36'sı tutuklu 44 basın çalışanı ve gazetecinin yargılandığı KCK basın davası öncesi, 8 Eylül'de bir destek yürüyüşü düzenlenecek.
Yürüyüş, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eş Genel Başkanları Gültan Kışanak ile Selahattin Demirtaş'ın da katılımıyla saat 18:30'da Taksim'den başlayacak.
İlk duruşmaya çıkmak için sekiz aydan fazla beklemek zorunda kalan gazeteciler, "dışarıdaki meslektaşlarına" hitaben yazdıkları mektupta özetle şunları dile getirdi:
"Size demir parmaklıkların ardından, düşüncelerine zincir vurulmak istenen, düşündüğü için cezalandırılan, maddiyat ve kariyerle payandasına alınamayan, bu sebeple teslimiyet dayatılan yüzlerce basın emekçisi adına yazıyoruz."
"Bizim için gösterilen her türlü duyarlılığı takdirle karşılıyoruz. Kendi meslektaşlarının etrafındaki duvarları yükselten, üzerlerine dökülmeye çalışılan betona katkı sunan, basın üzerindeki baskıya 'terör press' manşetleriyle destek sunan ve bundan zevk alan 'meslektaşlarımızı' unutmadığımız gibi; duyarlılık gösteren, meslek onuru ve özgürlüklere sahip çıkarak yanımızda yer alan dostlarımızı da unutmadık, unutmayacağız."
"Böyle gizli örgüt olur mu?"
"Kaldı ki bu durumu sadece hatırlayan biz değiliz; tarih de, vicdan da, ahlak da daha şimdiden her iki tutumu bir daha asla unutmayacak şekilde kaydetti."
"Bugün düşünce özgürlüğü adına bedel ödeyenler, herkes adına, haksızlıklara alkış tutanlar adına da bu bedeli ödüyor."
"Kaldı ki mesleğimizin sevap ve günahları, gazetecilik faaliyetlerimizin yargılanacağı yer siyasi iktidarın toplumsal mühendislik aracı olduğu aşikar olan mahkemeler değildir. Bu konudaki yegane yargı merci, halkların ve en önemlisi de meslektaşlarımızın evrensel değerleri rehber edinen vicdanıdır."
"Hakkımızda yazılan 800 sayfalık iddianamenin, 700 sayfası haberlerimizden oluşuyor. İddianamenin tamamı, açık kaynaklardan alınan gazetecilik faaliyetleridir. Böyle gizli bir örgüt olur mu?"
"Meslektaşlarımızdan, duyarlı kesimlerden, ifade ve düşünce özgürlüğünün savunusunu dert eden herkesten, bizden öte insanlığın yarattığı evrensel değerler olan düşünce ve ifade özgürlüğünden yana tavır almasını diyoruz."
"Tüm basın kurumlarından da duyarlılık bekliyoruz, herkesi 10-14 Eylül'de Çağlayan'daki İstanbul Adliyesinde görülecek olan, bir yanıyla komedi öte yanıyla ciddi bir trajediye konu olan 'tiyatroyu' izlemeye davet ediyoruz." (AS)