Gezi direnişi sırasında Ankara’da polisin vurarak öldürdüğü Ethem Sarısülük’le ilgili davaya bakan Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi, Ankara Valiliğinin uyarısı üzerine davanın başka bir kente taşınmasını istedi. Mahkeme gerekçe olarak “güvenliği” gösterdi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi de Adalet Bakanı’nın cevaplaması talebiyle Meclis’e verdiği soru önergesinde, başkentte sağlanamayan güvenliğin başka illerde nasıl sağlanacağını sordu.
Hakverdi, “birçok ilde görülmesi gereken davaların güvenli olduğu için Ankara’ya nakledildiğini” de hatırlattı.
Duruşma 7 Eylül’de.
Gerekçe: “Marjinal grup”
Mahkeme, sanık polis Ahmet Şahbaz’ın yargılanmasının başka bir yerde yapılması hususunda Adalet Bakanlığına talepte bulunulması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına başvurdu.
Mahkemenin, başsavcılığa gönderdiği yazıda, Ankara Valiliğinin dava hakkındaki uyarısına yer verildi. Yazıda şu “uyarılar” yer aldı:
“Tutuklu olarak yargılanmakta olan sanık Şahbaz'a, duruşma sırasında bazı marjinal gruplar tarafından şiddet uygulanabilir, adliye çevresinde yasa dışı gösteriler gerçekleştirilebilir. Sanığın saldırıya uğramasının, kaçırılmaya ve öldürülmeye çalışılmasının muhtemel olduğu, alınan güvenlik tedbirlerine rağmen öngörülemeyen ve kamu güvenliğini ciddi olarak ihlal edebilecek, infial yaratabilecek müessif olaylar çıkabilir.”
SEGBİS ile mi dinleyeceksiniz?
Hakverdi, bakanlığa şunları sordu:
* Ankara’ya güvenlik gerekçesiyle alınan kaç davada olay çıktı? Olay çıkmışsa hiçbir sanık öldürüldü mü?
* Ahmet Şahbaz’ın yargılandığı duruşmalarda kaç güvenlik görevlisi görevlendirildi?
* Vali’nin saldırı olacağı yönündeki görüşü hangi istihbarı bilgiye dayanıyor? Böylesine ciddi bir görüşü mahkeme heyetine ileten Ankara Valisi, Sarısülük ailesine destek olmak için gelenlere zulmetmek dışında ne önlem aldı?
* Diğer Gezi davalarında olduğu gibi bu davayı da başka ile nakledip, nakil sonrası Şahbaz’ı Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile mi dinlemeyi düşünüyorsunuz?
Ne olmuştu? |
Gezi direnişine destek için Ankara'da yapılan eylemde, 1 Haziran 2013’te polisin açtığı ateş sonucu OSTİM işçisi 27 yaşındaki Ethem Sarısülük başından vuruldu. Ağır yaralı olarak Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. 14 Haziran’da yaşamını yitirdi. Soruşturma kapsamında 6 Haziran’da olay yerinde keşif yapıldı. 10 Haziran’da MOBESE görüntüleri ortaya çıktı. Videoda çevik kuvvet polisinin kaçarken ateş açtığı, ardından Sarısülük’ün yere yığıldığı görülüyor. Sarısülük’ü vuran silahın polis Ahmet Şahbaz’a ait olduğu balistik raporuyla kanıtlandı. Ankara 13. Sulh Ceza Mahkemesi, “meşru müdafaa sınırında kalması olasılığının varlığı” gerekçesi ile Şahbaz’ın tutuksuz yargılanmasına karar verdi. 17 Temmuz’da Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi, Şahbaz’la ilgili yargılanmayı, “izin alınmadığı gerekçesiyle” durdurdu. Üst mahkeme kararı bozdu, davanın ilk duruşması 23 Eylül 2013’te görüldü. Polis Şahbaz Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 81. ve 27/1. maddeleri uyarınca “taksirle insan öldürmek” suçlamasıyla yargılandı. Dava 3 Eylül 2014’te sonuçlandı. Mahkeme heyeti, Sarısülük’ü vuran polis Ahmet Şahbaz’la ilgili önce “kasten öldürmeden” müebbet hapis cezası verdi, sonra olası kastla öldürmek suçundan cezayı 21 yıla indirdi. Suç görev başında işlendiğinden cezada artırıma giderek 28 yıla çıkardı. Ancak dokuz yıl haksız tahrik indirimi, yaklaşık 2 yıl “iyi hal” indirimi ve takdiri indirimde bulundu. Şahbaz’a verilen toplam ceza bu indirimlerle 7 yıl 9 ay 10 gün oldu. Sarısülük ailesinin avukatları kararı temyiz etti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Ethem Sarısülük'ü vurarak öldüren polis memuru Ahmet Şahbaz'a verilen 7 yıl 9 ay 10 gün hapis cezasını az bularak, kararın bozulmasını istedi. Başsavcılığın, Sarısülük'ün öldürülmesine ilişkin davayla ilgili tebliğnamesinde, sanık polis Şahbaz'ın, "karşısındaki grubu görüp, hedef gözeterek ateş ettiğinin" anlaşılması karşısında, hakkında "kasten öldürme" suçundan hüküm kurulması gerekirken, "olası kastla öldürmek" suçundan hüküm kurulmasının yasaya aykırı olduğu belirtildi. Yargıtay 1. Ceza Dairesi kararı usulden bozarak, dosyayı yerel mahkemeye gönderdi. İlk duruşma tarihi 7 Eylül 2015 olarak belirlendi. |
(AS)