“Hüseyin Karaoğlan 21 Mart 2023’te Edirne F Tipi Cezaevinden Sincan 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevine sevk edildi. O günden beri hücrede tekbaşına tutuluyor, günde sadece 1 saat, tek başına kuyu dibi gibi bir havalandırmaya çıkarılıyor. Ağırlaştırılmış müebbet hapis tutuklusu bile değilken, daha ağır koşullara maruz kaldı. Günün 23 saatini de tek başına, insan sesinden mahrum kaldığı bir hücrede geçiriyor.”
Fatma Karaoğlan, 2016’dan beri tutuklu olan kardeşi Hüseyin Karaoğlan’ın tutukluluk koşullarına dair bianet’e bu bilgileri verdi.
İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) 2017 tarihli hasta mahpuslar raporunda “ayağındaki platine rağmen çıplak aramaya maruz kaldığı” belirtilen Karaoğlan, yargılandığı dosyadan 13 yıl ceza aldı, dosya şu an istinaf mahkemesinde.
“Görüş yeri camlı kafes gibi”
Fatma Karaoğlan, kardeşinin durumunu anlatmak için basına, milletvekillerine, aydın ve sanatçılara, gazetecilere yazdığı mektupların da dışarıya gönderilmediğini söyledi: “Ayrıca infaz hakimliğine, savcılığa, Adalet Bakanlığına durumunu anlatmak için yazdığı dilekçeleri de almadıklarını anlattı.
“21 Mart’tan bu yana televizyonu, radyosu yok, duyabileceği bir ses yok yani… Radyo yasak denmiş, TV’yi de parası olmadığı için alamamış. Biz hesabına para gönderdik ancak yakın zamanda ulaşacak mı göreceğiz.”
7 Mart’ta açık görüşe gittiklerini anlatan Fatma Karaoğlan, “Görüş yeri camlı bir kafes, kafeste otururken görevliler sizi izliyor, gözler üzerinizde. Sergilenmiş bir oyuncak hissi ile açık görüş yapabildik. Açık görüşe gittiğimizde bu koşulların düzeltilmesi için hapishane müdürü ile görüşmek istedik ancak bizimle görüşmedi, görüş yerlerinin bu şekilde olduğuna dair infaz koruma memuruyla haber iletti” diye konuştu.
Kendilerinin İstanbul’da yaşadığını, Ankara’daki cezaevine görüşe her hafta gidemediklerini de ekleyen Fatma Karaoğlan, “Bütün bu uygulamaların, hak kısıtlamalarının hiçbir yasal dayanağı yok. Kardeşimin sağlığından endişe duyuyoruz” dedi.
TIKLAYIN - “Sevkler mahpusu yalnızlaştırıyor, ailesini yoksullaştırıyor”
(AS)