“Devlet bütün Kürtlere düşmandı. Gazeteyi de bombalama kararı MGK’da alındı. Tansu Çiller bu emri verdi. Çünkü tek tek baş edemiyorlardı. O dönemde gazetenin yaklaşık 100’e yakın çalışanı vardı ve 4’te biri katledilmişti. Hiçbir arkadaşımız o dönemde Kürdistan’da 6 ay boyunca çalışamazdı. 6 ay üst üste çalışanlar katledildi. Pek çok arkadaşımız sürgüne gitmek zorunda kaldı.”
Bundan tam 26 yıl önce bombalanan Özgür Ülke gazetesinde muhabir olarak görev yapan Zekine Türkeri, o günleri böyle anlattı.
Mezopotamya Ajansı’ndan Ferhat Çelik’e konuşan Türkeri, bombalamadan sonra attıkları “Bu ateş sizi de yakar” manşetinin bugün yerini bulduğunu söyledi.
Halk Gerçeği, Yeni Halk Gerçeği, Yeni Ülke, Özgür Gündem, Welat ve tekrardan Özgür Gündem gazetelerinin ardından sansür ve saldırı tehditleri altında yeni bir gazete 28 Nisan 1994’te yayın hayatına başladı.
4 yıl gibi kısa bir sürede 6 gazete çıkaran Kürt medyası çalışanları, çıkardıkları gazetelerin kapanmasının ardından “Özgür Ülke” ismi ile okuyucuların karşısına çıktı. Yayın hayatına başladıktan 239 gün sonra 3 Aralık 1994'te bombalanarak kapatılmak istendi.
Ersiz Yıldız yaşamını kaybetti
2 Aralık'ı 3 Aralık'a bağlayan gece gazetenin İstanbul Kadırga'da bulunan teknik binası, Cağaloğlu'nda bulunan merkez bürosu ve Ankara bürosu aynı anda bombalı saldırıya uğradı. Saldırıda gazetenin ulaştırma görevlisi Ersin Yıldız yaşamını yitirirken, 23 gazete çalışanı ise yaralandı.
Olayın faillerine dair hiçbir şey yapılmazken, saldırıda yaralananlar hastanede gördükleri tedavilerinin ardından gözaltına alındı. Saldırıya dair açılan soruşturmada ise hiçbir sonuç çıkmadı.
“Bu ateş sizi de yakar”
Bombalamaya rağmen ertesi gün okuyucuyla buluşan Özgür Ülke Gazetesi şöyle seslendi:
“Bu ateş sizi de yakar!” manşetiyle bombalanmanın talimatını verenlere yanıt verdi. Yine aynı sayıda "Devletin en yetkili ağızları tarafından hedef gösterilen ve kapatılmak için çare aranan gazetemiz, Çarşamba günü toplanan Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) en önemli gündem maddeleri arasında yer almıştı. Gazetemizi susturma kararının alındığı toplantıda konuşulanlar, gazetemizin ismi anılmadan basına yansımıştı. MGK'nin gazetemize ilişkin son kararının ne olduğu üç gün sonra ortaya çıktı ve Özgür Ülke bombalandı.”
Gazeteye destek
Özgür Ülke Gazetesi'ne yapılan bombalı saldırının ardından gazeteye destek yağdı. Kimi aydınlar saldırıya yönelik tepkilerini Özgür Ülke'nin köşelerine yazdıkları yazılarla gösterirken, aralarında yazar Orhan Pamuk, Ahmet Altan, Latife Tekin, Murathan Mungan ve Lale Mansur'un da yer aldığı bir grup aydın, sokağa çıkarak gazetenin "Ülke'ne Sahip Çık” manşetli sayısını dağıttı.
Gazetenin bombalanmasından sadece 3 gün önce, gazetenin bombalanması kararının alındığı MGK toplantısı gerçekleştirilmişti.
Toplantıda Özgür Ülke, “bölücü yayınların susturulması” şeklinde hedef gösterilmişti. Miting alanlarında “ölüm listeleri” ve “bertaraf edilecekler” listesiyle açıklamalar yapan dönemin Başbakanı Tansu Çiller'in imzasının bulunduğu “Gizli” ibareli belge, bombalanan Özgür Ülke tarafından saldırının üzerinden 15 gün geçmeden yayınlandı.
Belgede doğrudan Özgür Ülke gazetesinin ismi verilerek şu ifadelere yer veriliyordu: "Bölücü ve yıkıcı faaliyetlere destek verecek şekilde yayın yapan yayın organlarının faaliyetleri son günlerde devletin bekası ve manevi değerlerine açıkça saldırı şeklini almıştır. Vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğüne yönelik bu önemli tehdidin bertaraf edilmesi maksadıyla Adalet Bakanlığı'nca bu kadar suç duyurusu olmasına rağmen hukuken etkili bir şey yapılamamasının nedenlerinin belirlenerek, giderici önlemlerin alınmasına…"
Saldırıya dair yaptığı açıklamada “bertaraf edin” emrini, doğal emir olarak karşıladığını söyleyen dönemin Hükümet Sözcüsü Yıldırım Aktuna ise gazetenin bombalanmasını, “Türkiye'yi zor durumda bırakmak için kendi kendilerini bombaladıklarını düşünüyoruz" demişti.
