Kamuoyunda 12 Eylül Davası olarak bilinen, 12 Eylül 1980 darbesini gerçekleştiren beş generalden sağ kalan iki generalin yargılaması 28 Mayıs Çarşamba günü, yarın saat 10:00’da Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edecek.
Bu duruşmada sanıklar savunmalarını yapacak.
Dava karar aşamasında.
Katılan aileler olarak, Mahkeme Heyeti’nin mahkûmiyet hükmü kuracağı yönünde beklentimiz vardır.
Mahkûmiyet kararı, mahkemenin suç duyurusunda bulunduğu ve dosyalarını ilgili il cumhuriyet savcılıklarına gönderdiği bağlantılı soruşturma dosyalarını etkileyecek.
Ayrıca, bu davada verilecek mahkûmiyet kararı, çetenin suç ortaklarını (Danışma Meclisi üyeleri, Bülent Ulusu Hükümetinin üyeleri, Valiler, Sıkıyönetim Komutanları, Emniyet Müdürleri gibi) yargı önüne taşıyacak.
12 Eylül darbesini gerçekleştirenler ve suç ortaklarının canavarca hislerini ve darbeyi gerçekleştirdikten sonra ne yapacaklarını ve yaptıklarını en iyi anlatan bir belge, yargılamanın ilk günlerinde gazetelerde yer aldı. Kamuoyunun dikkatinden kaçmış olabileceği inancıyla, bu belgeyi bugün bir daha yayınlamakta yarar var.
GİZLİ
T. C. GENELKURMAY BAŞKANLIĞI
ANKARA
İstek: 7300-276/YKV(5.Ka)
Konu: Almanların aldıkları önlemler
11 Ekim 1979
İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA
Federal Alman Hükümetinin tedhiş olay ve örgütlerine karşı etkin önlemleri, muhalefetinde desteğinde azimle uygulayarak Demokratik düzeni boğan anarşiye karşı başarı sağladığı bilinmektedir.
Federal Hükümetin şu başarıyı sağlamak için uyguladığı önlemler aşağıya çıkarılmıştır.
a. …….
b. Yakalanan teröristleri mahkeme huzuruna çıkarmadan bir vesile ile yaratarak yok etmek.
c. Teröristlerin ölü olarak yakalanmasına olanak ve yetki vermek.
d. Polise tutuklama, şüpheli gördükleri mesken ve şahısların aranması, ikaza riayet etmeyenlere kesin netice verecek şekilde silah kullanma gibi olağan üstü yetkiler vermek.
e. Tutuklanan teröristlerin savunma avukatları ile dahi görüşmelerinin savcı tarafından dinlenmesine yetki vermek.
f. Televizyon yayınlarından halkın terörist avında Federal Polise yardımcı olmalarını temin edecek proğramlar göstererek yararlanmak.
g. Komünistlerin devlet hizmetlerinde istihdamını kesinlikle önlemek. (Okullarda hademelik dahi vermemek sureti ile)
GENELKURMAY BAŞKANI NAMINA
Suat İLHAN, Korgeneral İstihbarat Başkanı”*
12 Eylül sabahı idareyi eline alan Genelkurmay diyor ki:
Rejim muhaliflerine hademelik dahil iş verme, ölü olarak yakala, velev ki sağ olarak yakaladın, mahkeme huzuruna çıkarmadan yok et.
Yüzlerce insanın imha edilmesi bu yolla gerçekleştirildi.
İdam edildiler, işkencelerde yok edildiler. Bu cinayetler;
“Hücresinde kendisini astı”
“Yer göstermeye götürürken kaçtı”
“Kaçarken vuruldu”
“Dur ihtarına uymadı, vuruldu”
“Pencereden atladı, öldü”
gibi düzmece tutanaklar düzenlenerek gizlendi.
Sonuç olarak,
Bu katillerden hesap sormak gerekir.
Sorulmaz ise, yeni katiller türeyecek ve yeni kayıplar olacak, gencecik insanlarımız ölmeye devam edecek.
28 Mayıs sabahı 12 Eylül kayıpları ve tüm kayıplar için Cumartesi Anneleri ve biz müdahil aileler, bu ülkede bir daha darbeler olmasın diye, kayıplar olmasın diye, Ankara Adliyesi önünde ve duruşma salonunda olacağız. (AC/AS)
* Milli Gazete. 6 Nisan 2012.
---
Avukat Ahmet Cihan’ın kardeşi Süleyman Cihan, 12 Eylül darbesinin ardından 29 Temmuz 1981'de Mehmet Ağar ve ekibi tarafından gözaltına alındı. Bir gün sonra Bostancı'da götürüldüğü evin 6. katından aşağıya atılarak öldürüldü. Kenan Evren ile Tahsin Şahinkaya'nın yargılandığı 12 Eylül darbesi davasında, “Süleyman Cihan'ın iddia edildiği gibi intihar etmediği, işkence sonrası öldürüldüğü" ifade edilerek ailenin müdahillik talebi kabul edilmişti. Kendisi de darbenin ardından beş yıl cezaevinde kalan Ahmet Cihan, kardeşini öldürenlerin yargılanması için hukuk mücadelesi veriyor.