İsrail'in abluka altındaki Gazze'de dün (17 Ekim) bombaladığı ve 500 kişinin hayatını kaybettiği El-Ehli Baptist Hastanesi saldırısı dün geceden itibaren İstanbul'daki İsrail Başkonsolosluğu önünde protesto ediliyor.
Bugün ise saat 13.00'te Halkların Demokratik Kongresi (HKG), Başkonsolosluk önünde bir basın açıklaması yaptı. "Filistin halkı yalnız değildir" sloganıyla yürüyüşe geçen grup adına açıklamayı HDK Eş Sözcüsü Esengül Demir okudu.
"Tüm yaşayanların eşit yurttaşlar olduğu, Araplarla Yahudilerin birlikte yaşayacağı bir ülkede Filistin halkını ve direnişini destekliyoruz" denilen açıklama şöyle:
"Gazze bir açık hava hapishanesine dönüştürüldü"
"İnsansızlaştırma hedefiyle Gazze'yi günlerdir bombalayan İsrail uçakları dün el-Ehli Baptist Hastanesi'ni hedef alarak yüzlerce Filistinli’yi katletti. ABD ve Avrupa emperyalist güçlerinin açıkça desteklediği İsrail saldırılarında evlerin, hastanelerin, su kaynaklarının, ulaşım ve iletişim altyapısının hedef alınacağı ilan edilmişti.
"Batı emperyalizminin bölge karakolu işlevi gören bir yerleşimci sömürge rejimi olarak Filistin topraklarındaki işgalini sürekli genişleten ve derinleştiren İsrail, 2007'den beri kesintisiz olarak uyguladığı ablukayla bugüne kadar Gazze'yi bir açık hava hapishanesine dönüştürdü. Gazze bombalanırken katliam, işgal altındaki Batı Şeria'da da devam ediyor. İşgal askerleri ve Siyonist yerleşimciler 7 Ekim'den beri Batı Şeria'da en az 61 Filistinliyi öldürdü.
"Dünyanın gözü önünde gerçekleşen soykırıma, Batılı medya kaynakları ve onların aparatlarınca çarpıtılarak, açıkça yalan haberler üretilerek yol veriliyor, bu açık soykırım emperyalist güçlerce destekleniyor.
"Oysa bizler biliyoruz ki birinci paylaşım savaşı sonrasında ortaya çıkan dünya düzeninde eski Osmanlı coğrafyasında ulus devletler yer alırken, bölgenin iki halkı, Kürtler ve Filistinliler ve yaşadıkları coğrafya farklı süreçlerle parçalandı, kendini yönetme, kendi kaderini belirleme hakkından yoksun bırakıldı.
Rojava da hatırlatıldı
"Bugün de Rojava'da birlikte yaşadıkları halklarla birlikte Kürtler, Gazze'de Filistinliler soykırım tehdidi altında. Siyonist rejimin Gazze'de yaptıklarının benzerini Rojava'da yapan Saray rejimi halklarımızın Filistin'e duyarlığını kendi işlediği suçları örtmek için kullanmak istiyor.
"Filistin meselesinden din kardeşliği temelli hamasetle nemalanırken İsrail’le iş ortaklığını sürdürüyor. El-Ehil'nin bombalanmasıyla yaklaşık aynı saatlerde Rojava'da etnik temizlik için istenen tezkereye bir kez daha oy veren muhalefet partilerinin yöneticileri de Filistin davasından dem vurup duruyor. Bakışların kendi üzerlerinden uzaklaştırmak için sözü İsrail'in savaş suçlarına getiriyorlar. Karabağ/Artsakh'ta Ermenilere etnik temizlik uygulayan Azerbaycan'ı birlikte silahlandırıyorlar.
"Filistin sorunu bir din çatışması değildir"
"Filistin, İsrail’in ve bölgemizin ve ülkemizin işgal ve sömürgeciliğe karşı ve halkların eşitlik içinde bir arada yaşamasından yana olan tüm güçlerini acil olarak Gazze’deki felaketin önüne geçmek ama aynı zamanda Filistin’de tüm çatışmaların sebebi olan işgal, ayrımcılık ve sömürgeciliğin son bulacağı, tüm inanç ve kimliklerin tanındığı, tüm yaşayanların eşit yurttaşlar olduğu adil bir çözüme ulaşmak için çabalamaya ve güçlerini birleştirmeye çağırıyoruz. Filistin sorunu bir din çatışması değildir. Filistin halkı Yahudilere değil, Yahudi üstünlükçü Siyonist rejime karşı mücadele ediyor.
"Rojava’da Kürt halkına ve birlikte yaşadığı halklara karşı tezkere çıkaran AKP 21 yıllık iktidarı süresince İsrail'le ticaret hacminin %532 arttırırken Filistin sorununu, Siyonist soykırımı ülkemiz halklarının gözünü boyamak için sahtekarca kullanıyor. Oysa Filistin halkının dünya halklarından istediği başlıca eylemli dayanışma, İsrail rejimiyle siyasal, askeri, ekonomik ilişkilerin kesilmesi. Buna rağmen daha geçen ay Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, New York'ta bir araya geldi. Türkiye tarafından yapılan açıklamada, Erdoğan ve Netanyahu'nun siyasi, ekonomik ve bölgesel konuların yanı sıra İsrail-Filistin meselesini ele aldıkları belirtildi. Cumhurbaşkanlığı, Erdoğan'ın Netanyahu'ya iki ülkenin enerji, teknoloji, inovasyon, yapay zeka ve siber güvenlik konularında işbirliği yapabileceğini söyledi.
"Filistin halkını ve direnişini destekliyoruz"
"Bizler, Türkiyeli demokrasi güçleri olarak, Filistin’den Kürdistan’a tüm Ortadoğu’nun, ulusların ve halkların eşit ve özgür birlikteliğinin demokratik konfederal evi olmasına inanıyor ve destekliyoruz.
"Bizler, Türkiyeli demokrasi güçleri olarak, işgal, ayrımcılık ve sömürgeciliğin son bulacağı, tüm inanç ve kimliklerin tanındığı, tüm yaşayanların eşit yurttaşlar olduğu / Araplarla Yahudilerin birlikte yaşayacağı bir ülkede Filistin halkını ve direnişini destekliyoruz. Direnişin kendi araçların seçme hakkını tanıyoruz." (AD/AÖ)