Haberin Kürtçesi için tıklayın
Van F Tipi Cezaevi’nde üç derginin “bundan sonra yayınlanacak sayılarının da hükümlü ve tutuklulara verilmesinin uygun olmayacağı kanaatine varıldı”.
Van’dan bianet’e yazan Mecit Şahinkaya, Cumhuriyet gazetesinin 9-25 Nisan’da verilmediğini, Özgürlükçü Demokrasi gazetesinin de 16 Nisan tarihli nüshasının verilmediğini yazdı.
“Bilgi güçtür” cümlesine yasak
Şahinkaya Yürüyüş, Tavır ve İşçi Hareketi dergilerinin de, içeriklerindeki şu cümleler nedeniyle kendilerine verilmediğini yazdı:
“Sizin gücünüz bizim türkülerimize yetmez.”
“Bilgi güçtür, paylaştıkça daha çok güçleneceğiz. Kitap gaspına son!”
“Açlıktan ölmemek ve işsiz kalmamak için meclislerde örgütlenelim.”
Mecit Şahinkaya, bu dergilerle ilgili “süresiz yasak konulduğunu” da anlattı:
“Hapishane idaresi, dergileri yasaklayan kararında, ‘adı geçen dergilerin bundan sonraki sayılarının da hükümlü ve tutuklulara verilmesinin uygun olmayacağı kanaatine varılmıştır’ diyerek henüz çıkmamış dergilere de yasak getirdi.”
Cumhuriyet gazetesinin dilekçesi de “kayboldu”
Mahpuslardan Talat Şanlı, Cumhuriyet gazetesinin verilmemesi ile ilgili 14 Nisan 2017’de Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusu yaptı.
Dilekçesinin başvuru numarasını hapishane idaresinden istediğinde ise “Böyle bir dilekçe yok” cevabını aldı.
Şanlı, dilekçesinin işleme konulmayıp “kaybedilmesiyle” ilgili de ayrıca suç duyurusunu yaptığını yazdı.
Saat ve radyo yasak, haşerat “serbest”
Talat Şanlı’nın kantinden saat yapmak için almak istediği “saat motoru”na da yasak getirildi.
“Oysa saat motoru tüm hapishanelerde serbest, duvar saati yapmakta kullanılıyor ve böylece duvar saati ucuza mal edilebiliyor. Kantinde aynı işlevi gören saatler fahiş fiyatla satılıyor.”
Şanlı ayrıca, havaların ısınması nedeniyle koğuşlardaki haşerelerin arttığını, ilaçlama yapılması için idareye dilekçe yazdıklarını söyledi:
“Ama ne dilekçeye yanıt geldi ne ilaçlama yapıldı…”
Talat Şanlı ve Murat Kaymaz adlı mahpuslara gönderilen radyolara da “yasak” denilerek el koyuldu.
Spor ayakkabıya “mekap” yasağı: “Ayakkabıyla propaganda yapılabilir”
Mecit Şahinkaya, ailesinin gönderdiği siyah spor ayakkabının “mekapa benzediği” gerekçesiyle kendisine verilmediğini yazdı.
“Hapishane idaresi, engelleme kararında, siyah olan spor ayakkabının, sarı tonlarında olan mekap ayakkabı modelinde olduğunu yazdı. Ve mekap ayakkabının ‘örgüt propagandasına yol açacağı’ gerekçesiyle ayakkabıma el koyuldu.” (AS)