Ankara direnişi sırasında polis Ahmet Şahbaz’ın vurarak ölümüne sebep olduğu Ethem Sarısülük’ün ailesinin avukatı Kazım Bayraktar hakkında dava açıldı.
Bayraktar bugün yaptığı açıklamada, Ethem Sarısülük davasının duruşmalarına katılım için etkinlikler düzenleyen sekiz kişiyle birlikte “terör örgütü üyeliği, örgüt adına eylem yapmak” iddialarından haklarında iddianame düzenlendiğini ifade etti.
Suçlamalar arasında, “sivil toplum örgütlerinin düzenledikleri kitlesel eylemlere katılmak” ve “Yargıyı ve güvenlik kurumlarını küçük düşürücü sözler söylemek” de var.
Delil: Telefon tapeleri
İddianamede “delil olarak “telefon tapeleri” yer alıyor.
Bayraktar açıklamasında, iddianamenin hukuka aykırı biçimde düzenlendiğini söyledi:
“Hepimizi terör örgütü üyeliği ile suçlayan, polis fezlekesinden kopyala-yapıştır yöntemi ile devşirilmiş 135 sayfalık iddianamenin amacını ve terör örtgütü üyeliğine kanıt olarak gösterilen eylemleri bir kaç cümlede özetlemek mümkün...”
AİHM başvurusu da suç sayıldı
Bayraktar yöneltilen suçlamaları şöyle sıraladı:
* Ethem Sarısülük'ü vuran polis Ahmet Şahbaz'ın yargılandığı dava boyunca basın açıklamaları yapmak,
* Duruşmalara katılım için araç temin etmek, slogan atmak, engel olmaya çalışan polise mukavemet etmek,
* “Terör örgütünün talimatları doğrultusunda” Ethem Sarısülük ve Gezi direnişinde öldürülen diğer kişilerin davaları ile ilgili AİHM'ne başvurular yapmak,
* Bu amaçla Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi'nde görüşmeler yapmak, Avrupa'da etkinlikler organize etmek, telefon görüşmeleri yapmak,
* Güncel gelişmeler doğrultusunda çeşitli sivil toplum örgütlerinin düzenledikleri eylemlere katılmak,
* İHD ve ÇHD’nin kurucularından olan avukat İbrahim Açan'ın mezar anmalarını organize etmek ve katılmak,
* Yapı-Sanat Evinde Ethem Sarısülük için anma etkinlikleri düzenlemek, konuşmalar yapmak,
* Yargıyı ve güvenlik kurumlarını küçük düşürücü sözler söylemek.
“Düşünce ve örgütlenme özgürlüğüne tehdit”
Bayraktar açıklamasında, “İddianameyi hukuken ciddiye almak mümkün değil” dedi.
“Güncel gelişmeler doğrultusunda, çeşitli sivil toplum örgütlerinin düzenledikleri kitlesel eylemlere katılmayı ‘terör suçu’ ya da suç kanıtı saymak, düşünce-örgütlenme özgürlüğünü açıktan tehdit etmek demektir.”
Ethem Sarısülük'ün öldürülmesiyle ilgili yeniden görülmeye başlayan davanın gelecek duruşması Aksaray Ağır Ceza Mahkemesinde 27 Haziran 2016’da.
Avukat Bayraktar, bu duruşma öncesinde de “Sarısülük ailesi ve kitle örgütü temsilcileri ile birlikte yine basın açıklaması yapacaklarını” söyledi. (AS)