Fotoğraflar: Evrim Kepenek/bianet
Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Gazeteciler, Özgür Ülke Gazetesi’nin 3 Aralık 1994 yılında bombalanan Kadırga'daki binası önünde açıklama yaptı. Saldırıda yaşamını yitiren Ersin Yıldız'ı andı.
TIKLAYIN – "Özgür Ülke'nin Yazdığı Köyler Boş, Şehirler Boşaltılıyor"
TIKLAYIN – Bombalar Özgür Ülke'yi Susturamadı
Basın açıklamasına dönemin tanığı gazeteci Hüseyin Aykol, İnsan Hakları Derneği Eş Genel Başkanı Eren Keskin, Halkların Demokratik Kongresi Eş Genel Başkanı Gülistan Kılıç-Koçyiğit, gazeteci Nadire Mater, insan hakları savunucuları Leman Yurtsever, Mehmet Acettin, Yeni Yaşam Gazeteci Gazetesi çalışanlarının yanı sıra Mezopotamya Kadın Gazeteciler Cemiyeti Sözcüsü Ayşe Güney ve Özgür Gazeteciler İnisiyatifi (ÖGİ) sözcüsü Hakkı Boltan da katıldı. Açıklamaya HDP İstanbul İl yöneticileri de destek verdi.
TIKLAYIN - Öldürülen Gazeteciler ve Cezasızlık
Basın açıklaması açılan "Özgür basın susturulamaz" pankartıyla yapıldı. Özgür Ülke ve devamında çıkarılan gazetelerde çalışan ve çeşitli dönemlerde yapılan saldırılarda hayatını kaybeden gazeteci ve yazarların fotoğrafları taşındı.
"Zorlu yolculuğumuz hep devam etti"
Açıklamada ilk olarak konuşan gazeteci Hüseyin Aykol, saldırının gerçekleştiği güne dair tanıklığını anlattı. Aykol, şöyle dedi:
“Binanın bombalandığı haberini sabah geldim. Bu binaya geldim. Arkadaşlarımızın dergisi vardı oraya gittim. Beni Gültan Kışanak aradı. Gazeteyi çıkaracağımızı söyledi. O zaman dayanışmayla gazeteyi çıkardık ama ben ‘Bir daha gazete çıkaramayız’ diye düşündüm. Ama öyle olmadı. Yanılmışım 45 gazete daha çıkardık. Zorlu yolculuğumuz hep devam etti.”
“Derin devletin iktidarı devam ediyor”
Aykol’un ardından dönemin tanıklarından avukat Eren Keskin konuştu. Keskin, gazetenin Kürt illerindeki hak ihlallerini yazdığı için bombalandığını belirterek şöyle konuştu:
“Bu gazete bu coğrafyanın en çok baskı gören yayın organı. 9 yaşındaki gazete dağıtımcısından 70 yaşındaki Musa Amca’sına kadar birçok çalışanı öldürüldü. Hiç birinin katili açıklanmadı. O dönem bu emri verenler Mehmet Ağar bugün iktidarla kol kola. Tansu Çiller iktidar partisiyle yan yana.
"Derin devlet halen iktidarını devam ettiriyor. Derin devlet bugün de devam ediyor. Ben o günden beri bu gazetenin yanındayım. Bizim ölülerimize borcumuz var. Musa Anter’e borcumuz var. Biz bu gazeteye sahip çıkmaya devam ediyoruz. Benim için bu gazetenin çok önemli bir anlamı var. Ben bu gazeteyi hatırladıkça insan halkları mücadelesine devam etmem gerektiğini anlıyorum.”
Açıklamayı takip etmeye gelen ETHA editörü gözaltına alındı
Özgür Gazeteciler İnisiyatifi (ÖGİ) sözcüsü Hakkı Boltan da şu anda bile Mezopotamya Haber Ajansı editörleri Sadiye Eser ve Sadık Topaloğlu’nun gözaltında olduğunu, anmayı takip etmeye gelen ETHA editörü Serdal Işık’ın da yolda gözaltına alındığını söyledi. Boltan, gazetecilere yönelik baskının buğun de devam ettiğini belirterek şöyle konuştu:
“Bugün bombalama yok ama farklı bir şekilde devam ediyor bu bombalama. İşte gazetecilerin gözaltına alınmasıyla, tutuklanmasıyla devam ediyor. Türkiye gazeteciler için cezaevi olmuş bir ülke olarak anılıyor. Şu anda bizim yaptığımız rapora göre 139 gazeteci cezaevinde.”
"Biat etmiyoruz"
Mezopotamya Kadın Gazeteciler Cemiyeti Sözcüsü Ayşe Güney de şöyle konuştu:
“Bu 25 yıllık süreç uzun bir yolculuktur bizim için. Özgür Ülke’nin bize bıraktığı en temel miras cesarettir. Bugün biz katledilmiyoruz ama onlarca arkadaşımız tutuklu onlarcası adli kontrol şartından dolayı mesleğini yapamıyor. Gazetecinin en temel hakkı olan ulaşım ve seyahat hakkını dahi kullanamıyoruz. Biz biat etmeden gazeteciliğimizi sürdüreceğiz.”
Son olarak konuşan Halkların Demokratik Kongresi Eş Genel Başkanı Gülistan Kılıç-Koçyiğit de dün gazetecilerin gördüğü baskıların bugün de değişmediğini ancak gazetecilerin her şeye rağmen mesleklerini yapmaya devam ettiklerini vurguladı.
Konuşmaların ardından, Özgür Ülke binasının önüne karanfiller bırakıldı.
Gazetenin hikayesi Sedat Yılmaz'ın "press" isimli filmine böyle yansımıştı.
Ne olmuştu? Tam 25 yıl önce bugün, 3 Aralık 1994'te Özgür Ülke gazetesinin İstanbul Kadırga'daki teknik binası, Cağaloğlu'ndaki merkez bürosu ve Ankara bürosu bombalı saldırıya uğradı. Kadırga bürosundaki ulaştırma görevlisi 32 yaşındaki Ersin Yıldız öldürüldü, 23 çalışan yaralandı. Gazete sonraki sayılarını bir süre, kendisiyle dayanışma halinde olan gazeteciler sayesinde çıkarabildi, sosyalist gazeteler Özgür Ülke çalışanlarına bürolarını açtı, birçok gazeteci dayanışmaya gitti. Gazete 4 Aralık 1993'te dört sayfa çıktı, manşeti de "Bu ateş sizi de yakar" oldu. Bombalanmanın üzerinden 15 gün geçmeden Özgür Ülke gazetesi, dönemin Başbakanı Tansu Çiller imzalı "gizli" ibareli bir belge yayınlandı. Belgede doğrudan Özgür Ülke'nin ismi verilerek şu ifadeler yer alıyordu: "Bölücü ve yıkıcı faaliyetlere destek verecek şekilde yayın yapan basın organlarının faaliyetleri son günlerde devletin bekası ve manevi değerlerine açıkça saldırı şeklini almıştır. Vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğüne yönelik bu önemli tehdidin bertaraf edilmesi maksadıyla önlemlerin alınmasına..." |
(EMK)