16. yüzyılda, Osmanlı İmparatorluğu döneminde Ermenilerin mesleklerini kayıt altına alan Tahrir (kayıt, tescil) Defterleri'ne göre Ermeniler pek çok iş kolunda mesleklerini icra ediyordu. Ermenilerin ustalık eserleri ise daha çok sanat ve zanaat alanında verildi.
Ermeni kültürü, zanaatkârlık ve el sanatlarına büyük önem verdiği için bu kültürel miras, nesilden nesile aktarıldı ve toplumda zanaatkârlığın değerli bir meslek olarak görülmesine yol açtı.
16. yüzyılda Anadolu'da Ermenilerin icra ettiği meslekler, Tahrir Defterleri'ne göre oldukça çeşitli. Ayakkabıcılık, terzilik, dokumacılık, kassârlık (çamaşırcılık), kuyumculuk, değirmencilik, palancılık (semercilik), kürkçülük, meyhanecilik, marangozluk, dellaklık (hamamda çalışan), düvencilik (tiftikçilik), baytarlık (veterinerlik), debbağlık (dericilik), bostancılık, yüncülük, bardakçılık, makaracılık bu mesleklerden sadece bazıları.
Ermenilerin icra ettiği mesleklerin zamanla yok olmasının birçok nedeni var. Bu nedenler sosyo-ekonomik, politik ve demografik faktörlerle yakından ilişkili. Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşü ve savaşlar, sanayileşme ve ekonomik değişim, Osmanlı İmparatorluğu'ndaki Ermeni nüfusunun büyük bir kısmının öldürülmesi veya zorla göç ettirilmesi ile sonuçlanan Ermeni Soykırımı, nüfus mübadelesi ve göçler, modernleşme ve kültürel değişim ile küreselleşme ve teknolojik gelişmeler bu faktörler arasında.
Bu faktörler bir araya gelerek, 16. yüzyılda Ermenilerin yaygın olarak icra ettiği birçok mesleğin zamanla yok olmasına neden oldu.
“Usta Ellerin Sihri”
İstanbul’da söz konusu meslekleri sürdüren Ermeni ustaları fotoğraflayan ve tarihe not düşen “Usta Ellerin Sihri” sergisi, 29 Mayıs’ta Depo İstanbul’da açıldı.
Sergi aynı zamanda İstanbullu amatör ve profesyonel Ermeni fotoğrafçıları buluşturmak amacıyla Ocak 2023’te kurulan Bolis Lusadu Kolektifi’nin ilk sergisi. Emekçilerin daha az görünür hale geldiği İstanbul'da, Ermeni nüfusu da hızla azalıyor. Bu iki sorunu bir arada ele alan Bolis Lusadu, kadim ustalık bilgisini taşıyan “son Ermeni ustaları” fotoğraflayarak bir arşiv çalışması gerçekleştiriyor.
Farklı mecralarda foto muhabirlik yapmış olan Sarkis Güreh ve Mıgırdiç Arzivyan, belgesel-fotoğrafçı Berge Arabian ile İstanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği (İFSAK) Başkanı Dayk Danzig tarafından kurulan kolektif, sergide Ermeni zanaatkârları ve onların eserlerini işliyor.
Kınalıada Surp Krikor Lusavoriç Kilisesi Vakfı’nın desteğiyle açılan ve 13 Temmuz’a kadar devam edecek olan sergide, Arman Camgözoğlu, Berge Arabian, Dikran Dülgeryan, Edmon Sefer, Garo Miloşyan, Mıgırdiç Arzivyan, Nuran Akkaya ve Sarkis Baharoğlu'nun imzasını taşıyan fotoğraflar bulunuyor.
40’ın üzerinde fotoğrafın yer aldığı sergide gümüşçü, çantacı, kuyumcu, terzi, bisiklet jantçısı, tabelacı, mobilya cilacısı, manken imalatçısı, kaligrafi ustası, kakmacı, şapka imalatçısı, vana imalatçısı, kitap restoratörü ve metal ustası gibi pek çok Ermeni ustanın fotoğraflarına denk gelmek mümkün.
“Kadın emeği, Ermeni toplumunda da yok sayılıyor”
Serginin basın bülteninde ve duyurusunda, sergide tanışacağımız ustalardan “İstanbul’daki son Ermeni ustalar” olarak bahsedilmesi her ne kadar size keder verici gelse de, sergiyi gezerken “Mutlaka yetiştirdikleri biri vardır,” hissi de ekseriyetle sizi yokluyor.