2 Şubat 1995 tarihinde gazete bu kez alınan kararla kapatıldı. Yayın hayatına başladığı günden beri sansürün hedefinde olan gazetenin 247 sayısından 220’si hakkında toplatma kararı verilmişti.
Özgür Ülke gazetesinden sonra özgür basın geleneğinden 35 gazete daha yayın hayatına başladı.
“Arkadaşlarımız katledilmişti”
Bu süreçte gazetede muhabirlik yapan Gazeteci Zekine Türkeri, yaşananları şöyle anlattı:
“Devlet bombalamayla hedefine ulaşabildi mi? Hayır. Zaten devletin buradaki amacı zarar vermekti. ‘Birkaç tane daha Kürt gencini öldürürsem bu kardır’ diye düşündü. Çünkü onlar da biliyor ki hepimiz orada ölseydik yine başka Kürt gençleri gelip başka bir binada yine gazetecilik yapacaktı. Günlük çözümler aradıkları için böyle yaptılar. Arkasını düşünmediler, yarın ne olacak diye düşünmediler.”
“O ateş herkesi yakar”
Bombalamadan sonra boş durmayarak ertesi gün “Bu ateş sizi de yakar” manşetiyle çıktıklarının altını çizen Türkeri, o ateşin bugün herkesi yaktığını söyledi.
O ateşin bir çürüme olarak Türkiye’yi yaktığının altını çizen Türkeri, “Türkiye Kürt sorununun çözümünü erteleye erteleye çürüdü. O ateş bu ülkeyi şöyle yaktı; AKP gibi faşist bir iktidara herkesi mahkûm etti. Bundan daha iyi bir ateş mi olur?” diye sordu.
Yeni Yaşam’dan anmaya çağrı
Yeni Yaşam gazetesi de yarın Ersin Yıldız'ı anmak için Kadırga'ya çağırdı. Açıklamada şöyle denildi:
“Özgür basının en kara günlerinden birinin yıldönümünde yeniden Kadırga'da buluşuyoruz. 26 yıl önce Özgür Ülke'nin bütün binaları bombalandığında, Ersin Yıldız'ı orada, o bembeyaz binanın yıkıntıları arasında yitirmiştik. O günden bugüne nice şehitlerle yürüdük geldik, ne eğildik ne büküldük; yine gerçeklerin peşindeyiz, yine karanlıkları aydınlatıyoruz kalemimizle...” denildi.
Yarın (3 Aralık, Çarşamba) saat 11.00'da Kadırga'da yapılacak anmanın ardından Ersin Yıldız’ın Yeşilpınar Mezarlığı’ndaki mezarına gidilerek karanfiller bırakılacak.
Gazetenin öyküsü Sedat Yılmaz'ın "Press" filmine böyle yansımıştı.
Ne olmuştu? Tam 26 yıl önce 3 Aralık 1994'te Özgür Ülke gazetesinin İstanbul Kadırga'daki teknik binası, Cağaloğlu'ndaki merkez bürosu ve Ankara bürosu bombalı saldırıya uğradı. Kadırga bürosundaki ulaştırma görevlisi 32 yaşındaki Ersin Yıldız öldürüldü, 23 çalışan yaralandı. Gazete sonraki sayılarını bir süre, kendisiyle dayanışma halinde olan gazeteciler sayesinde çıkarabildi, sosyalist gazeteler Özgür Ülke çalışanlarına bürolarını açtı, birçok gazeteci dayanışmaya gitti. Gazete 4 Aralık 1993'te dört sayfa çıktı, manşeti de "Bu ateş sizi de yakar" oldu. Bombalanmanın üzerinden 15 gün geçmeden Özgür Ülke gazetesi, dönemin Başbakanı Tansu Çiller imzalı "gizli" ibareli bir belge yayınlandı. Belgede doğrudan Özgür Ülke'nin ismi verilerek şu ifadeler yer alıyordu: "Bölücü ve yıkıcı faaliyetlere destek verecek şekilde yayın yapan basın organlarının faaliyetleri son günlerde devletin bekası ve manevi değerlerine açıkça saldırı şeklini almıştır. Vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğüne yönelik bu önemli tehdidin bertaraf edilmesi maksadıyla önlemlerin alınmasına..." |
(EMK)
Fotoğraf: Evrim Kepenek/bianet