarar vermiştir. RTÜK’ün kararı basın ve düşünceyi ifade özgürlüğüne müdahale açısından basın tarihinde bir kara leke olarak anılacaktır. Bu ceza Anayasa’ya, evrensel hukuk kurallarına ve basın özgürlüğüne aykırıdır. Toplumda çok sesliliği, yurttaşların haber alma hakkını ve kamu yararını gözetmesi gereken RTÜK, Açık Radyo’nun lisansını iptal ederek basın özgürlüğüne yine zarar vermiştir Gazetecilerin ve yayın kuruluşlarının görevi, haberleriyle iktidarı memnun etmek değildir.
RTÜK’ü bir kez daha kararlarında Anayasa’ya, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğüne saygılı olmaya, yasaların önüne geçen yayın durdurma, para cezası, lisans iptali kararlarıyla halkın haber alma hakkını engellemekten vazgeçmeye ve normalleşmeye çağırıyoruz.
Gazeteci ve siyaset bilimci Sezin Öney: Açık Radyo… Yaklaşık 15 yıl programcısı olduğum Açık Radyo’nun yaklaşık 30 yıllık yayın hayatında olmayan oldu: Lisansları iptal edildi. Türkiye’de, ‘kainatın tüm seslerine açık radyoyu’ sessizliğe gömmek, ‘biz, bu kainatta tek sese açığız’ demektir.
Barış Akademisyenleri: Sansür ve ifade özgürlüğü ihlâli teşkil eden 5 gün yayın durdurma ve para cezası üstünden henüz birkaç gün geçti: Açık Radyo’nun lisansının hukuki süreç dahi sürerken iptali kabul edilemez. Kâinatın tüm ses, renk ve titreşimleriyle, daima dayanışmayla Açık Radyo’nun yanındayız.
Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ceren Sözeri: Açıkça düşmanlık güdüyor kimseye uygulamadıkları cezaları rahatça veriyorlar. Diyarbakır Barosu Ermeni Soykırımı ifadesinden dolayı açılan dört davanın dördünden de beraat etti. RTÜK hukuka aykırı ceza veremez.
(HA)