Sergide göze çarpan en önemli detaylardan biri ise ustaların ağırlıklı olarak erkeklerden oluşması. Ne yazık ki kadın ustaların sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Ancak bu elbette Türkiye’deki cinsiyet eşitsizliği ve Türkiye’nin Ermenilere yönelik ayrımcı politikalarıyla da yakından ilişkili.
Serginin açılış konuşmasında kolektifin kurucularından Sarkis Güreh, bu eleştiriyle ilgili Agos Gazetesi’nde şöyle diyor: “Kadın emeği, dünyada ve ülkemizde olduğu gibi Ermeni toplumunda da yok sayılıyor ne yazık ki. Sergimize konu olan mesleklerde de maalesef durum aynı. Buradaki iş kollarının birçoğu erkek egemen bir düzen üzerine kurulduğundan, kadın istihdamı yok denecek kadar az ve bunun neticesinde koleksiyonun çoğunluğunu erkek ustalar oluşturuyor. Biz bu serginin ardından da ustalar konusunda çalışmaya devam edeceğiz ve kadın-erkek ulaşabildiğimiz tüm ustaları fotoğraflayarak koleksiyonumuzu zenginleştireceğiz. Bundan sonraki projelerimizde kadın fotoğrafçıları da aramızda görmek istiyoruz.”
Ustalar
Sergide yer alan ustalar ve meslekleri şöyle:
Rafi Gobel (Gümüşçü), Jirayr Özgün (Çantacı), Zadik Aydın (Demirci), Levon Erol Muratoğlu (Bisiklet Jantçısı), Agop Tomurcuk (İstanbul Agop Zilleri), Sarkis Açık (Kuyumcu), Hraç Arslanyan (Kuyumcu), Mayda Yontan (Terzi), Şahnur Yüceyatak (Metal Ustası), Artin Andon (Berber), Bedros Muradyan (Hakkak), Agop İnpayan (Gümüşçü), Mihran Danacıoğlu (Mobilya Cilacısı), Nigoğos Karaca (Terzi), Onnik Surenyan (Tabelacı), Nick Merdeyan (Kaligrafi Ustası), Murat Gökdağ (Yay Ustası), Mihran Karavert (Döşemeci), Aram Yoldaş (Çini Tile), Ohannes Yayıcı (Bobinaj İmalatçısı), Agop Çakır (Çantacı), Tomas Ülütaş (Kakmacı), Armen Malhas (Kunduracı), Arman Karnikyan (Vitrinci), Jüliet Demir (Şapka İmalatçısı), Ardaşes Çavuşyan (Vana İmalatçısı), Sarkis Çerkezyan (Marangoz), Arsen Özbülbül (Dinamo), Hagop Demirci (Otomobil Tamircisi), Levon Kordonciyan (Terzi), Kirkor Ortainceyan (Kakmacı), Haçadur Delgi (Saat Tamircisi), Ohannes Seheryıldızı (Bronz Döküm), Roni Manukyan (Balıkçı), Bedros Çirişyan (Kuyumcu), Hagop Yelegen (Terzi), Hatun Hira (Nakış Ustası), Harutyun Taş (Terzi), Ani Malatyalı (Diş Teknikeri), Aved Kelleci (Kitap Restoratörü), Ohannes Tecer (Manken İmalatçısı), Artin Aharon (Metal Ustası).
Bolis Lusadu Kolektifi hakkında
Ocak 2023'te İstanbullu profesyonel ve amatör Ermeni fotoğrafçıları buluşturmak amacıyla kuruldu.
Bolis Lusadu’nun öncelikli amaçları arasında, aynı kimliği paylaşıp fotoğrafçılıkla ilgilenenler arasında dayanışmayı artırmak ve ortak projeler hayata geçirmek var.
Ermeni toplumu içerisinde fotoğraf sanatının yaygınlaşmasını sağlamak, İstanbul’daki kültür ve sanat ortamının gelişimine katkı sunmak; paylaşıma dayalı atölyeler düzenlemek ve yeni fotoğrafçıların yetişmesine destek olmak da kolektifin hedefleri arasında.
Kolektif, ilerleyen aşamalarda, kendi imkânlarıyla ayakta durabilen bir organizasyona evrilerek, Ermeni fotoğrafçıların eserlerinden bir arşiv ve koleksiyon oluşturmayı da arzuluyor. (TY)