Adana'daki Pozantı Cezaevi'nde çocukların maruz kaldığı taciz ve tecavüz iddialarının ardından, Osmaniye T Tipi Cezaevi'nde de mahkumların ve ziyaretçilerinin çıplak aramaya tabi tutulduğunu öğrendik.
Türkiye İnsan Hakları Vakfı'na (TİHV) ulaşan Osmaniye T Tipi Cezaevi'ndeki mahkumlar, başlarına geleni şöyle anlatıyor:
"Gardiyanlar sık sık mahkumlardan tamamen çıplak kalacak şekilde soyunmalarını ve o haldeyken eğilip kalkmalarını dayatıyor. Kabul etmeyenlere darp uygulanıyor."
Ayrıca, mahkumlar tek sıraya geçirilerek sayım yapılıyor, ancak esas duruşta konuşabiliyor ve duvar dibine bakarak yürütülüyorlar. Zorunlu olarak anneleriyle birlikte cezaevinde kalan çocuklara yemek verilmiyor, anneler yemeklerini çocuklarla paylaşıyor.
Buna benzer birçok insan haklarına aykırı uygulamanın dillendirilmesinin ardından bugün açıklama yapan Adalet Bakanlığı birçok olayı reddederek, "iddiaların titizlikle incelendiğini" söyledi.
Ancak taciz, çıplak arama, darp, kötü muamele, şartların kötülüğü gibi şikayetler Türkiye'nin birçok farklı hapishanesinden gelmeye devam ediyor.
Bakanlık, TİHV'in 2011 verilerinden derlediğimiz diğer hapishanelerdeki hak ihlalleri iddiaları için de "titizlikle inceleme yapacak" mı?
Kürtçe konuşan çocuğu dövüyorlar
Van F Tipi Cezaevi'nde görüş gününde aileleriyle Kürtçe konuşan H.K., İ.A. ve A.A. adlı üç mahkum, 4 Şubat 2011'de gardiyanlarca darp edildi.
Maltepe Çocuk Cezaevi'nde kalan 14 çocuk da benzer şikayetlerde bulundu. Çocukların "Kürtçe konuşmasını" gerekçe gösteren gardiyanlar ve askerler 21 Şubat 2011'de koğuşu basıp çocukları dövdü. Çocuklar, gardiyanların kendilerini "öldürmekle tehdit ettiğini" söyledi.
Zorla çıplak aramaya direnene darp
Tekirdağ 2 Nolu F Tipi'nden istekleri dışında Kandıra F Tipi Cezaevi'ne sevk edilen 11 tutuklu ve hükümlü, Şubat 2011'de Kandıra girişinde çıplak aramaya direndikleri için darp edildiklerini açıkladı.
Adana Karataş Cezaevi'nde kalan Ö.A. adlı tutuklu da Haziran 2011'de hastaneye götürülürken elbiselerinin çıkarılmak istendiğini, kabul etmeyince de darp edildiğini açıkladı.
Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Cezaevi'nde kalan E.A. da avukatıyla görüştürülmeye götürülürken aynı olayın başına geldiğini ileri sürdü.
İzmir Bergama M Tipi Cezaevi'nde üç çocuk, yazdıkları mektupta, cezaevi girişinde gardiyanlarca soyulduklarını, sonra da dövüldüklerini anlattı.
Van depreminin ardından Rize'deki Kalkandere L Tipi Cezaevi'ne sevk edilen S.G., çıplak aramaya itiraz edince darp edildiğini söyledi.
Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) soruşturması kapsamında tutuklanan Arsın Hukuk Bürosu'ndan üç avukat, Kandıra 2 Nolu F Tipi Cezaevi'ne girişte çıplak aramaya direndikleri için darp edildiklerini açıkladı.
Dayak "rutin" uygulama!
Antalya E Tipi Cezaevi'nde kanal İ.T.'yi görmeye giden avukatı Ayçin Tuna Güler, müvekkilinin ceketindeki kanı ve yüzünde darp izleri olduğunu görünce savcılığa şikayette bulundu. Savcılık, İ.T.'ye verilen doktor raporunu da dikkate alarak soruşturma başlattı.
Kandıra 2 Nolu F Tipi Cezaevi'nde kalan Hanefi Kuzu, darp edildiği gerekçesiyle şikayette bulununca, gardiyanlar tarafından tekrar darp edildiğini yazdı.
