Süleyman Cihan'ı 12 Eylül darbesinin ardından götürüldüğü "İkinci Şube'de işkenceyle öldüren ekiple ilgili yapılan suç duyurusunda, polisler için "yetkisizlik" kararı verilirken, soruşturmayı kapatan dönemin savcısı ve adli müşaviri hakkında "kovuşturmaya yer yok" kararı verildi.
Cihan'ın ağabeyi Ahmet Cihan, "Savcının yetkisi yoksa nasıl kovuşturmaya yer yok kararı verebiliyor, yetkisi varsa neden diğer görevlilerle ilgili işlem yapmıyor?" diye sordu ve kararın çelişkili olduğunu belirtti.
Kadıköy Cumhuriyet Savcılığı'nın her iki kararına da itiraz edildi.
"Bayram Kartal ile Mehmet Yetiş öldürdü"
Suç duyurusuna göre, Cihan'ı işkenceyle öldüren ekibin başında, şimdi Yenipazar Cezaevi'nde Susurluk davasından hükümlü bulunan Mehmet Ağar vardı.
Emniyet 2. Şube Müdürü Ağar'ın yanı sıra şu isimlerin yargılanması istendi:
Dönemin İstanbul Emniyet 1. Şube Müdürü Tayyar Sever: Siyasi soruşturmaları yürüten şubenin başındaydı, bütün operasyonlara ve işkencelere, cinayetlere doğrudan katıldığı iddia edildi.
Başvuruya göre, o dönem polis memuru olan İbrahim Şahin suç delillerini kararttı, Bayram Kartal ile Mehmet Yetiş ise Cihan'ı bizzat öldüren işkence timindeydi.
Ayrıca, şu isimlerin de olayda sorumluluğu bulunduğu belirtildi: Sıkıyönetim Adli Müşaviri Kıdemli Hak. Albay Durmuş Akşen, Sıkıyönetim Savcısı Hak. Yüzbaşı Erdoğan Savaşeri.
Dilekçede, Akşen'in tüm "yok etme operasyonlarından haberdar olduğu", savcı Savaşeri'nin de Cihan'ın ölümünden sonra açılan soruşturmayı karartarak kapattığı ifade edildi.
"İncelemeden karar verildi"
Kadıköy Cumhuriyet Başsavcıvekili Ahmet Tayfun Balyemez, 13 Kasım'da başvuruyla ilgili yetkisizlik kararı vererek dosyayı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi.
Ancak aynı kararda, Yüzbaşı Savaşeri ve Albay Aşken hakkında "kovuşturmaya yer yok" kararı vererek onların soruşturma evrakını Milli Savunma Bakanlığı'na gönderdi.
Cihan'ın avukatı Avukat Ömer Kavili, bu karara itiraz etti. İtiraz dilekçesinde, olay yerinde inceleme yapılmadığı ve olayın ardından verilen çelişkili ifadelerin ortaya çıkarılmadığı ifade edildi.
Askeri savcı "intihar" dedi
Süleyman Cihan, 29 Temmuz 1981'de Ağar ve ekibi tarafından gözaltına alındı. Bir gün sonra Bostancı'da götürüldüğü evin 6. katından aşağıya atılarak öldürüldü.
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Cihan'ın otopsi raporunu, dosyasını, tıbbi bulgu ve diğer raporları inceleyerek 13 Nisan'da bir rapor hazırladı.
Bu rapor ile Cihan'ın falaka, Filistin askısı, elektrik işkencelerine maruz bırakıldığı ve apartmanın altıncı katından atılmadan önce öldürülmüş olduğu kanıtlandı.
"Vücudun ön yüzündeki yaralanmaların yüksekten düşmeyle meydana gelmiş olması mümkün değil. Cihan'ın farklı zamanlarda, yüz, boyun, koltuk altları, el, kalça ve yanlarına dönük darbeler aldığı ve kaba dayağa maruz kaldığı söylenebilir. Yaralarından, falaka, elektik ve Filistin askısı işkencelerine de maruz kaldığı görülüyor. Ayrıca, ölümünden sonra yüksekten atıldığı da kesin."
Savcının hakkında takipsizlik kararı verdiği dönemin savcısı Savaşeri, Cihan'ın "görevlilerin zaafından faydalanıp pencereden atlayıp intihar ettiğini" ileri sürerek sorumlular hakkında kovuşturmaya yer yok kararı vermişti. (AS)