Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan gazeteci Ahmet Şık'ın avukatlarından Tora Pekin, bianet'e yaptığı açıklamada, iddia makamının elinde somut bir delil olmadığını, eğer varsa da bunu kendilerinden saklayarak savunma hakkının ihlal edildiğini söyledi.
Pekin, arama kararında da somut bir gerekçe belirtilmediğini ve aramanın sınırlandırılmadığını açıkladı.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, bugün yaptığı açıklamada, "Şu anda dosyada ne var ne yok bilmiyoruz. Sadece gazetecilikten değil de başka şeylerden alınıyorlarsa durum farklı. Muhtemelen avukatlar bir kısmını yansıttı ama başka şeyler var mıydı?" diye konuştu.
Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz de soruşturmanın, gazetecilerin yazılarıyla ilgili değil, "şu aşamada açıklanması mümkün olmayan deliller" ile ilgili olduğunu iddia etmişti.
"Tutuklamanın gerekçesini söylemeleri gerek"
Avukat Pekin ise Şık'ın örgüt üyeliğinden değil gazetecilik faaliyeti nedeniyle yargılandığını söyledi. Pekin özetle açıklamayı yaptı:
* Arama kararında, gerekçe olarak "Ergenekon terör örgütü üyesi olmak" ve "halkı kin ve nefrete teşvik etmek" suçlamaları yazıyordu. Başka hiçbir somut gerekçe yoktu.
* Şık gözaltına alındığında susma hakkını kullandı. Savcılığa sevk edildiğinde ise "halkı kin ve nefrete teşvik" suçlamasını kaldırdılar. Bu değişiklikle ilgili de bir açıklama yapmadılar.
* Tutuklamanın gerekçesini mutlaka söylemeleri gerekirdi. Ancak burada da somut bir gerekçe göstermediler. Gerekçe sadece, OdaTV'de ele geçirilen belge ve bilgilere göre "kuvvetli suç şüphelerinin varlığını gösteren deliller" şeklinde geçiyor.
* Soruşturmanın gizliliği, aslında şüpheliyi korumaya yöneliktir. Bu dosyada tam tersi uygulanıyor.
"Savunma hakkı hiçe sayılıyor"
* En temel savunma hakkı olarak, kişinin ne ile suçlandığını ve aleyhindeki delilleri bilmesi gerekir. Savunma hakkının bu denli hiçe sayıldığı bir dosya azdır. Tutukluğa yarın itiraz etmeyi planlıyoruz. İtiraz sebeplerinden biri de tutuklama sebebini bilmememiz olacak.
* Dosyada Öz'ün bahsettiği şekilde bir delil yok, varsa da bunu bize göstermediler. Bizim görmediğimiz bir delili çürütmemiz de mümkün değil. Delil varsa ve bize gösterilmiyorsa bu da hukuka aykırıdır. Ellerinde delil yoksa, Öz kamuoyuna yanlış bilgi veriyor.
"Bakan'ın dediği gibi farazi konuşmuyoruz"
* Savcı Öz'ün soruşturmada sordukları ve cevaplar basında yayınlandı. Bu metinlerden de iddia makamının elinde somut bir delil olmadığını herkes görebilir. Bakan Ergin'in iddia ettiği gibi farazi şekilde konuşmuyoruz.
* Sorgulanan şey, Savcı Öz'ün iddia ettiği gibi Şık'ın örgüt üyeliği değil aksine gazetecilik faaliyeti. Eğer Şık Gülen cemaatinin Emniyet'e sızmasıyla ilgili kitap çalışması yapmasaydı bugün cezaevinde olmayacaktı. (AS)