Van, Hatay, Kocaeli, Silivri, Gebze, Kırıkkale’deki hapishanelerden bianet’e yazan mahpuslar, cezaevi idarelerinin getirdiği “yeni yasakları” ve maruz kaldıkları hak ihlallerini anlattı.
Mahpuslar, temel ihtiyaç malzemelerine bile ulaşamadıklarını anlatırken, Sadık Altınöz ise tutuklu bulunduğu kentteki ağabeyinin cenazesine katılamadığı gibi, ertesi gün başka kente sevk edildi.
Ağabeyinin cenazesine katılamadı
Hatay T Tipi Cezaevi’ndeki tutuklulardan Sadık Altınöz’ün ağabeyi 19 Şubat 2017’de hayatını kaybetti. Altınöz bunu 21 Şubat’ta öğrendi.
Ailesi de aynı kentte olmasına ve cenazenin de Hatay’dan kaldırılacak olmasına rağmen cenazeye katılmasına izin verilmedi.
Hükümlü Ve Tutuklulara Yakınlarının Ölümü Veya Hastalığı Nedeniyle Verilebilecek Mazeret İzinlerine Dair Yönetmelik’in “Cenazeye katılma izni” 5/1. maddesi ise şöyle:
“Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm olanlar hariç, yüksek güvenlikli ceza infaz kurumlarında bulunanlar da dâhil olmak üzere, güvenlik bakımından sakınca oluşturmaması koşuluyla tehlikeli olmayan hükümlülere; ikinci derece dâhil kan veya kayın hısımlarından birinin ya da eşinin ölümü hâlinde, Cumhuriyet başsavcısının onayıyla yol süresi hariç iki güne kadar cenazeye katılması amacıyla izin verilebilir.”
Sadık Altınöz, 22 Şubat’ta Hatay’dan Van F Tipi Cezaevi’ne sevk edildi. Bu süre içerisinde ailesiyle iletişim kurmasına da izin verilmedi.
Altınöz ağabeyinin ölümünden beş gün sonra, 23 Şubat’ta ailesiyle telefonda görüşebildi.
“Çatal, bardak almak bile eziyet”
Van F Tipi Cezaevi’nden yazan Mecit Şahinkaya, “yönetmelikle tanınmış haklarımızı alabilmek için mahkeme mahkeme dolaşıyoruz” diyor:
“Bir çatal, bir bardak alma süreci bile eziyete çevriliyor. Hasta arkadaşımıza yemek diye bir öğünde üç kaşık yoğurt ya da sadece bir domates, bir salatalık veriliyor. Hapishane kantininde cetvel, hazır çorba, A4 kağıt, buzdolabı poşeti, soda, rende gibi birçok ihtiyaç malzemesi, talep etmemize rağmen satılmıyor.”
Ceza İnfaz Kurumlarında Bulundurulabilecek Eşya Ve Maddeler Hakkında Yönetmelik’in “Yeme ve içmede kullanılan araç ve gereçler” başlıklı 6. maddesine göre, mahpuslar bardak veya çatal alabiliyor:
“Koğuş, oda ve eklentilerinde, her hükümlü için kantinden temin edilmek şartıyla bir adet uç kısmı sivri olmayan on santimetre uzunluğunda bıçak, plastik veya yumuşak metalden imal edilmiş çatal, yemek ve çay kaşığı, 0.50 mm. kalınlığında iki adet metal yemek tabağı ve ikişer adet cam su bardağı ile çay bardağı ve tabağı bulundurulabilir.”
Kendisiyle ilgili habere de el konuldu
Kocaeli 1 Nolu F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Murat Kaymaz’ın eşyaları içerisindeki gazete kupürüne de el konuldu.
Oysa Kaymaz’ın sakladığı haber, kendi yargılandığı davayla ilgiliydi ve kupürü, yapacağı Anayasa Mahkemesi başvurusu için saklamıştı.
Cımbız, makas, kaşkol yasak
Yine Kocaeli’nde “bıyık makası ve cımbızlarına” da el konulduğunu yazan mahpusların mektubundan:
“Yönetmelikte bulundurulabilecek eşyalar arasında yer almasına rağmen, kaşkollarımıza da el konuldu, bize verilmedi.”
Oysa Ceza İnfaz Kurumlarında Bulundurulabilecek Eşya Ve Maddeler Hakkında Yönetmelik’in “giyim eşyaları” başlıklı 7. maddesinde, kaşkol da mahpusların bulundurabileceği eşyalar arasında yer alıyor.
Gebze ve Silivri hapishanelerinden Kocaeli F Tipi Cezaevine sevk edilen kadın mahpusların da cımbız alma talepleri karşılıksız bırakıldı.
Puşiye "asayiş ve güvenlik" yasağı
Yılmaz Viraner isimli tutuklunun kapüşonlu yeleğine el konuldu. Viraner bunun üzerine cezaevi idaresine dilekçe yazarak uygulamanın sebebini sordu. İdareden gelen yanıtta, kapüşonlu yeleğe el konulmasının sebebi şöyle açıklandı:
“Mahpuslar 25 Kasım 1925 tarihli 671 sayılı Şapka İktisası Hakkında Kanuna aykırı olmayan bir adet şapka bulundurabilir.”
22 Şubat 2017’de Hatay T Tipi Cezaevi’nden Van’a sevk edilen tutuklu Kudret Arslan’ın montuna “deri olduğu” gerekçesiyle el konuldu. Diğer mahpusların da kapüşonlu kıyafetleri yasak olduğu gerekçesiyle verilmedi.
Van’daki Taner Korkmaz’a gönderilen puşiye ise “kurum asayiş ve güvenliğini tehlikeye düşürebilecek nitelikte olduğu” gerekçesiyle el konuldu.
Marksizm kitaplarıyla Kürtçe gazete de yasak
Tutuklu Taner Korkmaz’ın Türkçe-İngilizce sözlüğü ile “Gezi Direnişi” başlıklı kitapları verilmezken, Kırıkkale Hapishanesinden Talat Şanlı’nın da “Marksizmde Temel Kavramlar” ile "100 Soruda Marksizm” kitaplarına hapishane idaresince el konuldu.
Van Cezaevi’nde idarenin yasaklayarak mahpuslara vermediği bir başka gazete de Rojeva Media. Gazete, Kürtçe olduğu gerekçesiyle mahpuslara verilmiyor. (AS)