Barış İçin Vicdani Ret buluşmasında asker; PKK militanı anneleri ve çatışmalı ortam nedeniyle yakınlarını kaybeden kadınlar bir araya geldi; el ele vererek barış istedi.
Diyarbakır Lice'de kızı Ceylan Önkol'u bir patlayıcı nedeniyle kaybeden Saliha Önkol, anadilinde, Zazaca yaptığı konuşmasında "Benim kızım gerilla değildi. Hayvan otlatırken, üç karakolun ortasında öldü. Yedi aydır, kızımı kim, hangi silahla, hangi bombayla öldürdü; bunu bilmek istiyorum" diye konuştu.
Kızının parçalarını ağaç dallarından koynuna topladığını, haber verdikleri savcının altı saat sonra ceset parçalarını jandarma karakoluna getirmelerini istediğini anlatan Önkol "Lice savcısından davacıyım" dedi.
Erdoğanlara çağrı: Ceylan'ı düşünün
Başbakan'a ve eşi Emine Erdoğan'a seslenen Önkol "Kendilerini benim yerime koysunlar. Bana hak versinler. Erdoğan Ceylan'ı düşünsün, barışı sağlasın. Başka Ceylan'ların anneleri ağlamasın. Erdoğan Kürtlerden çok oy aldı. Şimdi neden inkar ediyor" diye konuştu.
Terörle Mücadele Yasası kapsamında yargılanan çocuklar için de "Ceylan gibiler. Günahları yok. Yıllarca süründürmeyin" diyen Önkol "Barış olsun, herkes köyüne dönsün" dedi.
Diyarbakır Koşuyolu'ndaki parkta gerçekleşen patlamada üç çocuğunu, kızkardeşini ve yeğenlerini kaybeden Mahide Çetinkaya da Kürtçe yaptığı konuşmasında "Bizim başımıza geleni kimse protesto etmedi. Mağduruz. Artık barış istiyorum" dedi.
"Oğlumun askere gitmesine hayır demek isterdim"
Asker annesi Ümran Yurdakul "Sesimiz az çıkıyor, dağınığız ama güçleneceğiz. Barış Anneleri'yle el ele tutuştuk. Acıları ancak birlikte durdurabiliriz" dedi.
"Oğlumun askere gitmesine hayır demek isterdim. Mücadeleye hazırım. Bunlar gerçekleşecek yakında" diye konuşan Yurdakul "Operasyonlar durdurulsun. Çocuklarımızı sağ istiyoruz" dedikten sonra kuşkulu asker ölümlerinin de araştırılmasını istedi. Yurdakul "Artık oğullarımız askere gitmesin. vicdani ret hareketini selamlıyorum" dedi.
Oğulları PKK militanı olan Barış Anneleri de "Asker anneleriyle el ele verip operasyonların durdurulmasını istiyoruz. Anneler Kürt kadınlarının aşiret kavgalarını durdurmak için yaptığı gibi tülbent atarak savaşı durdurabilir. Barış istiyoruz" diye konuştu.
"Bizi susturdular"
Yeğenini 1995'te Hakkari'deki çatışmada kaybeden Selvinaz Göçmez de "Keşke bu sesler o gün de çıksaydı. Yeğenim 20 günlük askerken Hakkari'ye gönderildi. Bize 'kahramanca şehit oldu' dediler. Cesedini son ana kadar göstermediler. Vücudunun üst kısmı yoktu. Çankırı'daki cenazeye kamyon kamyon insan geldi. Bir anda 'Kahrolsun PKK', 'şehitler ölmez' diye slogan attılar. Karşı çıkmak istedik; bizi susturdular" dedi.
Göçmez "Birçok aile aslında 'Bir oğlum daha olsa onu da askere gönderirim', 'vatan sağ olsun' diye düşünmüyor. Ama bizi konuşturmuyorlar. Çoğu anne savaşın bilincinde değil. Anneleri bilinçlendirmeliyiz" diye konuştu. (TK)