Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Geri Dönüşüm İşçileri Derneği, 11 Haziran gecesi 15 yaşındaki bir çocuğun E5 karayolu üzerinde geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetmesinden sonra başta sosyal medya olmak üzere çeşitli mecralarda yer alan bilgi kirliliğini önlemek için basın açıklaması yaptı.
Basın açıklaması, çocuğu Afganistanlı göçmenlerin öldürdüğüne dair sosyal medyada yer alan ırkçı söylemlerden sonra pazar gecesi (12 Haziran) kundaklanan kâğıt depolarından birinde bugün yapıldı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul milletvekilleri Musa Piroğlu ve Züleyha Gülüm de işçilere destek verdi.
Dükkanı kundaklanan Sait Akıncı, "Afgan veya Suriyeli meselesi değil bu. Bu, 'Biz Kürtleri istemiyoruz' meselesi aslında. 'Vatan bölünmez' denilerek, tekbir getirerek, ellerinde suç aletleriyle dükkanımızı kundakladılar. Ailemden insanlar uyurken kundakladılar, saldırdılar. Biz burada dört gündür ölmemek için çaba gösteriyoruz.
"İstanbul Valiliği ve İçişleri Bakanlığı'na sesleniyorum, birimizin canına bir şey olursa o saatten sonra hiçbir şey fark etmez," dedi.
Saldıraya uğrayan bir işçi ise "Olay öncesi burada polisler toplandı, 'hayırdır' diye sorduk. İstihabarat aldıklarını söylediler. Biz de can güvenliğimiz olduğunu düşünmüştük. Ancak polisler gittikten sonra saldırı başladı," dedi.
Ataşehir Meclis Üyesi Tuğba Dönmez ise "Sosyal medyada belli bir grup tarafından örgütlenen ırkçı söylemler yüzünden suç önce Afganistanlılara, sonra Kürt işçilere yıkılmak istendi. Diyarbakırlı bir çocuk kolundan bıçaklandı," dedi.
Geri Dönüşüm İşçileri Derneği Başkanı Ali Mendillioğlu da konuyla ilgili olarak şunları söyledi:
"Büyüyen yoksulluğun nedeni göçmenlermiş gibi kolaycı söylemler üreterek bu sorunun çözülmeyeceğinin de farkındayız. Yenisahra'da yaşananlar bu tür söylemlerin nasıl ağır sonuçlara yol açabileceğinin canlı bir örneğidir."
Geri Dönüşüm İşçileri Derneği Başkanı Ali Mendillioğlu: “Büyüyen yoksulluğun nedeni göçmenlermiş gibi kolaycı söylemler üreterek bu sorunun çözülmeyeceğinin de farkındayız. Yenisahra’da yaşananlar bu tür söylemlerin nasıl ağır sonuçlara yol açabileceğinin canlı bir örneğidir.” pic.twitter.com/cnyg4zOP2A
— Tuğçe Yılmaz (@tucyil) June 14, 2022
"Bu bilgileri nereden aldınız?"
Dernek Başkanı Ali Mendillioğlu yaptığı açıklamada şöyle dedi:
"Bildiğiniz üzere bazı sosyal medya hesapları ve bir partinin lideri olayı Afgan gençlerin bir Türk gencini gasp etmek istemesi üzerine Türk gencinin kaçarken araç altında ezilerek hayatını kaybetmesi olarak paylaştı ve sosyal medya üzerinden halkı sokağa çağırdı ya da dolaylı şekilde sokağa çıkmaya teşvik etti.
"Buradan soruyoruz. Olayın aktardığınız biçimde yaşandığına dair bilgiyi nereden aldınız? Emniyet'ten mi? Görgü tanıklarından mı? Eğer emniyetten aldı iseniz size bu bilgiyi sızdıran emniyet mensupları kimlerdir? Bu soruya cevap vermezseniz açıkça söylüyoruz ki bu haberleri halkı birbirine düşürmek ve çatışma ortamı yaratmak için kasıtlı olarak yayan provokotörlersiniz.
