Eski Atılım gazetesi Yazıişleri Müdürü Hatice Duman ile gazeteci ve Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformu (TGDP) sözcüsü Necati Abay'ın 12 Eylül'de karara bağlanacak davası öncesinde bir basın açıklaması yapıldı.
Atılım Gazetesi çalışanları, tutuklu gazetecilerin mahkeme heyeti karşısına çıkacağı iki haftalık süreç öncesinde yaptıkları toplantıda, "Duman, Abay ve haksız yere yargılanan tüm gazetecilerin yanlarında olduklarını" açıkladı.
Bugün Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Lokali'nde yapılan basın toplantısına, Basın Enstitüsü Derneği Genel Koordinatörü ve Gazetecilere Özgürlük Platformu dönem başkanlığını yürüten Yurdanur Atadan, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Ercan İpekçi, Etkin Haber Ajansı (ETHA) editörü Arzu Demir ve Abay'ın eşi Leyla Abay katıldı.
Atılım gazetesi editörü Sıtkı Güngör, 12 Eylül Çarşamba günü Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde karara bağlanacak davanın gazeteci sanıkları Duman için tahliye ve beraat, Abay için de beraat istediklerini açıkladı.
"Bu dava bir hukuk garabetidir. Yargıtay, yerel mahkemenin verdiği hukuksuz ve adaletsiz kararı bozmalı, tutsaklar derhal tahliye edilmeli. Terörle Mücadele Kanunu (TMK) kaldırılmalı; söz, eylem, örgütlenme ve basın özgürlüğü üzerindeki baskılar son bulmalı."
"Atılım Gazetesi olarak bir kez daha buradan ifade ediyoruz: Gazetemizin eski yazı işleri müdürü Hatice Duman yalnız değildir! Gazetemizin eski çalışanı, TGDP sözcüsü Necati Abay yalnız değildir! Özgür basın susmadı, susmayacak!"
Leyla Abay ve Özgür Gündem Gazetesi çalışanı Özgür Güllü de bu hukuksuzluğun karşısında durulması ve özgür gazeteciliğin susmaması için herkesi destek vermeye beklediklerini belirttiler.
İpekçi ise verilmiş olan cezalardaki orantısızlığa dikkat çekerek, "Yargı mensuplarının Duman ve Abay hakkında verdikleri kararları bozmalarını umutla bekliyoruz. Aynı zamanda, 6 Eylül 2012'de görülecek Füsun Erdoğan ve arkadaşlarının davasından başlayarak; OdaTV davasıyla, KCK davasıyla ve diğer komik iddialarla gözaltında alınmış bütün arkadaşlarımızın davalarının takipçisi olacağız."
20 Aralık 2011'de KCK adı altındaki operasyonla gözaltında alındıktan üç gün sonra nöbetçi mahkeme tarafından serbest bırakılan ve tutuksuz yargılanan ETHA editörü Demir toplantıda şu açıklamayı yaptı :
"10 aydır meslektaşlarımız KCK basın davasından tutuklu. Ben de bu davanın 44 numaralı sanığıyım. Diğer meslektaşlarım gibi artık gazetecilik sıfatının dışında sanık sıfatı da taşıyorum. Arkadaşlarımın 10 aydır tutuklu olmalarına rağmen ilk kez mahkemeye çıkmaları bir cezalandırma yöntemidir. Biz KCK basın komitesi üyesi ya da yöneticisi olmakla suçlanıyoruz ama hem gözaltında hem de iddianame ve eklerinde bizim sorgulanan ya da yargılama konusu yapılan eylemlerimizin tamamı gazetecilik mesleğiyle ilgili."
"10 gün içerisinde dört tane basın davası var. Mahkeme salonları özgür basın ve muhalif gazeteciler için bir mücadele alanı haline gelecek. Bu mahkemelerde adil yargılanma hakkı yine ortadan kalkmış olacak. Kürt meslektaşlarım anadilde savunma yapamayacaklar, eşit koşullarda yargılama olmayacak. Tüm bu koşullara rağmen özgür basın geleneğini sürdürmeye çalışacağız, yaptığımız haberlerin arkasında duracağız ve anadilde savunma yapma hakkının takipçisi olacağız."
Basın toplantısının sonunda söz alan Atadan ise ayrım gözetmeksizin bütün basın davalarının takipçisi olacaklarını belirterek, "Hiçkimse ifadelerinden dolayı zindanlara girmemeli. Bütün gücümüzü kullanarak bunun için mücadele edeceğiz" dedi. (ZA/AS)