12 Eylül darbesinin ardından işkenceyle öldürülen Süleyman Cihan'ın ağabeyi Ahmet Cihan, aralarında dönemin İstanbul Emniyet 2. Şube Müdürü Mehmet Ağar'ın da olduğu devlet görevlileri hakkında suç duyurusunda bulundu.
Kenan Evren ile Tahsin Şahinkaya'nın yargılandığı 12 Eylül darbesi davasında, Cihan'ın "iddia edildiği gibi intihar etmediği, işkencede öldürüldüğü" ifade edilerek ailenin müdahillik talebi kabul edilmişti.
Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na yapılan suç duyurusunda, "Süleyman Cihan'ın 29 Temmuz 1981'de yakalanarak gözaltına alındıktan sonra işkence ederek öldürüp sonra intihar görüntüsü veren şüpheliler ile suç ortaklarının cezalandırılması" istendi.
Necdet Üruğ da şüpheliler arasında
Ağar'ın yanı sıra, olayda sorumluluğu bulunan şu isimlerin de "insanlık suçu işlemekten" cezalandırılması talep edildi:
1. Ordu ve Sıkıyönetim Komutanı Emekli Orgeneral Necdet Üruğ, Sıkıyönetim Adli Müşaviri Kıdemli Hakim Albay Durmuş Akşen, dönemin İstanbul Emniyet 1. Şube Müdürü Tayyar Sever, Sıkıyönetim Savcısı Hakim Yüzbaşı Erdoğan Savaşeri, dönemin Bostancı Emniyet Başkomiserliğinden görevli polis memuru İbrahim Şahin, polis memuru Bayram Kartal, polis memuru Mehmet Yetiş ve kimliği saptanacak diğer suç ortakları.
Sıkıyönetim mahkemesi: "Şüphe yok"
Süleyman Cihan, 28 Temmuz 1991'de, İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Savcılığı'nca yürütülen bir soruşturma kapsamında, Edirne'den İstanbul'a giderken otobüsten indirilerek gözaltına alındı.
30 Temmuz'da, yer göstermeye götürüldüğü Kadıköy Üst Bostancı Yolu İpek Bir apartmanının altıncı katından atlayarak intihar ettiği şeklinde tutanak tutuldu.
Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı "ölümün şüpheli olması" sebebiyle işlemlere başladı, dosya bir gün sonra İstanbul Sıkıyönetim Askeri Savcılığı'na gönderildi. Savcılık da "kovuşturmaya yer olmadığına" karar verdi.
Babası Ağa Cihan, bu karara 25 Aralık 1985'te itiraz etti. Askeri Savcı Güner Özer, 8 Ocak 1981'de "etkin soruşturma yapılmadığı" gerekçesiyle itirazın kabulünü talep etse de İstanbul Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi, İstanbul'da sıkıyönetim kaldırılmış olduğu için yetkisizlik kararı verdi. Askeri Savcı Albay Muhteşem Savaşan'ın yetkisizlik kararına itirazı da Askeri Yargıtay'ca reddedildi.
Savaşan dosyayı Diyarbakır Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi'ne gönderdi. Mahkeme de "noksan kalan veya şüpheli olan bir konu bulunamadı" diyerek bu itirazı da reddetti.
İşkencenin raporu da var
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Cihan'ın otopsi raporunu, dosyasını, tıbbi bulgu ve diğer raporları inceleyerek 13 Nisan'da bir rapor hazırladı.
Bu rapor ile Cihan'ın falaka, Filistin askısı, elektrik işkencelerine maruz bırakıldığı ve apartmanın altıncı katından atılmadan önce öldürülmüş olduğu kanıtlandı.
"Vücudun ön yüzündeki yaralanmaların yüksekten düşmeyle meydana gelmiş olması mümkün değil. Cihan'ın farklı zamanlarda, yüz, boyun, koltuk altları, el, kalça ve yanlarına dönük darbeler aldığı ve kaba dayağa maruz kaldığı söylenebilir. Yaralarından, falaka, elektik ve Filistin askısı işkencelerine de maruz kaldığı görülüyor. Ayrıca, ölümünden sonra yüksetne atıldığı da kesin."
Cenazesini de sakladılar
Gözaltına onu teşhis eden Hıdır Ayata ile Hasan Hüseyin Çatalkaya Cihan'a yapılan işkencelere tanık olduklarını söyledi. Çatalkaya, işkence yapan polisler Kartal ile Yetiş'i de teşhis etti.
Süleyman Cihan, yakalandığında kimliği belli olmasına rağmen, "kimliği meçhul" olarak Zindanarkası Mezarlığı'na defnedildi, ölümünden o tarihte tutuklu bulunan kardeşi Ahmet Cihan haberdar edilmedi.
"Cinayetin ödülü terfi oldu"
Dilekçede, işkence izlerinin ve cinayetin gizlenmesi amacıyla cesedin aileden saklandığı ifade edildi. Ağar'ın da Cihan'ın yakalanmasında ve öldürülmesinde doğrudan görev aldığı açıklandı:
"Cihan, Ağar tarafından yakalandı, gözaltına alındı ve başında bulunduğu işkence ekibi tarafından katledildi. Cinayete intihar görünümü verilerek soruşturmanın kapatılması temin edildi. Ağar, bu dönemde işlediği suçların ödülü olarak terfiler aldı."
Susurluk davasından hüküm giyen eski emniyet müdürü ve bakan Ağar, Aydın'ın Yenipazar Cezaevi'nde bulunuyor. (AS)