Barış ve Demokrasi Partisi'nin (BDP) düzenlediği ve pek çok meslek örgütü, sendika, dernek ve vakfın katıldığı "Anayasa Yapım Sürecine Toplumsal Katılım" konulu konferansın ardından yapılan forumda, anayasa yapım sürecinde etkili olabilmek için ortak hareket etme kararı alındı.
Elite Hotel Galata Toplantı Salonu'nda düzenlenen foruma Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), İnsan Hakları Derneği (İHD), Türk Tabipleri Birliği (TTB), Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD), Çiftçi Sendikaları Konfederasyonu (Çiftçi-SEN) Nor Zartonk İnisiyatifi, Jıneps Gazetesi, Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS), Anadolu Kültür ve Araştırma Derneği (AKA-DER), Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) katıldı.
Yeni anayasanın Türkiye'de yaşayan herkesin anayasası olması gerektiği noktasında mutabakata varılan forumda; kamuoyunu anayasa yapım süreci hakkında bilgilendirmek, sivil toplum örgütlerinin siyasette ve kamusal mekanizmalarda etkisini artırmak ve bu süreç içerisinde sessiz kalmamak için mevcut Anayasa Komisyonu dışında bir platform oluşturmak için adım atıldı.
Sivil anayasa için sivil platform
KESK Başkanı Lami Özgen, hükümetin 1982 anayasasındaki hukuk devleti kırıntılarını yok etmeye çalıştığını ve bu doğrultuda 12 Eylül'ün zihniyetiyle hesaplaşan bir anayasanın hedeflenmesi gerektiğini söylerken, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, insan haklarıyla ilgili çalışma yapan kurumların önerileriyle "sivil anayasacılık" konusunda "sivil" bir platform oluşturulması gerektiğini söyledi.
TTB Başkanı Özdemir Aktan, oluşturulacak yeni anayasada sağlık alanında iki önemli konuya değindi:
"Toplumun sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkı her anayasada biraz daha azalıyor. Uluslar arası sağlık sözleşmelerine bağlı kalınması gerekiyor.1961 Anayasasına göre 1982 Anayasasında halk sağlığı konusuna verilen önem azaldı.
"Kamu kuruluşu niteliğindeki meslek odalarına üye olma zorunluluğu sadece özel sektörde görev alanlar için zorunlu kılınmış durumdadır. Devlet çalışanlarında ise bu isteğe bağlı olarak değişiyor."
Çiftçi Sendikaları konfederasyonu adına Fındık-Sen Kurucu Genel Başkanı Kutsi Yaşar Yeni Anayasa'da doğaya ve ekolojiye zarar verecek olan hiçbir kanun teklifi yapılamayacağı maddesinin eklenmesi gerektiğini belirtti. Yaşar ardından Anayasa'ya eklenmesi gereken bir "şemsiye kavram"a ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
Bu kavramı da suya, toprağa, tohuma ve gıdaya erişim olarak açıklayan Yaşar, böylece 1., 2., 3. ve 4. sınıf tarım topraklarının amaç dışı kullanılmaması, suların kendi yaşam hakları olduğu ve bu çevrede özgür akması, gıda egemenliği ve güvenliğinin ayrım yapmaksızın tüm canlılar için tanınmasının Anayasa'yla güvence altına alınabileceğini belirtti.
Jıneps Gazetesi yazarı İnci Hekimoğlu, anayasaya katılım sürecinde farklı kesimlerden birer temsilci görevlendirilerek halkı yeni anayasayla ilgili olarak bilgilendirmek, AKP ve CHP'yi yeni anayasa hazırlanış süreciyle ilgili şeffaflaşması yönünde talepte bulunmak gerektiğini ifade etti.
TİHV adına konuşan Coşkun Üsterci de anayasa sürecinde şeffaflık ilkesinin olması gerektiğine dikkat çekerek oluşturulacak inisiyatifin, bu şeffaflığı doğrudan halk örgütlerine aktarması gerektiğini belirtti. (ZA/TA/NV)