"Ancak biz bu bilgileri iki nedenle paylaşmayacağız. Birinci neden, olayın nasıl yaşandığı konusunda bilgi vermesi gereken Valilik'tir. Hele ki iş sokak eylemlerine, kağıt depolarının yakılmasına, kağıtçıların darp edilmesine ve yağmaya kadar varmışsa ve tüm kamuya mal olmuşsa hayatını kaybeden gencimizin vefatı ile ilgili bir açıklama yapmak gerekiyorsa bu sorumluluk İstanbul Valiliğine düşmektedir.
"İkinci neden ise acısı henüz çok taze olan bir annemiz varken hem annemizin acısına, hem de hayatını kaybeden gencimizin hatırasına saygısızlık etmek, yaralarını deşmek istemiyoruz."
"Suçlu varsa 15 yaşındaki çocuğu suça iten toplumdur"
Sosyal medyada süren tartışmalarda hayatını kaybeden 15 yaşındaki çocuğun da suçlandığını söyleyen Mendillioğlu açıklamasına şöyle devam etti: "Diğer yandan medya üzerinden verilen bir takım haberlerde ise olayın gelişiminde hayatını kaybeden Selahattin kardeşimizin asıl suçlulardan biri olduğu paylaşılıyor. Gerçek böyle bile olsa 15 yaşında bir genç ve ailesi suçlu değildir olamaz. Böyle bir durumda tek suçlu 15 yaşında bir genci suça iten toplumdur, hepimizizdir."
"Provokatörler cezasını çekmeli"
Geri Dönüşüm İşçileri olarak yaşananlara, maddi ve manevi kayıplarına rağmen olayın üzerine sünger çektiklerini ifade eden Mendillioğlu, açıklamaya şöyle devam etti: "Provokasyona gelerek saldıran mahalleli gençler varsa hiçbirinden şikayetçi olmayacağız. Ancak bu provokasyonu örgütleyen art niyetli insanlar konusunda aynı alçakgönüllülüğü göstermeyeceğiz.
"Bu provokatörler mutlaka cezalarını çekmelidirler. Cezalarını çekmeleri konusundaki ısrarımız bizim yaşadığımız acının bedeli olmaktan çok, olası bundan sonra yaşanacak benzer olayların önüne geçmek, bir kamuoyu duyarlılığı yaratmak için bir zorunluluktur."
"Olayın sorumlusu göçmenler değil"
Mendillioğlu son olarak şunları söyledi:
"Türkiye'deki göçmen sorunu ile ilgili kısaca şunu belirtmek istiyoruz. Bu sorunu biz yaratmadık. Büyüyen yoksulluğun nedeni göçmenlermiş gibi kolaycı söylemler üreterek bu sorunun çözülmeyeceğinin de farkındayız. Yenisahra'da yaşananlar bu tür söylemlerin nasıl ağır sonuçlara yol açabileceğinin canlı bir örneğidir. Hiçbir sorunun çözümü birilerini düşmanlaştırmak ve hedef göstermek olamaz olmamalıdır.
"Dün olduğu gibi bundan sonrada Yenisahra ve tüm mahallelerde bir arada kardeşçe yaşamaya devam edeceğiz. Bu bütünleşme ve dayanışma ile birlikte daha güçlü bir şekilde yoksullarla değil yoksullukla mücadelemizi büyüteceğimizi herkesin bilmesini istiyoruz."
Soruşturma devam ediyor
İşçilerden alınan bilgiye göre basın açıklamasından önce İstanbul Valiliği'nden gelen telefonla, İstanbul Valisi sağduyulardan ötürü geri dönüşüm işçilerine teşekkür etti.
Valilik iki gün önce (12 Haziran) trafik kazasına neden olduğu düşünülen ve gözaltına alınan iki kişiden birinin tutuklandığını duyurmuştu.
Konuyla ilgili başlatılan soruşturma ise devam ediyor.
(TY/AÖ)