Kandıra F Tipi Cezaevi'nde de R.Ç., S.T. ve H.T. isimli üç mahkum, revire çıkmak için dilekçe yollayınca gardiyanların koğuşa gelerek kendilerini zorla dışarı çıkardığını ve "süngerli odaya" kapattıklarını söyledi.
Kalkandere L Tipi Cezaevi'nde de Murat Kıran Nisan 2011'de gece koğuşuna giren gardiyanların kendisine dövdüğünü söyledi. Cezaevi yönetimi ise Kıran'ın diğer mahkumlarca darp edildiğini açıkladı.
Kırıkkale 2 Nolu F Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan Ahmet Arslan, gardiyanların kendisini darp ettiğini, revir doktorunun "Hastaneye götürün" uyarısına rağmen hücresine konulduğunu, ailesine yolladığı mektupta anlattı.
Hasta mahkumlar da darptan kurtulamıyor
Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Cezaevi'nde kalan ve bacağında ameliyat sonrası 25 civalı tel dikişi bulunan Kemal Ayhan darp edilince dikişlerinin patladığını söyleyerek şikayette bulundu.
Görme engelli ve kanser hastası olan Hediye Aksoy'un tahliye edilmemesini protesto eden Bakırköy Kadın Cezaevi'ndeki 22 tutuklu ve hükümlü gardiyanlarca darp edildi. 16 Ağustos 2011'deki olaydan 10 gün sonra bu kez de Aksoy'un kendisi muayeneye götürülürken ring aracında darp edildi.
Bakırköy Kadın Cezaevi'ndeki kronik böbrek hastası Yasemin Karadağ da beyin kanamasının ardından kontrol için götürüldüğü hastanede yanında bulunan askerin kendisine vurduğunu anlattı.
Epilepsi hastası Kemal Avcı'nın da hükümlü bulunduğu Kandıra 2 Nolu F Tipi Cezaevi'ndeki odasından hücre cezası için çıkarıldığı, geri döndüğünde darp nedeniyle ayakta duramadığı ileri sürüldü.
Su yok, ısıtma yok, yemekler kötü
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, Kasım 2011'de Tekirdağ F Tipi Cezaevi'nde "doğalgaza geçileceği iddiasıyla" kaloriferlerin yakılmadığını, koğuşlara haftada bir gün, bir saat olmak üzere su verildiğini, iki aydır sıcak su verilmediğini açıkladı.
Sincan L Tipi Cezaevi'nde kalan beş kadın tutuklu, Eylül 2011'de darp edildikten sonra bir gün boyunca yemek ve su verilmedi.
Silivri 1 Nolu Cezaevi'ndeki bazı hücreleri lağım suyu bastığını söyleyen Avukat Hasan Basri Özbey, verdiği şikayet dilekçesinin kabul edilmediğini açıkladı.
24 cezaevinden şikayet var!
TİHV verilerine göre, 2011'de sağlık sorunları, intihar iddiası, kaza, cinayet ve işkence iddiasıyla toplam 41 kişi hayatını kaybetti, 137 kişi işkence iddiasıyla başvuruda bulundu.
TİHV'a, işkence, darp, kötü muamele, çıplak arama, kötü yaşam şartları nedeniyle şu cezaevinden şikayetler ulaştı:
Antalya E Tipi Cezaevi, Van F Tipi Cezaevi, Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Cezaevi, Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Cezaevi, Osmaniye T Tipi Cezaevi, Kalkandere L Tipi Cezaevi, Maltepe Çocuk Cezaevi, Kandıra F Tipi Cezaevi, Silivri Cezaevi, Van F Tipi Cezaevi, Karaman M Tipi Cezaevi, Karataş Kadın Cezaevi, Kepsut L Tipi Cezaevi, Kırıkkale 2 Nolu F Tipi Cezaevi, Alanya L Tipi Cezaevi, Bakırköy Kadın Cezaevi, Sincan L Tipi Cezaevi, Bafra T Tipi Cezaevi, Bergama M Tipi Cezaevi, Antakya E Tipi Cezaevi, Bolu F Tipi Cezaevi, Kasımpaşa Askeri Cezaevi, Erzurum H Tipi Cezaevi, Hatay E Tipi Cezaevi. (AS)